DÄ°NOZORLAR VE ÖLÜMSÜZLÜK ARAYIÅžI - 2 Ä°nsanoÄŸlunun doÄŸal yaÅŸlanma süreci üzerine yapılan bilimsel araÅŸtırmalar arttıkça, yaÅŸam süresinin uzayacağı umudu

Güncelleme Tarihi:

DİNOZORLAR VE ÖLÜMSÜZLÜK ARAYIŞI - 2 İnsanoğlunun doğal yaşlanma süreci üzerine yapılan bilimsel araştırmalar arttıkça, yaşam süresinin uzayacağı umudu
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 10, 2000 00:00

DÄ°NOZORLAR VE ÖLÃœMSÃœZLÃœK ARAYIÅžI - 2 Ä°nsanoÄŸlunun doÄŸal yaÅŸlanma süreci üzerine yapılan bilimsel araÅŸtırmalar arttıkça, yaÅŸam süresinin uzayacağı umudu da artıyor. Peki ama kaç yaşına kadar ve ne kadar saÄŸlıklı?Bu hafta da ölümsüzlüğe giden yolda mutlu bir yaÅŸlılık için çalışan bilim dünyasındaki son geliÅŸmeleri incelemeye çalışacağız. 20. yüzyıl başındaki aşı, antibiyotik ve hijyen konusundaki buluÅŸlar ortalama insan ömrünü yaklaşık 10 yıl kadar uzatmıştı. Günümüzde yaÅŸlanma sürecinin tetiÄŸini çeken kimyasal maddelerin ve genlerin tanınması sadece mekanizmanın çözülmesine deÄŸil, yaÅŸam süresinin uzatılmasına ve daha önemlisi yaÅŸam boyu saÄŸlığımız ile gücümüzü koruyabilmemize olanak saÄŸlayacak gibi görünüyor. Ä°nsanlar niye yaÅŸlanıyor?Bunun temelde iki basit yanıtı var. Ä°lki insan vücuduna dışarıdan etkili olan saldırılar ve bedensel kaynaklı zayıflıklarımız. ÖrneÄŸin her yemek yememizde ortaya çıkan serbest radikaller gibi. Bu ve benzeri maddeler zaman içinde bağışıklık sistemimizi zayıflatıyor ve organlarımızda iÅŸlev bozuklukları yaratıyor.YaÅŸlanmanın ikinci kaynağı ise bireysel özgünlüğü olan genetik kodlar. Canlı türleri arasında ve hatta tür içinde deÄŸiÅŸiklikler gösteren genler yaÅŸam süresinin en önemli belirleyicilerden biri. Genetik farklılıklar nedeniyle örneÄŸin kediler ortalama 20 yıl, bazı aÄŸaçlar ise 40 bin yıl yaÅŸayabiliyor. YaÅŸlanmanın en korkutan yönü olan insan organizmasının eskimesinin doÄŸal seyri ve hastalıklar arasındaki ince sınırı çizmek doktorlar için de kolay deÄŸil. YaÅŸlı bir hastayla konuÅŸurken hangi sorunun yaÅŸlılığa baÄŸlı, hangisinin hastalığa baÄŸlı olduÄŸunu anlatmak ve hastayı inandırmak hep zor oluyor. Kalp ve beyin kendini tamir kapasitesi çok sınırlı olan organlardır. Büyük damarlar yıllar içinde elastikiyetini yitirir. Protein metabolizması yavaÅŸlar, hücre sayısı azalır, zararlı maddeler birikmeye baÅŸlar. Kromozomlarda genetik deÄŸiÅŸiklikler baÅŸlar. ÖrneÄŸin yaÅŸlanan kiÅŸinin hafızasının zayıflaması normaldir ama aynı durum genç birinde olsa akla Alzheimer Hastalığı gelebilir. Katarakt, retinopati, duymanın azalması, osteoartrit (kireçlenme), osteoporoz (kemik erimesi), geç dönem belirlenen diyabet (ÅŸeker hastalığı), böbrek iÅŸlevlerinde zayıflama, prostat büyümesi, ciltte lekeler ve adale zayıflıkları yaÅŸlanmanın doÄŸal sonuçları arasında sayılabilir. Belki bu sorunların hep yaÅŸlılıkla anılmasını nedeni yıllar geçtikçe bu bozuklukların görülme sıklığının artmasıdır.Kanser türlerinin de sıklığı yaÅŸlılıkla artıyor. Ancak kanser için yaÅŸlılığın olaÄŸan bir sonucu demek doÄŸru olmayacaktır şüphesiz. Belki de sayılan bozukluklar arasında hiç düşünmeden kesin tedavi gerektiren tek hastalık halidir bile diyebiliriz.Gelelim bilimin yaÅŸlanmayla süregelen savaşına.Genetik bilimi, moleküler biyoloji, hücre biyolojisi ve fizyoloji bilimleri yaÅŸlanmaya karşı topyekün saldırı planlarını hazırlamakla meÅŸgul. Antioksidan maddeler ve genler üretilerek zararlı etkiler göğüslenmeye çalışılıyor. Colorado çalışma grubu yuvarlak solucanlarda bir geni bükerek elde ettiÄŸi süper antioksidan gen sayesinde yaÅŸam süresini iki kat uzattı. Yine piyasada çok moda olan antioksidan ilaçlar ve vitaminler halkımızın bile vazgeçemediÄŸi sihirli formüller. Amerikalı bir grup (Worcester Advanced Cell Technology) özel bir program kapsamında bir madde üreterek (telomerase enzimi yapısında) hücre yaÅŸlanmasını yavaÅŸlatmaya çalışıyorlar. Ä°ÅŸlem en basit tarifi ile bir insan hücresinin alınarak genetik yapısından arındırılmış bir hayvan yumurtasıyla birleÅŸtirilmesi ve yeni yaratılan bu hücre yapısının genetik kodlamasının sıfırdan baÅŸlaması prensibine dayanıyor. Böylece ölümsüz hücreler elde edilerek organlar eskidikçe deÄŸiÅŸtirilecek. Yine Harvard Ãœniversitesi ve Japon Kalp Enstitüsü ortak bir program dahilinde doku mühendisliÄŸi yöntemleriyle laboratuarlarda hücre üreterek doku imal etmenin ilk adımlarını attılar. Bu yolla sizden alınacak hücre örnekleri laboratuarlarda çoÄŸaltılarak iÅŸlev görmeyen organlarınızın yenisi yapılabilecek. Hayvanlardan insana organ nakilleri yine gündemde olan diÄŸer bir konu. Genetik özelliklerinden arındırılmış hayvan doku ve organlarının insan vücudu tarafından reddedilmesini önleyecek yapılanma oluÅŸturulmuÅŸ durumda. Ä°nsan kopyalama ise baÅŸlı başına irdelememiz gereken bir konu. Boyutları çok karmaşık ve tartışılabilir olduÄŸundan bu yazıda pek deÄŸinmeyeceÄŸiz.Ancak anlattığımız tüm yöntemler bugün için oldukça pahalı. En basitinden hücre üretmek için kullandığınız besiyerinin 200 mililitresinin maliyeti 7000 Amerikan Doları civarında. Hücre üretmek ise iÅŸlemin tümü düşünüldüğünde bir gökdelendeki basit bir basamak. Japonlar sadece Tokyo'daki tek bir merkezde hücre üretme yöntemlerinin araÅŸtırılması için bu yıl 1 milyon Amerikan Doları ayırdı. Ölümsüzlük arayışında harcanan bu fonlar ÅŸimdi de yeni bir etik tartışmayı baÅŸlattı. GeliÅŸmiÅŸ ülkelerde bu tür araÅŸtırmaların gereksiz olduÄŸunu iddia ederek sınırlandırılmasını savunanlar ve elde edilecek sonuçların sadece ömrü uzatmayacağını, diyabetten kansere pek çok hastalığın da çözülebileceÄŸine inanan karşı gruplar var. Ä°lk grup bu buluÅŸlardan sadece teknolojik olarak ileri ülkelerdeki insanların yararlanabileceÄŸini, üstelik dünya nüfusunda inanılmaz bir artışa yol açacağını iddia ediyor.Zaten bu bilim adamları ne bulsalar kimseye yaranamıyorlar.Bir CumhurbaÅŸkanlığı seçiminden çıkarak nerelere geldik. Ä°nsanoÄŸluna tarih boyunca hep çekici gelen "ölümsüzlük" fikrine bu denli yakın olmak gerçekten heyecan verici. Sizlere yazımızda yaÅŸlanmayı önleme amaçlı araÅŸtırmalar hakkında kısa bilgiler vermeyi amaçladık. "Türkiye gerçeklerinde çözülmeyi bekleyen binlerce sorun varken bir ölümsüzlüğümüz eksikti" de diyebilirsiniz. Vallahi siz bilirsiniz. Biz doktorlar Faust zamanından beri sonsuz gençlik karşılığında ruhunu teklif edebilecek kiÅŸileri bulmakta hiç güçlük çekmedik; haberiniz olsun.SaÄŸlıcakla kalınız...Dr. Serdar GÃœNAYDIN - 10 Mayıs 2000, ÇarÅŸamba Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!