Doğan Hızlan:Tozlu raflardan parıltılı ekranlara

Doğan HIZLAN
Haberin Devamı

THE British Library, yeni binasına taşınacak ve kitapları internet ortamına geçirecekmiş.

Harcadıkları para 500 milyon poundun üzerinde, Türk parası karşılığı aşağı yukarı 463 trilyon.

İnternet üzerindeki en büyük bilgi kaynağı olacakmış.

Yarın 36. Kütüphane Haftası. Ben de size böyle bir müjde verebilmeyi isterdim.

İstanbul'da büyük bir kütüphane yapıldı ve bütün kitapları istediğiniz anda bulabilecek, internetten bilgi alabileceksiniz, diyebilseydim, ne kadar mutlu olurdum.

Ne yazık ki, gene sorunlardan, kadrosuzluktan, yersizlikten söz edeceğiz. Kütüphanenin önemine değineceğiz, sonra da gelecek Kütüphane Haftası'nda buluşmak üzere sözleşip ayrılacağız.

Sanırım kütüphanelerin ve kütüphanecilerin dertleriyle ilgili sorunlar dosyası, benim boyumu geçmiştir.

Kütüphanenin nasıl bir bilgi belleği olduğunun farkına varmadan, bilgi çağı teraneleri ile kendimizi ve başkalarını kandırmanın hamlığına tahammül edemiyorum.

Fransa'daki Bibliotheque Nationale'ı anlatan bir belgesel seyrettim, adı, Dünyanın Belleği idi.

Her kütüphane bir ulusun, bütün ulusların, dünyanın belleğidir.

Unuttuklarımızı hatırladığımız, bilmediklerimizi öğrendiğimiz, bildiğimizi zenginleştirdiğimiz, inanılmaz güçte bir bellek.

The British Library yönetim kurulu başkanı, yeni kütüphanede müzik, harita ve el yazıları koleksiyonunun da internette sergileneceğini açıklamış.

Karşınızdaki ekranda art arda dünya haritalarını görmek, sevdiğiniz bir yazarın el yazısından eserini okumak teknoloji sayesinde kazandığımız mutluluklardır.

***

THE British Library'de, onsekizinci yüzyıldan beri biriktirilen, İngiliz edebiyatının paha biçilmez el yazılı nüshaları, koleksiyonun çok ilgi çeken bölümlerinden biri.

Ayrıca yirminci yüzyılın ses belleği de bu kütüphanede bulunacak.

Churchill'in nutuklarından tarih açısından önem taşıyan bölümler, Apollo 11'nin aya inişi, Howard Carter'ın Tutankhamon'un Mezarının Keşfi ile ilgili sözleri.

Projenin gerçekleşmesinin değişik aşamalarında, özel sponsorların da büyük miktarda katkısı var. Vakıflar bunun başında geliyor.

Henüz İstanbul'a yeni bir kütüphane binası yapılmadı.

Yaşadığımız, kültür başkenti unvanını kabul ettirmeye çalıştığımız bu şehirde, kütüphaneciler özveriyle çalışıyor ama desteklenmiyorlar.

Az kişiyle kütüphane döndürmenin sırrını bulmaya çalışıyorlar.

Dostlarımdan yıllardır aynı yakınmaları duyuyorum, yersizlikten yeni kitapların bir türlü okura ulaşamaması ayrı bir ıstırap.

Belli sayıda dairenin yapıldığı sitelerin müteahhidine bir kütüphane binası mecburiyeti konulmalı.

O semtin, sitenin çocukları, öğrenciler, kitaba nasıl ulaşacak?

Beylikdüzü diye kocaman bir yeni semt yaptık ama oraya bir kütüphane kurmadık.

Ataköy, belli ekonomik düzeyde olanların oturdukları bir semt.

Orada da kütüphane yok.

Ben büyük şehirlerden birini tanıdığım için onu anlatıyorum.

Yoksa Anadolu kentlerindeki mahzun, yoksul kütüphanelerin durumunu incelesem, kimbilir ne kadar hazin sonuçlar çıkar.

***

KÜTÜPHANE Haftası'nda bütün kütüphaneci dostlarımın, o özverili kültür karıncalarının haftalarını kutluyorum.

Yazarın Tüm Yazıları