DİSKAR: İşsizlik yeniden küresel kriz dönemine döndü

Güncelleme Tarihi:

DİSKAR: İşsizlik yeniden küresel kriz dönemine döndü
Oluşturulma Tarihi: Mart 15, 2017 15:29

DİSKAR: İşsizlik yeniden küresel kriz dönemine döndü

Haberin Devamı

İstanbul, 15 Mart (DHA) - Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Enstitüsü (DİSK-AR), Türkiye'de işsizlik oranlarının yeniden "küresel finansal kriz dönemine" döndüğü uyarısında bulundu.
DİSKAR'ın, Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) bugün açıkladığı Aralık dönemi Hanehalkı İşgücü Araştırması sonuçlarına ilişkin, "İşsizlikte Patlama ve Kriz Günlerine Dönüş" başlıklı değerlendirmesinde şöyle denildi:
"TÜİK tarafından açıklanan Aralık 2016 dar tanımlı işsizlik oranı bir önceki yılın Aralık ayına göre 1,9 puanlık artış göstererek yüzde 12,7’e yükseldi. Bu işsizlik oranı kriz dönemi işsizlik oranı ile aynı düzeyde. Böylece işsizlikte kriz günlerindeki oranlara dönülmüş oldu. Toplam işsiz sayısı bir önceki yılın Aralık  ayına göre 668 bin kişi artarak 3 milyon 872 bin olarak gerçekleşti."
İşsizlik oranlarına paralel olarak işsiz sayısında da düzenli bir artış yaşandığı uyarısının da yapıldığı DİSKAR değerlendirmesinde, "TÜİK’in yeni işsizlik veri setini kullandığı 2014-2016 arasında dar tanımlı işsiz sayısı 727 bin artarak 3 milyon 145 binden 3 milyon 872 bine yükseldi"ğine dikkat çekildi ve şöyle denildi:
"Geniş tanımlı işsiz sayısı ise 686 bin artışla 6 milyon 917 bine yükseldi. Kadın işsiz sayısındaki artış ise çok daha yüksek oranlı oldu. Kadın işsizliği son iki yılda yüzde 32,9 artarak 1 milyon 511 bine yükseldi. Yüksek öğrenimli işsiz sayısı ise 271 bin kişi artarak 958 bine yükseldi. Kadın ve genç işsizliğindeki yükseliş alarm verici boyutlarda."
İşsizlikteki artış Ocak 2017’de de sürebilir
İşsizlik sigortası başvurularında yaşanan artışın, işsizlik oranlarının Ocak döneminde de artabileceğinin işaretlerini verdiğine dikkat çekilen DİSKAR değerlendirmesinde, "İşsizlik ödeneği başvurularında son yıllarda hızlı bir artış yaşanıyor" denildi ve şu bilgiler verildi:
"2010 yılında 38 bin olan aylık ortalama işsizlik ödeneği başvurusu 2015’te 90 bine 2016 yılında ise 123 bine yükseldi. Ocak 2017’de 158 bin olan işsizlik ödeneği başvurusu Şubat 2017’de ise 109 bin olarak gerçekleşti. Bu veriler işsizlikte Ocak 2017’de de artış yaşanabileceğini gösteriyor."
DİSKAR değerlendirmesinde, "işsizliğin azaltılması ve istihdamda kalıcı ve güvenceli artış sağlanması için" şu öneriler sıralandı:
- “Herkesin çalışması için, herkesin daha az çalışması” ilkesi doğrultusunda haftalık çalışma süresi gelir kaybı olmaksızın 37,5 saate, fazla mesailer için uygulanan yıllık 270 saat sınırı, 90 saate düşürülmelidir.
- Uluslararası çalışma normları doğrultusunda herkese en az bir ay ücretli yıllık izin hakkı tanınmalıdır.
- İstihdam artışlarında kamunun payı dikkate değerdir. Kamu istihdamının artırılması, kamuda eğreti ve güvencesiz çalışma biçimleri yerine, kadrolu ve güvenceli istihdam artışının sağlanması yaşamsal önemdedir. Kamu girişimciliği ve hizmetleri istihdam yaratacak şekilde yeniden ele alınmalı ve kamuda personel açığı derhal kapatılmalıdır.
- Güvencesiz çalışma biçimlerine son verilmeli, tüm taşeron işçilere kadro verilmelidir. Kamu taşeron işçileri kamu işçisi olarak kadroya alınmalıdır.
- Uluslararası Çalışma Örgütü ILO’nun “insana yaraşır iş” yaklaşımı temelinde herkese güvenceli ve nitelikli işler sağlanmalıdır.
- Kiralık işçilik yasası (6715) Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmelidir.
- Sendikal hak ve özgürlüklerin kullanımı güvence altına alınmalı, sendikal barajlar kaldırılmalı, herkesin sendika hakkını özgürce kullanabilmesi için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
- Toplum yararına çalışma programları kapsamında çalıştırılanlar daimi işçi statüsüne geçirilmelidir.
- İş başında eğitim adı altında çırak ve stajyerlerin ucuz işgücü deposu olarak kullanılması uygulamasına son verilmelidir.
- İşsizlik Sigortası Fonunun amaç dışı kullanımına son verilmelidir
- Kadın istihdamının artırılması ve işsizliğinin azaltılması için işgücü piyasalarındaki cinsiyetçi uygulamalara son verilmeli, ev içi bakım hizmetleri devletin gereken nitelikli, yaygın ve ücretsiz bakım hizmetlerini sağlaması ile kadının üzerinden alınmalıdır.
(Grafik - Tablo)

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!