Dışarısı karışıyor, içeride güçlü müyüz?

Güncelleme Tarihi:

Dışarısı karışıyor, içeride güçlü müyüz
Oluşturulma Tarihi: Mart 17, 2005 00:00

GEÇEN hafta Merkez Bankası’nın 2 milyar dolarlık müdahalesine rağmen kıpırdamayan dolar kuru, bu hafta aldı başını gitti. Bu çıkışta, müdahale ile döviz fazlasının çekilmiş olmasının etkisi de vardır ama asıl unsurun yurtdışındaki gelişmelere bağlı yabancı çıkışı olduğu kesin.Gelinen noktada, Türkiye ekonomisi kriz dönemine kıyasla elbette dış şoklara karşı daha dayanıklı hale geldi. Ancak hep tekrarladığımız gibi; henüz kendi ayakları üzerinde tam olarak duran, yere sağlam basan bir hale de gelmedi.Kurun bu seviyesinde, faizin bu kadar düşmesinde sıcak para girişinin etkisi ortada. Yerli bankaların da, tedirginliklerine rağmen, yabancıların bu hareketine ayak uydurdukları da ortada. Hatta yabancıların YTL tahvili çıkarmaları, yerli bankacılarda, ‘yabancıların çıkamayacağı’ konusunda, bizce abartılı, bir güven oluşmasına neden oldu. Belki de bunu ‘iyimser olma gereği’ne dayanak olarak kullanıyorlar ama YTL tahvil ihracının havayı olumlu etkilediği de kesin.Hava çok olumlu iken, herkesin gözünü kar bürümüşken, bu amaca ulaşmak için ‘kötü, aksayan yönleri hiç duymamak gerektiğini’ düşünmeye devam ederlerken, temkinli olma gereğini tekrarlayan biri olarak, hep içerde ev ödevlerimizi zamanında ve kendimiz için yapmamız gerektiğini savunduk. Ev ödevlerimizin başında IMF’yle olan yeni anlaşmanın biran önce imzalanması, bunun için gereken yasaların, laf olsun diye değil, gerçekten yapısal dönüşümün gereği olarak yapılması ihtiyacı da vardı.Ancak hükümet, 17 Aralık’tan sonra AB için gereken adımları atmakta tereddüde düştüğü gibi, IMF’le yeni stand-by anlaşması için gereken ev ödevlerini yapmak konusunda da savsakladı. Ve bugünkü noktaya geldik...Şimdi dışarıda işler karışmaya başladı. Uluslararası piyasalarda dolara bağlı önemli bir hareket bekleniyordu. Şimdi bir hareket başladı ama bu asıl hareket mi henüz bilinmiyor. Yanısıra mal piyasalarında bir şeyler oluyor. Bakır fiyatları tarihin en yüksek noktasına çıkarken, OPEC petrol üretimini sembolik de olsa artırma kararı alıyor. Dışarıdaki harekete bağlı olarak ABD faizleri yeniden yüzde 4.55 seviyelerine gelirken, Türk erubondlarının fiyatı, Brezilya Euorobond fiyatlarıyla birlikte, gerilemeye devam ediyor. Yurt dışındaki volatilite sonucu YTL tahvillerine de satış gelmeye başladı.EKONOMİYE DÖNMELİÖzetle; henüz ev ödevlerimizi tamamlamadan, dışarıdaki hareketliliğe yakalandık. Eğer IMF’le anlaşma şimdiye kadar imzalanmış olsaydı, bu kadar korkmamıza gerek yoktu ama dışarıdaki bu hareket eğer büyük düzeltmelerin bir sinyali ise, işimiz kolay değil. Umarız henüz asıl hareket başlamamıştır, biz de bir an önce de ev ödevlerimizi yapar, asıl harekete kadar daha güçlü hale geliriz. Açıkcası; şu anda o kadar güçlü değiliz... Peki, hükümet bu tehlikelerin farkında mı derseniz, pek öyle gözükmüyor. Hálá Başbakan’ın teşviklerle ilgili direnci tam olarak kırılabilmiş değil, hálá Gelir İdaresi Yasa Tasarısı alt komisyonda bekliyor. Hálá Sosyal Güvenlik Yasa Taslağına son şekli verilmedi, hala Bankacılık Yasasıyla ilgili tartışmalar devam ediyor.Peki bu nasıl çoğunluk iktidarı, neden ev ödevi ‘tamam’ denilip de hemen tamamlanamıyor.Bizce zaten asıl sorun da burada. AKP Hükümeti, bir süredir tek partinin çoğunluk iktidarı gibi davranmıyor. Bir yılgınlık, bıkkınlık ve dağınıklık sözkonusu.Bunun nedenini tam olarak kavramış değiliz ama gidişat pek iyi değil, bunu görüyoruz.Bizce AKP kendi içindeki tartışmaları, ya da dışarıyla tartışmalarını bırakıp bir an önce içeriye ve ekonomiye dönmek zorunda. Bu konuda en büyük görev de Başbakan Erdoğan’a düşüyor.Dünkü konuşmasında AB hedefinin devam ettiğinden, ‘popülist siyaseti rafa kaldırmak’tan, ‘rasyonel bir ekonomik düzen’den söz eden Erdoğan, bunların gereğini artık yapmalıdır. Aksi takdirde Türkiye ekonomisindeki iyileşme, dışardaki gelişmelere bağlı olarak, hiç umulmadık biçimde tersine dönebilir.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!