Doğan Hızlan: Devlet Tiyatrosu Mafya'ya karşı

Doğan HIZLAN
Haberin Devamı

DEVLET Tiyatroları Genel Müdürü Rahmi Dilligil'in bazı oyuncuların dizi izinlerini iptal gerekçesi konusunda söylediklerini Hürriyet'in Kültür sayfasında okuyanların çoğu küçük dilini yutmuştur.

Ben uzun süre konuşamadım, tepki gösterecek mecalim bile kalmamıştı.

Hatta e.mail korsanlarından birinin işidir diye ciddiye almadım. Ama, doğruymuş.

Sayın Genel Müdür, son günlerde Mafya'yı konu alan televizyon dizilerinde oynayanların izinlerini iptal etmeyi, düşünüyor.

Çünkü bu oyunlarda Devlet Tiyatrosu çalışanlarının rol almasını etik ve sanatsal anlamda doğru bulmuyormuş.

Elbette haklı! Temiz topluma temiz tiyatro, temiz oyuncu yakışır!

Üstelik aynı dizide bir kaç Devlet Tiyatrosu oyuncusu rol alırsa, çete kurarlarsa, toplu biçimde oyuncu arkadaşlarını haraca keserlerse, zorla istedikleri oyunları oynatırlarsa -fena da olmaz- oyunculuktan istifa edip Mafioso olurlarsa.

Doğru bir önlem (!). Çalışanlar Mafya'ya bulaşmadan bunun önünü almalı.

Zaten devletin içinde çeteler yetiyor, bir de başımıza Devlet Tiyatrosu Mafyası çıkmasın.

Üstelik Devlet Tiyatrosu yöneticileri şimdi Rusya'da, bir de kökü dışarda Mafya ile uğraşmayalım. Hiç olmazsa Mafya'mız ulusal olsun!

Ayrıca Mafya dizilerinde oynamanın, onlarla şöyle ya da böyle yakınlık kurmanın ne kadar tehlikeli olduğunu geçenlerde okuduğum bir haber doğruluyor. Genel Müdür ileriyi gören biri!

İtalya'da bir papazı Mafya'nın çeşitli işlerine karıştığı için tutuklamışlar.

Din adamının gerekçesi çok hoşuma gitti: Yıllardır Mafya mensupları gelip günah çıkarırlar, sırlarını papaza itiraf ederlermiş. O kadar çok şey öğrenmiş ki birden kendini aralarında bulmuş.

Bazı işler şakaya gelmez!

Düşünün ki saygın bir Devlet Tiyatrosu oyuncusu, Baba'yı oynayabilmek için gerçek Baba'larla görüşüyor, bakıyorsunuz dizinin bir yerinde onların arasına karışmış.

* * *

SAYIN Genel Müdür, açıklamasına bir not daha eklemiş:

'Metinlerini istiyorum. Bu yapıyla ilgili somut bir gelişme olduğunda açıklamamı bilimsel kriterlere dayandırarak yapmak istiyorum.'

Sanatsal ve etik kaygıları anladım da, bilimsel'i çözemedim. Hele bilimsel kriterler'i bir edebiyat eleştirmeni olarak hayatımda ilk kez duyuyorum.

Şimdi metinler, senaryolar inceleneceğine göre, Devlet Tiyatrosu sanatçıları ancak olumlu tipleri canlandıracaklar.

Rolde aranan niteliklerin bilimsel kriteri (!) de Roma Hukuku'nda geçen örnek insan tipi: İyi bir aile babası.

Prodüktörler, dizi yönetmenleri Devlet Tiyatrosu oyuncularına sakın jön ve vamp kadın rolünü teklif teklif etmeyiniz. Hepsi çirkin teklif kapsamına girer.

Sayın Rahmi Dilligil'in söyledikleri, bana nostaljik, teatral bir gösteri gibi geldi, Direklerarası'ndan eski günlerimize bir göndermede bulundu.

Evvel zaman içinde kalbur saman içinde, tiyatro seyircisi eğitimli değilken, sahnedeki kötü kadınları gerçekten köü zannederler, aldatılan erkeğin revolverle namusunu temizlemesini de alkışlarlarmış.

Bunlar ne zaman mı olurmuş... Çok değil canım, daha dün gibi, bir asır önce. Tiyatronun Cadısı adlı anı kitabında ünlü oyuncu Macide Tanır, kendisinin de bu tür tepkilerle karşılaştığını tatlı tatlı yazıyor.

Genel müdürleri ayrıca oyuncularının can emniyetini de düşünmüştür, maazallah, sokakta onu gören ateşli bir seyirci ya oyuncuya siláh çekmeye kalkarsa.

Ne var ki, başka ödenekli ve özel tiyatro oyuncularına gün doğdu.

Bu rolleri onlar oyanayabilecek. Şansınıza küsün. İyi insanları Devlet Tiyatrosu oyuncuları, kötüleri de siz canlandıracaksınız.

* * *

YAZDIKTAN sonra aklıma ne geldi?

Mafya filmlerinde oynayanların hayatını inceleyeceğim, dünya sinema tarihini şöyle bir tarayacağım.

Bakalım bu işe ne kadar bulaşmışlar.

Böylece sayın genel müdürün demecine yeni gerekçeler bulabilirim.

Yazarın Tüm Yazıları