di'li geçmiÅŸ masallar -I-(meyhanelerde çiçek satan sevgili) ben uykusunu almış bütün iyi aile çocukları gibi sabah erkenden sokaÄŸa fırlardım. o geç uyanır,

Güncelleme Tarihi:

dili geçmiş masallar -I-(meyhanelerde çiçek satan sevgili) ben uykusunu almış bütün iyi aile çocukları gibi sabah erkenden sokağa fırlardım. o geç uyanır,
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 26, 2000 00:00

di'li geçmiÅŸ masallar -I-(meyhanelerde çiçek satan sevgili) ben uykusunu almış bütün iyi aile çocukları gibi sabah erkenden sokaÄŸa fırlardım. o geç uyanır, geç katılırdı oyunlara. oyunlara en kötü yerinden baÅŸlardı, saklambaçta ebe olurdu, yakan topta günahkar... mahallenin kızları bir kırbaç gibi atarlardı topu ona. toptan kaçarken bile diÄŸer kızlardan farklıydı. sevgilim diyebilir miyim bilmiyorum ama seviyordum.sanki taÅŸ plaktan geliyor ses, çatlıyor adamın gırtlağımda bütün naÄŸmeler. burada naÄŸmeler kelimesini kullanmamalıydım tıpkı oralarda dinlediÄŸimiz ÅŸarkılara benzedi. kemancı bütün kemancılar gibi çingene ama sen klarnet çalan adamın yanaklarına bakıp gülüyorsun. top gibi ÅŸiÅŸiyor yanakları. biliyorum bu beyoÄŸlu meyhanelerinden kalkınca kimbilir hangi yatakta kırbaç gibi inip kalkacak sırtına gece lambasının mor ışıkları.abisi meyhanelerde keman çalıyordu, mahallede yapılan bir düğünde -çiçek satmaya gitmemiÅŸti o gün, her ÅŸeyi hatırladığım gibi onu da hatırlıyorum-, abisi keman çalmış o söylemiÅŸti. kadınlar gibiydi, kadınları nereden tanıyordum bilmiyorum. babamın eve getirdikleri kadın olamazlardı, hem sakız hem sigara çiÄŸnerdi çünkü onlar.dudaklarının arasındaki sigarayla adamın söylediÄŸi ÅŸarkıya eÅŸlik etmeye çalışıyorsun. önünde dolu duran bardağı bir ÅŸekilde boÅŸaltmalıyım. sigaranın külleri beni baÅŸtan çıkartmak için giydiÄŸin siyah elbiseye dökülüyor ve farkında deÄŸilsin. benim de farkında deÄŸilsin. artık beni baÅŸtan çıkartmak aklına bile gelmiyor. kemancı ÅŸarkıları söylerken aÄŸzının aldığı ÅŸekle bakıyorum. adamın felçli olabileceÄŸini ve kemanı çenesinin altından çıkardığında dudaklarının hala yamuk duracağını düşünüyorum. sana doÄŸru biraz daha eÄŸilirse tellerin üzerinde hızlanarak gelip giden yayın bir yerlerine gireceÄŸinden korkuyorum,"aÄŸladım acı çektim, alamadım gönlünü." bir düğün ÅŸarkısı deÄŸildi söylediÄŸi. düğünü hiç olmamış, olmayacakmış bir kadın gibi söylüyordu. gözleri önüne düşmüyordu, her zaman oradaydılar çünkü. kollarında demet demet çiçekler. ertesi gündü onu izlemeye karar verdim. meyhanelerde sakız satacaktım. iyi bir fikir deÄŸildi benimkisi. kötü de sayılmazdı ama sakız çiÄŸnerdi çünkü babamın eve getirdiÄŸi kadınlar, kadın denilebilir miydi onlara bilmiyorum.önündeki kadehin yarısını sen sana sürtünen kemancının kulağına istediÄŸin ÅŸarkıyı söylerken yere boÅŸalttım. iÅŸlerin daha kötüye gitmesini istemiyorum. beni baÅŸtan çıkartmak gibi bir derdin olmadığından bana çekici gelmeye baÅŸladığın bile söylenebilir. hatta evet kemancıyı kıskandığımdan olacak masaya bakan garsona senin için kahve getirmesini söylüyorum. bu birazdan kalkacağız demek, darbukacının cebine soktuÄŸum paralar da, tamam artık gidebilirsiniz anlamına geliyor. evet evet çekici bir kadınsın sen, kemancı gitmezse ufak çaplı bir rezillik de çıkartabilirim. abisi önden gidiyordu, o arkasından. girmedim önce onu seyrettim, masaların başında duruÅŸunu, kadın duruÅŸunu seyrettim. saçlarını okÅŸayan adamlar vardı, kucağındaki demetlerden alıp rakı bardaklarından birine koyduktan sonra çiçeklerden bir tanesini saçlarına tutuÅŸturan kadınlar vardı, kadın denilebilir miydi onlara bilmiyorum. çünkü aynı kadınlardı benden sakız alanlar."hasretinle karardım gençliÄŸimin her günü", kemancı sonunda çıkartmıştı naÄŸmeyi, naÄŸme kelimesini kullanmamalıydım, aynı oralarda dinlediÄŸim ÅŸarkılara benzedi. sanki senin dudaklarında çenenin altında bir keman varmış gibi yamuluyordu. kemancıyı hafifçe dürtmemin yararını da görmedim deÄŸil, en azından gözlerini göğüslerinden ayırıyor artık. dudaklarına bakıyorum da, yüz felci geçirmiÅŸ olabileceÄŸin geliyor aklıma.geç kalktığından saklambaçlarda ebe o olurdu yakan topta günahkar."benim günahım yalnız seni sevmekti" derken aÄŸlıyordu, masadaki adam abisinin kemanına binlikler iliÅŸtiriyordu, abisi gülüyor, aÄŸzı yamuluyordu, kemanı çenesinin altında olmadığı zaman da yamuluyordu aÄŸzı, gülüyordu, adam tuvalete gidiyordu, o da gidiyordu, kucağındaki çiçekler yere düşüyordu, bütün sakızları çiÄŸniyordum ben, boÄŸulmak istiyordum.meyhaneden çıktığımızda anlamalıydım aslında, aÄŸzının içini görür gibi olmuÅŸtum. taksi de anlamalıydım, sesini duymalıydım. boÄŸuluyordum onu öptüğümde, hayır kadınları severdim ama ona kadın denilebilir miydi bilmiyorum. HaKan KAYNAR - 26 Mayıs 2000, Cuma Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!