Dini reislere yeni görev

Güncelleme Tarihi:

Dini reislere yeni görev
Oluşturulma Tarihi: Mart 17, 2005 00:00

DİN adamlarına AKP yeni bir görev veriyor. Din adamları hükümeti sonuna kadar övmekte serbest!.. Ama, eleştirmeleri zinhar yasak!..1 Nisan’da yürürlüğe girecek olan yeni Türk Ceza Yasası şenliklerle dolu!.. Bir yandan, basını zapt-u rapt almaya yönelik ağır yaptırımlarla, basın özgürlüğü üzerine bir bardak soğuk su, öte yandan, kendine bağlı bürokasiye sopa gösterme!.. Bunun aktörlerinden biri de, dini reisler!..Bu deyim, dini reis deyimi, bana ait değil. Türk Ceza Yasası madde 219’la birlikte, İslamiyete getirilen yeni bir kavram!..219’A DİKKATBu madde aynen şöyle:‘İmam, hatip, vaiz, rahip, haham gibi dini reislerden biri vazifesini ifa sırasında alenen hükümet idaresini ve devlet kanunlarını ve hükümet icraatını takbih ve tezyif ederse, bir aydan bir seneye kadar hapis ve adli para cezasıyla...’Ben İslamiyette dini reis diye bir kavramı ilk kez duyuyorum. İslamiyette ruhban sınıfı yok. Tanrı ile kul arasında herhangi bir sınıf yok. Dolayısıyla ne imamlar, ne hatipler, ne vaizlerin dini reis olma gibi bir özellikleri yok.Ama, yeni ceza yasası İslamiyete ruhban sınıfı getirmiş oluyor!.. Allah kabul etsin!..Kaldı ki, aynı maddenin üçüncü fıkrasında, ‘din reisleri ve memurları’ deyimi kullanılarak, böyle bir sınıfın varlığı bir kez daha vurgulanıyor.ÖVMEK VAR, DÖVMEK YOKMadde öyle ilginç ki, cuma vaazlarında ya da benzeri durumlarda, imamların, vaizlerin, rahip ve hahamların hükümeti eleştirmelerine yasak getiriyor. AKP mantığına göre, din adamlarının siyasetle bağını kopartmak amacıyla.Sanki, din-siyaset ilişkisi camilerde, herkesin gözü önünde kuruluyormuş gibi!.. Onca tarikat bağlantılarından ne haber?.. Tarikatların siyasetle ilişkilerinden ne haber?..Eleştirmek yasak. Aynı maddeyi tersinden okursak, istediğin kadar öv!.. O serbest!.. Övmeye bir yaptırım yok. Din-siyaset bağlantısı sadece hükümeti övmek için var, aksi halde yasak!..MUHALEFETE ELEŞTİRİYoo, sadece bu kadar da, değil.Madde çok açık. Devlet kanunlarını ve hükümet icraatını takbih ve tezyif yok.Yine tersinden okursak, camilerde muhalefeti ve diğer siyasal partileri yerden yere vur, bu serbest!..Nerede kaldı, din-siyaset bağlantısını kopartmak?.. Nerede kaldı, Anayasa’nın 24. maddesi?.. 24. madde, din görevlilerinin her türlü siyasal faaliyetten uzak kalmasını öngörmüyor mu?..HALKI TAHRİK219. maddenin ikinci fıkrası, şenliklere şenlik ekliyor:‘...bu kişiler (yani, dini reisler) halkı kanunlara yahut hükümet emirlerini icraya veya memuru memuriyetinin vazifesi icabına karşı itaatsizliğe tahrik ve teşvik edecek olursa, üç aydan, iki seneye kadar hapsine...’Laik bir ülkede, böyle bir madde, din adamlarını açıkça hükümet lehinde kullanmayı amaçlamak değil de, ne?..Önüne gelen her yasayı, her kararnameyi didik didik eden Cumhurbaşkanı Sezer’in dikkatinden bu madde kaçmış olmalı!..İlk çürük davasıİLK çürük davasını, bu yöndeki ilk tazminat davasını Emin Şirin açmaya hazırlanıyor.Başbakan Erdoğan AKP’den istifa eden milletvekilleri için, geçenlerde ‘çuvaldaki çürükler’ deyimini kullanıyor. AKP’den ilk istifa eden milletvekili Emin Şirin. 9 Eylül 2003’te AKP’den istifa ediyor. Bağımsız kalıyor. İstifa ederken, Erdoğan’a bir mektup yazarak, bugün pek çok kişinin katıldığı eleştirileri dile getiriyor.Emin Şirin şimdi ‘çuvaldaki çürükler’ deyimine karşı, vaktiyle AKP’den istifa eden bir milletvekili olarak, Erdoğan’a bir milyar liralık tazminat davası açıyor.Miktar sembolik, ama anlamı var!..
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!