Dilan Çiçek Deniz: Bu ekip gözümü korkuttu

* “Bodrum Masalı” ekibine nasıl dahil oldunuz?
- Farklı senaryolar okuyordum, “Bodrum Masalı”na sıra gelince takılıp kaldım. Menajerime “Ben bu projede yer almak istiyorum” dedim. Hemen ardından İstanbul’daki evimi kapattım ve çekimler için Bodrum’a geldim. Benim için radikal bir karardı.

* Bu radikal kararı vermenizi sağlayan neydi?
- Senaryoyu da canlandırdığım karakteri de çok sevdim.

* Bodrum hayatına adapte olabildiniz mi?
- Evet, 5 aydır buradayım. Zaman çok hızlı geçiyor. Çalışıyoruz, boş zamanlarımızda ekiple birlikte otelde vakit geçiriyoruz.

* Sıcaklarla nasıl aranız?
- Sıcaklarla aram her zaman iyi olmuştur. Ne kadar sıcak o kadar iyi (gülüyor). O yüzden sette en rahat benim.

BU ROL İÇİN KEMAN DERSİ ALMAM GEREKTİ

* Gelelim canlandırdığınız karaktere... Bize biraz Su’dan bahseder misiniz?
- Hayat dolu, muzip, eğlenceli, Instagram hastası ve çok güzel... Erkekler onu beğeniyor, onun kalbi ise sadece Cenk için atıyor. Bir keman virtüözü olmak için durup dinlenmeden çalışıyor. Bodrum’a geldiği ilk dakikadan itibaren Kelebek’in gönlüne düşüyor. Kısa sürede arkadaş olsalar da onun aşkına karşılık verip vermeyeceği şimdilik belirsiz... Çok heyecanlı bir kız.

* Bu rol için keman dersi almanız gerekti mi?
- Elbette... Role hazırlık sürecinde keman dersi almam gerekti. Çok da sevdim, devam edeceğim.

* Su ile benzer yönleriniz var mı?
- Ben biraz melankoliğimdir, Su da öyle... Bu yönümüz çok benziyor... Öte yandan ben, mutlu bir haber aldığımda heyecanımı içimde yaşarım, dışarıya vurmam. Ama Su duygularını çok rahat karşısındakine yansıtan bir tip.

* Önceki rollerinizden çok mu farklı peki?
- Evet... “Tatlı Küçük Yalancılar”daki karakterim çok daha saftı. “Güneşin Kızları”nda ise çok uçlarda bir kıza hayat verdim. Su, şimdiye kadar canlandırdığım bana en yakın karakter...

* Su olmak sizi çok zorlamamıştır o halde...
- Doğru, zorlamadı. Ama tamamen kendimi oynadım da diyemem...



HÂLÂ OYUNCULUĞA ADAPTASYON SÜRECİNDEYİM

* Dizide Şevval Sam ve Timuçin Esen gibi iki önemli isimle başrolü paylaşıyorsunuz. Sette ortam nasıl?
- Set ortamımızı çok güzel. İnanın ekipteki herkesi seviyorum. İlk başta gözüm çok korkmuştu açıkçası. Çünkü çok büyük isimlerle çalışıyorum. Şevval Sam annemi oynuyor örneğin. Ama korkulacak bir şey yokmuş. Çekim aralarında fotoğraflar çektiriyor, eğleniyoruz.

* Oyuncu-luğa çok hızlı ve sağlam bir giriş yaptınız. Size de yükseliş çok hızlı olmuş gibi gelmiyor mu?
- Ben de her şeyin bu kadar hızlı olacağını tahmin etmiyordum açıkçası. Doğru proje gelene kadar beklemek istemiştim. Şansıma tüm güzel projeler arka arkaya geldi.

* Oyunculuğu sevdiniz mi? Bu artık benim mesleğim diyebiliyor musunuz?
- Evet ama hâlâ adaptasyon sürecindeyim. Oyuncu oldum diyemem yani, bu çok yanlış olur. Hatta 10 sene sonra bile böyle bir şey söyleyemem. Set ortamına alıştım diyebilirim ancak. Kendimi geliştirmeye devam ediyorum, umarım bir gün hedeflerime ulaşabilirim.



OYUNCULUĞA ODAKLANDIĞIM İÇİN 1,5 SENEDİR MODELLİK YAPMIYORUM

* Şöhrete alıştınız mı? Sizi şımarttığını düşünüyor musunuz bu kadar ilginin?
- Hayır, hayatımın hiçbir döneminde şımarık olmadım... Ne ünlü olmadan önce, ne sonra... 13 yaşında modelliğe başladım. O yaşlar şımarık olmaya daha müsait yaşlardı, o zaman bile şımarmadım.

* Nasıl törpülediniz o egoyu?
- Anne ve babamın bunda çok etkisi oldu. Beni güzel yönlendirdiler ve hep motive ettiler.

* Oyunculuk dışında bir şey yapıyor musunuz?
- Şu an için hiçbir şey yok. Çünkü oyunculuğa odaklanmak istediğim için 1,5 senedir modellik yapmıyorum.

* Modelliği tamamen bıraktınız mı yani?
- Dediğim gibi 1,5 senedir yapmıyorum ama ileride ne olur bilmiyorum.

�