Dijital kuşağın ‘Sevgililer Günü’

EĞER Mehmet Çağçağ’ın Leman’ın (11 Şubat 2005) kapağındaki karikatürünü görmeseydim, dörtlükleri okumasaydım, Sevgililer Günü üzerine tek satır yazmayabilirdim.

Teknolojinin aşkların bünyesini nasıl değiştirdiğini, dijital kuşağın, bilgisayar çağının aşkı ifade etme araçlarını nasıl yönlendirdiğini görünce hoşuma gitti, eski kuşağa da ilgi çekici geleceği kanısındayım.

İki şirin Mehmet Çağçağ áşık tipinin üstündeki kıtaları aşağıya aldım:

‘Mesajlarım MMS in

Sen ruhumun neşesisin

Markalara değişemem

Sen aşkımın eserisin

*

Msn’de birincimsin

Chat’lerimde prensessin

14 Şubat bizim için

Çünküm benim sevkilimsin

*

Chat room’larda gördüm seni

Başkasına vermem seni

Kimselerin haberi yok

Çoktan download ettim seni

*

Hard verinle soft verinle

Ruhun ile bedeninle

Alnımın yazılımı

Formatlanmış benliğime ...

*

KİTAPÇI dostlarıma, son günlerde en çok aşk şiiri antolojileri satıyorsunuzdur herhalde deyince, yüzüme garip garip baktılar.

(Daha önce yukardaki dörtlükleri okusaydım bu garip sorularla gülünç duruma düşmezdim.)

Meğer o antolojiler de satılmıyormuş.

Peki aşk üzerine ne okunuyormuş.

Aşk lafının geçtiği, edebiyatın adının anılmadığı, sadece ucuz olmaktan başka bir özelliği bulunmayan kitaplar revaçtaymış.

Sevgilim bana böyle bir kitap armağan etseydi, hemen onu terk ederdim. Estetik ruh sağlığımla oynama cesaretini kimseye tanımam doğrusu.

* * *

HER kuşağın aşka yaklaşımı da, aşkı algılayışı da farklı. Ama ne de olsa insan alışkanlıklarından vazgeçemiyor.

Acaba şöyle bir tavsiyede bulunabilir miyim genç kuşağa: Verdi’nin Aida operasından bir aşk aryasını bilgisayara yüklemenizi ve sevgilinize forward’lamanızı istesem, çok mu demode kalırım.

‘Samanyolu’nun bestecisi’ konusundaki tartışmaya son veren önemli bir not:

Dün Ankara’dan okurum genel cerrahi profesörü Şekip Kantarcı aradı. Elinde Samanyolu’nun notasının bulunduğunu söyledi. Notada söz: Teoman Alpay, beste: Metin Bükey yazıyormuş. Makamı; Acemkürdó, usulü de semai imiş. Metin Bükey’in de çok iyi bir udi olduğunu, birçok assolistin arkasında çaldığını söyledi.

Nevzat Atlığ da bestenin Metin Bükey’e ait olduğunu, kendisinin ud çalışını dinlediğini, iyi bir sanatçı olduğunu belirtti.
Yazarın Tüm Yazıları