Paylaş
Sri Lanka’ lı.
Mini minnacık bir kız çocuğu.
O kadar minikti ki Dipa; bazen diğer çocukların yanında ezilecek diye korkardım.
Küçücüktü; ama Dipa’ yı fark etmemek imkansızdı.
Çünkü Dipa, bir dolu açık tenli çocuğun yanında, en koyu tenli çocuktu. Dini, ırkı, anadili çoğunluğunkinden çok farklıydı.
Aile kültürü, giyiniş ve inanış şekli benim kızımın bildiği, gördüğü herşeyden tamamen farklıydı.
Dipa herkesin benzer olduğu yerde en farklı olandı.
Kızımın sıra arkadaşıydı Dipa.
En sevdiği arkadaşıydı 3 yıl boyunca.
Dipa taşındı bu sene, gitti uzaklara.
Kızımı da, yeri zor doldurulacak dostluğundan esintili göz yaşlarıyla geride bıraktı.
Kızım Dipa’ dan, Dipa’ da kızımdan ayrılırken çok ağladı.
Sözler verdiler birbirlerine; yazın önce o gelip bizde kalacak, sonra da kızım onlara gidecek.
Asla unutmayacaklar birbirlerini, mektuplaşacaklar.
Hiç kopmayacaklar.
Biz de, anne babalar olarak onlara yardımcı olmaya söz verdik. Çocuklarımızı mutlaka buluşturacağız dedik.
Neden sonra birden aklıma geldi; sordum kızıma...
“Dipa nereliydi biliyor musun?” dedim sırf merakımdan...
Kızım gözlerinde “Ne alaka Anne?” diyen bir bakışla:
“Ne bileyim Anne? Arkadaşım işte!” dedi bana.
Ben istediğim cevabı aldım.
Kimse bana kardeşlikten,
Hele hele,
Dil, din, ırk farklılıklarına rağmen kardeşlikten filan bahsetmesin.
Ben biliyorum.
Sevginin gözü kör, nefretin gözü AÇtır.
Yalnız hatırlatayım...
Kardeşlikten bahsetmek için,
İYİ NİYET farzdır.
Yonca
“Dünyalı”
Paylaş