Doğan Hızlan: Benmerkezci bir moda anlayışı

Doğan HIZLAN
Haberin Devamı

Cumhuriyet Modaları - 75 Yılda Değişen Yaşam Değişen İnsan-kitabını/albümünü okuyorum. (Tarih Vakfı Yayınları)

Fotoğraflar bana yazılardan çok daha fazla çağrışım yaptırıyor. Görselliğin belgeselliği benim için bu kitapta daha ağır basıyor.

Çünkü yorumları kendim yapmak, yaşamımla çakıştırmak istiyorum. Sanki bir başka yazı bu bakirliği bozarmış gibi geliyor.

Ne giyerdik, neleri beğenirdik? Bilmem, modaya kapılıp da, günün çizgilerini yansıtan bir giyim zevkim olmadı, ailem de hep klasiği seçti, kendileri için de, benim için de.

Annem de, babam da, teyzelerim de böyleydi. Ortaokulda manşetli gömlek giymeye başladığımı hatırlıyorum. Kolasız gömlek... Anılarım arasında böyle bir şey yok.

O zamandan beri gömleklerimi diktiririm, istisnaları saymazsak...

Çünkü cebimin üstüne adımın işlenmesi benim için bir aidiyet sorunudur.

Benmerkezcilik modaya da, seçimlerime de yansıdı. Bir kaç ailenin tek çocuğu olmanın ya da biraz şımartılmanın kaprisleri deseniz de kızmam.

Kupon kumaş havasının da beni sardığını söylemek gerekir. Yalnız sizde olacak. Sanki bir ayrıcalık.

Ben hep bedenimle uyuşanı seçmeye çalıştım.

* * *

İNANMAYACAKSINIZ ama gazetelerin tirajını artıran tefrika romanları okumadım.

Küçüklüğümden beri iyi bir dergi takipçisi oldum. Hálá ayın ilk haftasında en az üç dört kitapçıyı dolaşır, dergilerimi toplarım.

Giyimde pardesülerimi aldığım Mayer'i hatırlıyorum. Şimdi beğenmezsiniz.

Geçmişi hep iyi olarak anımsayanlardan değilim. Modanın değişim rüzgarının yenilenmeyi sağladığına inanıyorum.

Gazeteden ya da yayınevinden çıkıp tiyatroya gideceksem, akşam yemeğini Konyalı'da yerdim. Şıra içerdim.

Çok övülen Degüstasyon'un asma katında yemek yerken, Çiçek Pasajı'ndaki arkadaşlarımın votka bira içişlerini seyrederdim. Şimdi İstanbul Degüstasyon ayarında bir çok İtalyan lokantasıyla dolu.

Gabardin pardesüler ve yazlık gabardin kumaşlar modaydı gençliğimde, şimdiki gibi bej rengi olanlar revaçtaydı.

Hayatımıza ilk giren olaylarda hep ilgi duymuşuzdur.

İşte Cumhuriyet Gazetesi'nin birinci sayfası. Yıl 1931.

‘‘Güzellik kraliçeliği milli bir vazifedir.’’ 1933'te Keriman Halis Dünya Güzeli Seçildiğinde, bu olağanüstü gün şerefine Cumhuriyet Gazetesi renkli baskı yaptı.

23 Nisan müsamereleri, hepimizin öğrencilik yıllarının toplumla, kalabalıkla tanışmamızın ilk günleri.

Ben meydanlarda şiir okuduğumu, konuşma yaptığımı hatırlarım.

Cumhuriyetin vazgeçilmez batılılaşma tutkusunu simgeler balolar:

11 Şubat 1932 tarihli bir derginini kapağı: ‘‘Hiláliahmer Balo Fevkalade Nüshası’’

Kızılay balosunun özel sayıya konu olduğu günler.

* * *

MODALARA bakınca değişen Türkiye'nin bir yüzünü görebiliyorsunuz.

Önce hayata yansıyan kendi yüzünüzü.



Yazarın Tüm Yazıları