Devrim Sağıroğlu: Seni özlemiştik...

Güncelleme Tarihi:

Devrim Sağıroğlu: Seni özlemiştik...
Oluşturulma Tarihi: Haziran 02, 1999 00:00

Devrim SAĞIROĞLU
Haberin Devamı

Yaşı 50'ye merdiven dayamış futbolseverler ezbere bilir.. Ne takımdı o ama.. Ali- K.Mehmet, Çağlayan- Hüseyin, B.Mehmet, Nevzat- Nihat, Ertan, Fevzi, Gürsel, Halil.. Başlarında da, teknik direktörleri Adnan Süvari..

‘‘Sahaya çıkarken, üç yıldız alır’’ derler ya.. Kaleci Ali Artuner, aynen öyleydi.. Mükemmel bir fiziği vardı ve yay gibiydi. Top, ellerinde adeta erirdi. Türkiye'nin gelmiş geçmiş en büyük kalecilerinden biriydi. Benim için ise, birincisi..

Nevzat Güzelırmak ve Gürsel Aksel çapında iki orta saha oyuncusu, Türkiye'de yoktu.. Nevzat'ın yanına ‘‘bacak arası yememek’’ için yanaşamaz, Gürsel'in ayağından top kapamazdınız. Bugün transfer piyasasında boy gösterseler, boğazda yalı verseniz renklerinize katamazdınız..

Sonradan Beşiktaş'a giden Nihat, toplara 40 metreden ‘‘bazuka’’ niyetine vuran Halil, yıllarca milli takımda da oynayan golcü Fevzi, takımın renkli isimleriydi.. Çağlayan, eski Fenerbahçeli rahmetli Hüseyin, orta sahada rakibi dağıtan Ertan ve iki Mehmet'siz bir Göztepe düşünemezdiniz..

Göztepe, 6O'lı yılların özellikle sonlarında, Türkiye'nin en gözde ekipleri arasındaydı.. Şimdiki UEFA Kupası'nın yerine oynanan Fuar Şehirleri Kupası'nda, her sene yüzümüzü ağartırdı.. Atletico Madrid'e rakip sahada 2-0 yenilmiş, Alsancak Stadı'nda ise 3-0 galip gelerek, ünlü İspanyol takımını safdışı bırakmıştı. Atletico Madrid antrenörü Otto Gloria bu sonuca çıldırmış, maçtan sonra hakemlere saldırmaya kalkmıştı.

İTİBARDAN ÖLDÜ

Bu ekibin sembolü, kaptan Gürsel Aksel'di.. Kısa boyluydu ama, çok güçlüydü. Tekniği süperdi. Oyunu mükemmel yönlendirirdi. Sahadaki hırçınlığına rağmen, herkes tarafından sevilirdi. Göztepe'nin bu en itibarlı adamı, ne yazık ki ‘‘itibardan’’ öldü.. Futbolu bıraktıktan bir süre sonra kendi takımına teknik direktör olmuş, ancak söz verilen transferler gerçekleşmeyince, ‘‘Her takım düşebilir. Ama ben, yıllarımı verdiğim Göztepe'yi düşüremem’’ diyerek, sezon başında istifa etmişti. Evinde otururken bir gün, 1.Lig takımlarından Rizespor kendisine teklif yaptı. Gitmemek için, normal rayicin en az 5 katını istedi. Kabul edilince de çaresiz, Rize'nin yolunu tuttu. Orada el üstündeydi..

O yıllarda büyük bir ‘‘petrol krizi’’ vardı. Benzin istasyonlarında, yüzlerce metre kuyruk oluşurdu. Benzin almak amacıyla arabasıyla arkalarda bir yerde sıraya girmişken, onu tanıdılar. ‘‘Aman hocam, seni de mi sıraya sokacağız.. Geç öne’’ dediler. O sırada büyük bir dikkatsizlik sonucu çıkan yangın, benzinliğin infilak etmesine yol açtı. İtibardan ötürü en ön sıraya geçirilen Gürsel Aksel de ölenler arasındaydı.. Ama, Göztepe kulübü onu hiçbir zaman unutmadı. Bugünkü stadının adı, ‘‘Gürsel Aksel Stadı’’dır..

ÜÇ MİNİBÜS TARAFTAR..

Göztepe o dönemlerde üç büyükleri devamlı dize getirir, tam ‘‘şampiyon olacak’’ denirken, İzmir takımlarına arka arkaya yenilerek havlu atardı. Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş'tan değil; ne çekerse Altay, Altınordu, İzmirspor ve Karşıyaka'dan çekerdi. Türkiye'nin her yerinde nefis futbolunu izlemeye gelen, binlerce ‘‘özel seyircisi’’ vardı. Ancak kendi taraftarı, İzmirlinin tabiriyle ‘‘üç minibüs’’ kadardı.

Sonraki yıllarda çok garip bir olay oldu. Bu ekibin dağılmasıyla, başarısızlıklar birbirini kovalamaya başladı. Üç minibüs seyircisi ise, beklenenin aksine çığ gibi arttı, binlerce minibüse sığmadı.. Böyle bir şey, Dünya futbol tarihinde belki ilk kez gerçekleşiyordu. Bu efsane takım, eğer şimdiki taraftarına o zaman kavuşmuş olsaydı, inanın, şampiyonlukları kimseye bırakmazdı..

SEVİNÇ ÇIĞLIKLARI..

Göztepe'nin dönüşü, yalnız İzmir değil, Türk futbolu için de büyük kazançtır.. Şimdiden, Göztepe'nin büyük yöneticisi, rahmetli Haşmet Uslu'nun sevinç çığlıklarını duyuyor gibiyim.. ‘‘Kulübüme sahip çıkın. Bir daha onu, garip ve öksüz bırakmayın.. Gelin; benim, Adnan'ın, Gürsel'in ve diğer dava arkadaşlarımızın mezarlarının başına, (Göz-Göz Göztepe) şeklinde tezahürat yapın’’ diye fısıldıyor kulaklarımıza Haşmet Baba..

Gürsel Aksel, Adnan Süvari, Haşmet Uslu gibi şu anda mezarlarında mesut, nice değerleri yetiştiren bu kulübe eski günlerini yaşatmak, şimdiki yöneticilerin en büyük görevidir.. Bu, Türk futbolu adına bir ödevdir de onlara.. Haydi öyleyse..

Gençliğimizin gururu Göztepe.. Seni özlemiştik.. Yuvana hoş geldin...



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!