Dink cinayetinde kamu görevlilerinin ihmali davası...

Güncelleme Tarihi:

Dink cinayetinde kamu görevlilerinin ihmali davası...
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 06, 2017 19:14

Dink cinayetinde kamu görevlilerinin ihmali davası...

Haberin Devamı

Özden ATİK/İSTANBUL, (DHA)- AGOS Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayetine ilişkin FETÖ elebaşısı Fetullah Gülen, eski savcı Zekeriya Öz, gazeteciler, jandarma görevlileri ve eski emniyet görevlilerinin yargılandığı 85 sanıklı davada; tutuklu yargılanan gazeteci Ercan Gün "Meslektaşımın katledilmesi davasında sanık olmaktan üzüntü duyuyorum. Yaptığım haber algı operasyonu parçası değildir" dedi.
İstanbul 14.Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, eski Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek, eski Trabzon İl Jandarma Komutanı Albay Ali Öz ve gazeteci Ercan Gün'ün de aralarında bulunduğu 24 tutuklu sanık ile aralarında eski Trabzon Emniyet Müdürü Reşat Altay'ın da yer aldığı 11 tutuksuz sanık katıldı.

"ELLE TUTULUR SOMUT BİR İDDİA GÖRMÜYORUM"
Duruşmada tahliyeye ilişkin talepleri sorulan tutuklu sanıklardan gazeteci Ercan Gün, "Meslektaşımın katledilmesi davasında sanık olmaktan üzüntü duyuyorum. Yaptığım haber algı operasyonu parçası değildir. Başka gazeteler de aynı haberi yaptı. İddianamede elle tutulur somut bir iddia görmüyorum. Mağdurum tahliyemi talep ediyorum" dedi. 

"HİÇBİR ÖRGÜTLE ALAKAM YOK"
Dönemin Trabzon İl Jandarma Komutanı Ali Öz ise, "2007'den beri yargılanmaktayım. Davam 10 yıldır devam ediyor. Hiçbir örgütle alakam yok. 10-12 yılım terörle mücadele ile geçti. Bizim dosyamız Trabzon'dan iki kez buraya geldi. Mahkemeniz iade etti. Ancak ne olduysa 2016'da darbe girişiminden sonra bu dosyaya dahil edildim. Mağdur edildim. Tahliyemi talep ediyorum" diye konuştu. 

"KAHRAMAN GÖSTERMEK AMACIYLA YAPILAN BİR ŞEY DEĞİLDİ"
Dönemin Samsun İl Jandarma Komutanlığı Asayiş Şube Müdürü Atilla Güçlüoğlu da tetikçi Ogün Samast'ın Türkiye bayraklı fotoğrafının çekilmesi konusunda, "Bu tür durumlarda polis ve jandarma arasında adı konmayan genel bir yarış vardır. Jandarma personelinin de görülmesi için Samast çekilirken yanında bir iki jandarma personeli olsun istedim. Ama bu kesinlikle Samast'ı kahraman gibi göstermek amacıyla yapılan bir şey değildi. Samast'ın bayrağı açmak istemesinden oradaki savcı ve emniyet görevlilerinin haberi vardı. Biz Yasin Hayal ismini ilk kez orada yapılan mülakatta duyduk. Gazetecilerle görüşmemde onlar, benden belge, bilgi ve fotoğraf istedi ama kesinlikle kimseye bir şey vermedim. Ben en ufak bir sızdırma yapmadım. Fotoğraflar müfettişlere teslim edilene kadar jandarmadan sızmamıştır kesinlikle. Tahliyemi talep ediyorum" dedi.

"SIZDIRMA BİZDEN KAYNAKLI DEĞİL"
Dönemin Samsun İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğü'nde astsubay olan Birol Ustaoğlu, "Ogün Samast, bana 'Bayrak açmasına izin verilmesi durumunda her şeyi anlatacağını' söylemişti. Bu bayrak talebini üstlerime ilettim. Samast otobüsten alındığında uyuyordu, çok korkmuş ve tir tir titriyordu. Orada tost söyledik, çay ikram ettik. Ondan itibaren korkmamasını söyledik. Başsavcı, 'Bayrağı verin o da adam gibi size her şeyi anlatsın' deyince onunla mülakat yaptım. Bu konuda zaten eğitim aldım, uzmanım. Bayrak açmayla ilgili hiç bir zorlama yok. O çocuğu başka türlü çözemezdik. Sızdırma bizden kaynaklı değildir" diyerek tahliye talebinde bulundu. Mahkeme heyeti, taleplerin alınmasının ardından duruşmayı yarına ertelendi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!