Diz romatizması ve çözümleri

"Dizlerinize gözleriniz gibi bakın" yazımız elektronik posta rekoru kırdı! Meğer dizinden sorunu olan ne kadar çok insan varmış!

Bu mektuplardaki soruları dikkate alarak hazırladığımız iki günlük mini-dizi de, özellikle diz ekleminin yaygın bir hastalığından, yaşlanmaya bağlı diz romatizmasından (osteoartrit) bahsedeceğiz. Umarım yararlanırsınız.

"Yaşlanmaya bağlı diz romatizması" diz kıkırdağı bozulması ve kaybının biraz abartılmış, ağırlaşmış şekli gibidir. Siz yaşlandıkça eklem kıkırdağınızda biraz bozulma ve kayıp normaldir. Diz eklemi kıkırdağının kaybı veya bozulmasına ayak uydurmak için yaptığı değişimler kontrol altından çıktığında romatizmal bir sorun haline gelmektedir. Yaşlanmaya bağlı eklem kıkırdağı ve yapısındaki bozulmaların sadece dizlerde değil, kalça ve el parmak eklemlerinde de sık görüldüğünü hatırlatalım.

ORTA YAŞLILAR VE GENÇLERDE DE GÖRÜLÜYOR

Diz romatizması ileri yaşlarda daha çok görülen bir sorundur ama orta yaşlarda, hatta gençlerde de görülebiliyor. Gençlerde görülmesinin ilk nedeni, kilo fazlalılığı ve şişmanlık sorunudur. İkincisi, yanlış yapılan egzersizler, hareketler, diz ekleminin maruz kaldığı travmalardır. Özellikle kilo fazlalığına bağlı mekanik yüklenme diz ekleminin kıkırdak yapılarında, kas ve kirişlerinin tutulma yerlerinde hatta eklem kapsülünde zorlanmaya, bozulmaya yol açıyor. Yaşın ilerlemesi ile bu dokuların yaşlanması, yıkım süreçlerinin yapım ve tamir süreçlerinin önüne geçmesi ve genetik eğilim de etkili oluyor.

BU BELİRTİLERE DİKKAT EDİN

Diz romatizmasının en önemli belirtisi eklem ağrısıdır. Hastalığın ilk dönemlerinde ağrı hareketle ortaya çıkar, dinlenmekle azalıp kaybolur. İleri safhada ağrı sürekli hale gelir. Eklem tutukluğu az veya çok hemen her hastada vardır. Özellikle, uzun süre hareketsiz kalındığında ilk hareketlerde tutukluk yaşanması tipiktir. Eklemlerde zaman zaman şişme, hatta kızarıklık da görülebilir. İleri dönemlerde ağrı sürekli hale gelir, özellikle gece istirahatta bile can sıkıcı ağrılar ortaya çıkar. Önemli bir problem de diz hareketlerindeki ilerleyici sınırlanmadır. Bu sınırlanma eğilmeyi, doğrulmayı, oturmayı, kalkmayı, namaz kılmayı, tuvaleti kullanmayı bile zorlaştırabilir.

NASIL TEŞHİS KONULUYOR

Diz romatizmasının teşhisini çoğu kez hastalar kendisi koyar! Bununla birlikte iyi bir uzman değerlendirmesi doğru teşhis ve planlı bir tedavi için zorunludur. Röntgen incelemeleri gerekebilir. Bazen kesin teşhis için diz sıvısı alınarak incelemek, kan analizlerinden istifade etmek zorunda kalınabilir.

NELER YAPILMALI

Son zamanlarda kollajen hidrozilatları ile dizin kıkırdak yapısının tamirine destek olunabileceğini gösteren birçok çalışma vardır. Özellikle Orta Avrupa’da futbol ve kayak sporu ile uğraşanlar, kilo fazlalılığı olanlar, özellikle fazla kilosu olan yaşlılar dizlerine destek olmak için kollajen hidrozilatlarından faydalanıyorlar. Dünyaca ünlü bazı futbol takımları, kayak milli takımları dizlerini bu doğal destekle güçlendiriyorlar. Faydalı olabilmesi için kollajen hidrozilatlarının günde 10 gram civarında alınması tavsiye ediliyor. (Devam Edecek...)

Korunmak kolay

tedavi zor


Diz artritinin tedavisinde ilaçlardan, fizik tedavi yöntemlerinden, kaplıca kürlerinden faydalanılıyor. İleri dönemlerde cerrahi tedavi özellikle son dönemde dize protez konulması gerekebilir. Ne iyi ki, gerek basit ve kolay artroskopik girişimlerde, gerekse protez takılması gibi ağır cerrahi ameliyatlarda son yıllarda muazzam ilerlemeler elde edildi.

Bu hastalıktan korunmak tedaviden daha kolay ve önemlidir. Aktif bir hayat sürmek, yürümek, hareket etmek, diz eklemini destekleyen kasları ve bağları güçlendirecek egzersizler yapmak ve daha da önemlisi dizleri egzersiz ve diğer durumlara travmalardan (düşmeler, burkmalar...) korumak çok önemlidir. Sağlıklı kilonuzu korumaya, dizinize fazla yükün binmemesine çalışmaya özen göstermelisiniz. 20-30 yaşında iken 60 kilo olan birinin genç dizleri o ağırlığı bir kuş hafifliğiyle taşıyabilirken, 60 yaşındaki birinin 80 kiloluk yükünü yaşlı bir diz ekleminin taşımakta zorlanacağını unutmamalısınız. Eğer diz ekleminizde bir problem varsa mutlaka ve mutlaka fazla kilolarınızdan kurtulmanın, onun üstündeki yükü azaltmanın çarelerini aramaya çalışmalısınız.

Adet düzensizliklerinin nedenleri

Normal adet kanaması 21 ile 35 gün arasında tekrarlayıp 2 günden 1 haftaya kadar sürer, miktarı günde 3-4 dolu petten fazla değildir. Bunun haricinde olan her türlü vajinal kanama veya kanlı akıntı anormal sayılır. Menopozda, yeni kesildikten 6 ay geçince oluşan kanamalar yine anormal sayılır ve doktora gitmeyi gerektirir. Adet düzensizlikleri ya genital organların yapısal bozuklukları veya yumurtlama sorunları ve hormonal dengesizlikler sonucu oluşur.

Anormal kanama sebepleri:

Düşük kanamaları

Dış gebelik

Spiral’e bağlı kanamalar

Doğum kontrol hapları ile oluşabilecek kanamalar

Rahim ve rahim ağzı iltihaplanmaları

Myomlar, adenomyosis

Rahim veya rahim ağzı polipleri

Pıhtılaşma sorunları

Vajina, rahim ağzı ve rahim kanserleri

Tiroid problemleri ve diabet

Hormon dengesini bozan ilaçlar



Crohn hastalığının belirtileri

Uzun süredir tekrarlayıp duran karın ağrısı ve kramplardan, diyare ataklarından yakınıyorsanız ve bu belirtilere zaman zaman bağırsak kanamaları veya ishal eşlik ediyorsa ihtimallerden birinin de "Crohn hastalığı" olabileceği aklınızda olsun. Bu hastalık ağızdan başlayarak bağırsağın sonuna kadar sindirim sisteminin herhangi bir yerinde ortaya çıkabiliyor. En sık görüldüğü yer incebağırsağın alt kısmıyla kalınbağırsaklar.

Hastalığın sebebi bilinmiyor. Kalıtımın, bağışıklık sistemi hatalarının ve bazı mikroorganizmaların etkili olabileceği ileri sürülüyor. Hastalıkta aile geçmişi önemli. Kardeşinde, çocuklarında veya aile büyüklerinde bu hastalık olanlarda risk daha yüksek. Crohn hastalığının 15-30 yaş grubunda daha sık görüldüğü belirtiliyor. Karın ağları ve kramplar hastalığın önemli belirtilerinden. Ağrılara bazen bulantı ve kusma da eşlik edebiliyor. Çoğu hastada ağrılı dönemlerde iştah kaybı da görülüyor. Diyare, özellikle ağrılı dönemlerde sık görülüyor. Tekrarlayan ishal atakları yaşam kalitesini bozuyor, uyku düzenini bile altüst ediyor. Bazı hastalarda dışkıda kan görülmesi de önemli bir belirti. Kanama bazen ağrılıdır ve dışkıda göz ile de fark edilebiliyor.

Crohn hastalığı seyrinde eklem problemlerine, göz iltihaplarına, cilt sorunlarına da rastlamak mümkündür. İlerleyen dönemlerde hastalığın bağırsak tıkanmalarına, daralmalarına, hatta delinmelerine yol açabilmesi söz konusu olabilir. Hastalığın tedavisi için bir gastroenteroloji uzmanıyla işbirliği yapılmalıdır.

Belleğinizi koruyun, geliştirin

Okuyun, izleyin, düşünün, düşeyin!

Bellek egzersizleri yapmayı unutmayın. Bunun için bulmaca ve oyunlardan yararlanabilirsiniz.

Bellek destekleri almaya çalışın: Folik asit, C vitamini, E vitamini, DHA...

Damar sağlığına öncelik verin.

Düzenli egzersiz yapın.

Yeterli ve kaliteli uykuyu önemseyin.

Alüminyuma dikkat edin. (Antiasidler, alüminyum kaplar, folyolar)

Sigara ve alkolden uzak durun.

Madde bağımlılığına karşı dikkatli olun.

İlaçların belleğiniz için sorun olabileceğini unutmayın. Gereksiz ilaç (antidepresanlar, beta-blokerler, sibutramin gibi) kullanmaktan kaçının.

Mate çayı zayıflatır mı

Bitkisel kökenli zayıflatıcılar içinde sadece birinin metabolizmayı hızlandırarak kilo kaybına destek olabileceği belirtilmektedir: Yeşil çay! Yeşil çay özütlerinin metabolizmayı hızlandırdığını, iyi planlanmış beslenme ve egzersizden oluşan kilo programlarında faydalı olabileceğini gösteren bulgular vardır. Çok az sayıda araştırmada elma sirkesinin de faydalı olabileceği belirtilmiştir. Bunun dışındaki diğer bitkisel özlerin yani kekiğin, biberiyenin Hoodia veya bir başkasının faydalı olabileceğini gösteren güvenilir bilimsel verilere sahip değiliz. Gymnema Slyvester, Bitter Orange, Garcinia Cambogia, Guarana içeren bitki özleri de yeşil çay içeren bitkisel ilaçlara katılır ama bu karışımlarda da etkili olan unsur yeşil çaydır.

Ceviz, fındık ve

bademi unutmayın

Eğer aşırı miktarda tüketip işin tadını kaçırmazsanız bu üç yağlı tohum bedeninize kazandırabileceğiniz mücevher besinlerin en önemlilerinin arasında yer alır. Biz her hastamıza haftanın 4-5 günü 25-30 gram ceviz, fındık veya badem tüketmesini tavsiye ediyoruz. Bunun nedeni her üçünün de ciddi birer mineral, vitamin, elektrolit, posa ve bitkisel sterol deposu olmasıdır. Bu besinlerde bitkisel kaynaklı Omega-3 yağ asitlerinden Alfa Linolenik Asit (ALA) boldur. Ayrıca, üçü de posa ve bitkisel sterollerden zengin olduklarından kolesterol düzeyini azaltmaktadır. Bu üç besinde bol miktarda magnezyum, E vitamini, kalsiyum, Arginin, potasyum bulunmaktadır. Üçü de antioksidan polifenollerden zengindir. Üçü de dengelenerek tüketilmelidir.

DİYET GÜNLÜĞÜ

Sorularınız için: Tel: (0212) 236 73 00

Günlük kalori ihtiyacımı nasıl hesaplayabilirim? 1.80 boyunda 42 yaşındayım, 127 kiloyum.

Kalori hesabı yaparken

Yaz aylarının yaklaşması ile birlikte artan diyet telaşı bir sürü soruyu beraberinde getirmeye başladı. Özellikle herkes günlük alması gereken kaloriyi öğrenerek diyet yapmaya başlamak istiyor. Ancak iş sadece kalorinin bilinmesi ile bitmiyor. Alınan bu kalorinin gün içindeki öğünlere dağılımı, karbonhidrat, protein ve yağ oranları, en önemlisi de sizi doyurup doyurmadığıdır. 1200 kalorinin tamamını salata yiyerek alıyorsanız kilo vermek bir tarafa şişmanladığınızı da fark edebilirsiniz. Ya da 1200 kalorinin tamamını sadece et ve et ürünleri tüketerek alıyorsanız ürik asit yüksekliği ve benzeri metabolik sorunlar kaçınılmaz olacaktır.

Zayıflama sürecinde günlük kalori alımınızı, yaşam tarzı haline getirmenizi önerdiğimiz sağlıklı bir beslenme planı ile sağlamanızı önerir, bu konuda bir diyetisyenden yardım almanızı öneririz.

Erkekler için genellikle zayıflama diyetlerinde 1400-1800 kalori bayanlar için 1200-1400 kalori arasında enerji alımı uygun görülebilir. Bu ölçütlere göre beslenme planı hazırlanmadan önce mutlaka bir doktor kontrolünden geçmenizi öneririz. Yapılacak testler sonucunda beslenme planınız size ve metabolizmanızın yaşadığı sağlık sorunlarına göre özelleştirilecektir.

Biz 45 yaş ortalamasında 6 bayanız. Hepimiz diyet yapmaya çalışıyoruz ama akşam üzeri 5 çayında poğaça, pasta gibi hamur işlerine dayanamayıp yiyoruz. Çayın yanında ne yemeliyiz?

Beş çayı keyfi

Evet, güzel bir kahvaltıyla güne başladık... 2-3 saat geçti, öğle yemeği yemeye vaktiniz yok ya da bir şeyler atıştırdınız. Belki bir iki meyve yediniz. Akşamüzeri saat beşe yaklaşıyor, hafif hafif açlık hissetmeye başladınız. Şöyle güzel bir çay ve yanında da işte bu güzel çayın tadını çıkarmak mı istiyorsunuz? O zaman iyi dinleyin; ilk önce kahvaltıdan başlamak lazım. Beş çayında yediklerinizden zevk almak istiyorsanız güne iyi başlayın ve güzel bir kahvaltı yapın. İki saat sonra birkaç meyve atıştırın. Arada yine güzel bir öğle yemeği ve artık beş çayına hazırsınız. Şimdi çayın yanına bir parça simit ve az yağlı peynir, domates, salatalık veya 3-4 yemek kaşığı kısır (az yağlı), yağsız havuçlu kek, esmer ekmek ve kaşar peyniri ile hazırlanmış minik pizzalar, az yağlı, kepekli un ve tatlandırıcı ile hazırlanmış kurabiyeler, salçalı ekmek, light bisküvi kullanılarak yapılan bir tatlı veya küçük bol maydanozlu bir sandviç bu keyifli beş çayından sonra akşam yemeğine daha rahat oturmanızı ve daha az yemekle doymanızı sağlayacaktır. Yağ ve karbonhidrattan zengin olan pastalardan uzak durmanızı tavsiye ederim.
Yazarın Tüm Yazıları