Devrim ve Anadol’dan nereye gidebiliriz

BEN ‘Devrim’ otomobilinden itibaren Anadol-Ford Transit imalatlarında sorumlu görevlerde çalışan bir mühendisim.

Haberin Devamı

Yerli yapılabilir mi diye zaten sormaya gerek yok.  Eskişehir’de yapılan Devrim otomobili Türkiye’de oto imali ile ilgili hiçbir teknolojinin, bilginin, tezgah ve makinanın olmadığı bir zamanda birkaç mühendisin özverisi ile o çok zor şartlarda imal edildi. Motor dahi yerli yapıldı ve bu otolar yürüdü. (Tabii Çankaya’da benzin bitişi alay konusu oldu, fakat kimseye bunun esas sebebi o zaman anlatılmamıştı, suç o otoyu yapan mühendis ve ustalarda değil tamamen iki aracı Ankara garından alıp Çankaya’ya götüren koruma eskortlarındaydı...)
Şunu da belirtmeliyim ki Devrim otomobilinin fiili imalatında proje hariç yardımcı mühendis olarak görev aldım.
Her neyse Allah rahmet eylesin Vehbi Koç’un “Biz de bir oto yapar ve 26.500 TL’ye satarız” söylemi ile Anadol yapıldı. Elbet de bir civatanın dahi yapılamadığı zamanda bu oto %100 yerli olamazdı. Fakat bu bir başlangıç olmuş otomotiv ana ve yan sanayi bugünkü dev durumuna gelmiştir.
Bu sektörde 450.000 kişi ekmek yiyor. İhracatımızda en büyük pay otomotiv sektörümüzün.
Anadol imalatı başladığında bana verilen görev “Yerli Parça üreten sanayi bulmak!” (Tabii o zaman hiç yoktu) ve onları geliştirmekti. İşe civata imal ettirmekten başlamıştık. O devirde çalıştığım Ford Otosan grubumuz bugünün Türkiye’sindeki modern yan sanayi fabrikalarının başlamasında ön ayak olmuştur.
Affedersiniz, ben 45-50 yıl bu işin içinde sorumlu mevkide çalışmış ve konuyu ilk zamanından itibaren bilen birisi olarak birkaç şey söylemek isterim;
Söyleyeceklerim şunlar:
ÖNERİLERİM
1- Bugün Transit Connect minibüsleri biliyorsunuz çok zor alıcı olan ABD’ye satılıyor. İşte bu otolar mühendisliği ile, işçiliği ile, Türk yan sanayisi ile %100 yerlidir. Halâ %100 yerli oto yapılabilir minin sanırım cevabı budur. Yani sonuç, Türkiyemizde %100 yerli oto zaten yapılıyor.
Sanıyorum Sn. Başbakan’a bu konu iyi izah edilmedi.
2- Siz devamlı sanayici ve ticaret alemi ile temasta olan birikimli bir yazarsınız, bir ana imalat günümüzde ihraç edilemezse bu işe yatırım kısıtlı sermayeli olur.
Bir anket yapılmış olsa veya kazara yerli (meselâ Aslan-Kaplan vb. markalı) oto yapılsa Türkiye’de kaç kişi onu alır? Zaten Türkiye’de 4-5 yabancı firma kendi markası ile üretim yapıyor. Bunun yanında sizin %100 yerli ve Türk isimli otonuzun pazar payı %10 bile olmaz. Şu andaki konu ile ilgili ithal rakamları bu tezimi daha da güçlendiriyor.
3- Diğer bir önemli husus da şudur. Türkiye’de konuşulan yerli oto yapılsın söyleminin manası “%100 yerli ve Türk isimli oto yapılsın” şeklindedir.
Hikmet ERSOY
Emekli Mak. ve Otomobil Müh.

Haberin Devamı

Biliyor musunuz

Haberin Devamı

- KINALI-ADA’dan sonra Burgazada’nın da sahilinin belediyece, halkın denize girdiği Çamakya dahil, inşaat molozu ile doldurulduğunu...
- TÜRK siyasetinin demokrat, erdemli isimlerinden, birer yıl arayla kaybettiğimiz Aydın Güven Gürkan ve İsmail Cem’in Konak Belediyesi’nce düzenlenen törenle anıldıklarını...
- ÖZELKALEM Dergisi ‘Yerel Yönetim Ödülleri 2010’ için başvuru süresinin 31 Ocak günü sona erdiğini (www.ozelkalem.com.tr)...
- ÇEŞİTLİ üniversitelerden öğrencilerin hazırladığı ‘Kampüs’ dergisinin çıktığını; Bahçeşehir, Bilgi, Koç, Sabancı ve Yeditepe’de dağıtılan derginin şubatta başka üniversitelere de dağıtılacağını (kampusdergisi.com)...

Haberin Devamı

KÖPEKLERE ZULÜM VAR

HAYTAP Hayvan Haklar Federasyonu Başkan Yardımcısı Nesrin Çıtırık da, Çevre ve Orman Bakanı Prof. Veysel Eroğlu’na sesleniyor: “İBB, Hasdal ‘ölüm kampı’ için ne zaman soruşturma açacaksınız? İstanbul Büyükşehir’in, sahipsiz köpekleri, bir kanamalı köpeğe bile müdahale edemeyecek kadar ilkel olan Hasdal Bakım Merkezi’nde ‘örtülü katliam’ yapılmaktadır. Köpekler fabrikasyon bir şekilde en insani olmayan koşullarda kısırlaştırma adı altında kesilip biçilmekte, hayatta kalmayı basaranlar ise daha sonra ise ormanlara atılmaktadır. Bu zulme kim dur diyecek?
Sayın Bakan artık elinizi vicdanınıza koymanın zamanı geldi.”

Anıtkabir özel defteri

Haberin Devamı

ANITKABİR özel defteri, elektronik ortamda tüm vatandaşlara açılmış. Bağlantı aşağıda, kayıt yaptırıp deftere yazı da yazabiliyorsunuz. Ayrıca Anıtkabir’i üç boyutlu olarak gezebilirsiniz...(www.anitkabirozeldefteri.com)
Selman GÖK

SGK, Avrupalı emeklileri unuttu

21 OCAK tarihli köşenizde yurtdışında yaşayıp Sosyal Güvenlik Kurumu’na prim yatırıp emekli olanlarla ilgili yazıyı okudum.
Avrupa’da emeklilik yaşı 65’tir ama yeni yapılan değişikliklerden sonra Türkiye’de de emeklilik yaşı 65 olmuştur. Ayrıca prim yatırıp emekli olabilmek Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına devletimizin tanımış olduğu bir haktır.
Burada yurtdışında çalışanlar eğer halen çalışıyorlarsa emekli maaşı alamamaktırlar. Ama Türkiye’de milyonlarca vatandaşımız emekli olduktan sonra da çalışıyor. Aynı Anayasal hakların yurtdışında yaşayan vatandaşlarımız için de uygulanmasını istiyoruz. Zira bu insanlar prim yatırıp bu hakkı elde ediyorlar. Türkiye’deki vatandaşlarımıza hangi mevzuat uygulanıyorsa yurtdışındakilere de aynısı uygulansın. Şu anda on binlerce vatandaşımız primlerini yatırmış ama çalışmak mecburiyetinde olduklarından Türkiye’den emekli maaşı alamıyorlar.
Birçok Avrupa ülkesi vatandaşı Türki-ye’de yaşamalarına rağmen kendi devletlerinden sosyal yardım dahi almaktadırlar.  Metin UYAR-BERLİN

Haberin Devamı

İktidar, İstanbulluları dinlemiyor

İSTANBUL Büyükşehir Belediyesi, hazırladığı ve onayladığı 16.07.2010 tasdik tarihli 1/100 binlik İstanbul Çevre Düzeni Planı’nda yeni bir boğaz geçişi yer almadığı, plan raporunda da karayolu ulaşımına ve yeni boğaz geçişlerine kesinlikle karşı çıkıldığı halde, hükümetin tekrar gündeme getirmesi üzerine, bu kez tam tersi bir tavır sergileyerek, reddettiği 3. Köprüye ‘yasal kılıflar’ oluşturmaya çalışıldığını söylüyorlar İstanbul’daki TMMOB’ye bağlı 12 Oda’nın başkanları. Açıklamalarında diyorlar ki:
“İstanbul’un korkulu rüyası 3. Köprü‘nün yasal kılıflarını oluşturma çabasının ürünleri olarak gündeme gelen “1/25 000 Ölçekli İstanbul İli Kuzey Marmara Otoyolu Nazım İmar Planı” ve bu planın dayanağı olarak 1/100 000 ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı plan uygulama hükümleri üzerinde yapılan değişiklikler, meslek odalarımız tarafından iptal talebiyle yargıya götürüldü. 3. Köprü ve iptal davalarımıza konu olan bu ‘yasadışı yasal kılıflar’la ilgili görüşlerimizi görsel sunum eşliğinde kamuoyu ile paylaşacağız. Mimarlar Odası’nda bugünkü açıklamamızı bekleyiniz.”

Yazarın Tüm Yazıları