Diyarbakır’dan Boğazkere fidanı başına 300 YTL alabilen çıkacak mı

TARIM ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker’i kısa süre önce Hürriyet’te ağırladık... Yemekte Genel Yayın Yönetmenimiz Ertuğrul Özkök, Yayın Koordinatörümüz Fikret Ercan, Yazıişleri Müdürlerimizden ve yazarımız Tufan Türenç ile yazarlarımızdan Mehmet Y. Yılmaz vardı...

Yemekte daha çok Doğu ve Güneydoğu’da seçim döneminin seyri konuşuldu... Bakan Mehdi Eker de, AKP olarak başta Diyarbakır olmak üzere bölgeye yönlendirdikleri hizmet ve yatırımları anlatmaya çalıştı...

Diyarbakır’da 80 yılda 700 kilometre asfalt yol yapılmış. Bizim dönemimizde üstüne 400 kilometre asfalt yol eklendi. Ayrıca 4 bin kilometre stabilize yol yaptık.

3 büyük ilçeye devlet hastanesi, 29 noktaya sağlık ocağı yaptık. Bölgede artık bütün ilçelerde diş ünitesi var. Vatandaşımız diş çektirmek için kilometrelerce yol gitmiyor.

Uluslararası Tarım kalkınma Fonu ve Hükümet toplam 50 milyon dolarlık kaynak ayırdı, Diyarbakır, Siirt ve Batman’da kırsal kalkınma projeleri 5 yıl süreyle yarısı hibe yoluyla olmak üzere desteklenecek.

Bu proje kapsamında hangi bölgede en iyi ne yetişebiliyorsa, çiftçiyi o ürüne yönlendirmek amaçlanıyor. Ayrıca, ürünün işlenmesine dönük işletmelerin oluşturulması hedefleniyor. Projeden Diyarbakır’ın 250, Siirt ve Batman’ın da 125’er köyü yararlanacak.

Diyarbakır’da tarıma dayalı organize sanayi bölgesi oluşturuyoruz. 85 işletme kuruluyor. 4 bin kişilik istihdam şansı yaratacak.

Mehdi Eker, bunları sıraladıktan sonra, desteklenecek tarım ürünlerine Siirt’in "Zivzik Narı"nı örnek verdi: "Siirt’te Zivzik Narı üretiminin artırılması, endüstriyel hale getirilmesi için çalışmalar başladı. Ben Bismilli’yim... Zivzik Narı’nı da iyi bilirim. Kabuğu kalın, çekirdekleri yumuşaktır. Ayrıca dayanma süresi daha uzundur."

Eker, "Zivzik Narı"nı örnek verince ben de Diyarbakır’ın ünlü Boğazkere üzümünü sordum: "Boğazkere üzümü şarap üreticileri için çok önemli. Diyarbakır’da bu üzümün üretimini artırmak, şarap üreticilerinin daha fazla işlemesine olanak tanımak için de girişemleriniz olacak mı?"

Konuştuğum önolog ve vinologlar, yani şarap ve üzüm uzmanları, Türkiye’nin "yıllanabilecek" şarabı Diyarbakır yöresinin ünlü Boğazkere üzümünden elde edebileceğini vurguluyordu. Bakan Eker’e de üzüme dönük planlarını bunun için sordum.

Eker, meyva üretimine yönelik gündeme getirdikleri desteği anlattı: "Türkiye’de 2.5 milyon ton elma üretimi var. İhracatımız 30 bin ton. Çünkü, kalite sorunu var. Narenciyede de benzeri sorun yaşanıyor. İspanya meyva fidanlarını yenileyerek, narenciye üretimini 6 aya kadar yaydı. Biz de alanı 10 dekardan az olmayan meyva fidanlıklarını virüsten ari fidanlarla değiştirecek çiftçilere fidan başına 300 YTL destek veriyoruz. Sertifikalı fidanda ise 250 YTL destek olacak."

Şimdi merak ediyorum... Acaba Diyarbakır’dan birileri, "Şarap fabrikaları için Boğazkere üzümü yetiştirmek istiyorum" dediğinde, 250-300 YTL’lik "fidan yenileme desteği"ne ulaşabilecek mi?

Denizli’nin güneyi Napa Vadisi’nden iki gömlek üstün

SEVİLEN Şarapları’nın patronu Coşkun Güner ile oğlu ve şirketin Yönetim Kurulu Üyesi Enis Güner, başta "Centum" olmak üzere bazı yeni şaraplarını bir akşam tadım eşliğinde bize tanıttılar...

Genel Yayın Yönetmenimiz Ertuğrul Özkök, beğendiği yeni şarapları için kutlayınca, Enis Güner’den şöyle bir teşekkür cümlesi geldi: "Ben de babama ve bize güzel şaraplık üzümleri veren Anadolu topraklarına teşekkür ediyorum."

Sevilen Şarapları’nın merkezi İzmir’de, kendi bağları da bölgede... Ancak, Tekirdağ Mürefte’de de yerleri var. Sevilen de diğer şarap üreticileri gibi son dönemlerde Denizli’nin güneyinde bağ oluşturmaya ağırlık vermiş.

ABD’nin ünlü Napa Vadisi’nde şarap eğitimi gören Enis Güner, Denizli’nin güneyindeki yeni bağ alanları için yüzlerce römork taş çıkardıklarını belirtti: "Denizli’nin güneyi, bence Napa Vadisi’nden iki gömlek daha üstün."

Hazır söz Anadolu topraklarından açılmışken, örneğin domateste olduğu gibi şaraplık üzümde de "anlaşmalı çiftçilik" modeli mümkün değil mi? Neden şarap üreticileri kendi bağlarını oluşturmaya veya genişletmeye çalışıyor.

Enis Güner’e göre, konunun önemli yanlarından biri, elde edilen ürün miktarı: "Çiftçi, bir asmadan ne kadar üzüm elde ederse, gelirinin o kadar artacağını düşünüyor. Oysa bir asmadan aşırı miktarda ürün almaya çalışmak, şarap açısından üzümün kalitesini düşürüyor. Biz kurduğumuz bağlarla çiftçiye bunu anlatmaya çalışıyoruz. Çiftçi, dönümde 1000-1200 kilo alarak elde ettiği geliri, 500-600 kiloyla da elde ederse, o zaman anlaşmalı çiftçilik oturur..."

Elazığ, Diyarbakır, Denizli... Anadolu’da şaraplık üzüm canlanma sinyalleri veriyor... Yeter ki şarapcıyı vergiyle daha fazla ezmeyelim, çiftçinin üzümden para kazanmasının yolunu açalım... Arkası gelir...
Yazarın Tüm Yazıları