DEVLETÇİLİK ZİHNİYETİ

Güncelleme Tarihi:

DEVLETÇİLİK ZİHNİYETİ
Oluşturulma Tarihi: Nisan 12, 2004 09:18

Sevgili Serdar, rahmetli Özal’ın özelleştirme hamlesini 1980’li yıllardan beri savunanlardanım. Cumhuriyet’in ilanından sonra kurulan ekonomik düzenin vazgeçilmezi devletçilik o günün koşullarına göre en isabetli kararlarından biriydi. (Sezai Bayar)

Haberin Devamı

Oysa aradan nerdeyse bir asıra yakın süre geçmiş. Devletin serbest ekonominin yani özel sektörün faaliyet alanından elini çekmesi kaçınılmaz hale gelmiş. Soğuk Savaş döneminin katı devletçi Rusya’sı bile son 15 yıldır özelleştirmeyi bir an önce tamamlamak için çırpınıyor.

Ama bizde kör-topal yürüyen özelleştirme hamleleri hâlâ “peşkeş çekiliyor” kuşkusu ile engellenmeye çalışılıyor.

Sadece devletin elindeki bankalara bakınca ne kadar geride kaldığımız anlaşılıyor.

Sonut bir örnek vereyim.

Devletin elinde Ziraat ve Halk Bankası var. İkisi de özelleştirme programına alındı güya. Bir de Vakıflar Bankası var. Kağıt üstünde özel banka statüsünda görünüyor. Konsolide bütçe dikkate alındığında devlet bankası.

Yani ne deve, ne kuş.

Geçenlerde zorunlu olarak bu bankaya bankamatik almak için başvurdum. Kuyrukta bir saatten fazla bekledim. Sonra sıram geldi bana 24 sayfalık bir kitapçık verdiler. Bunları doldurun dediler. Baktım eldeki basit bilgilerle broşürde sorulan sorulara yanıt vermek zor. Eve getirdim kitapçığı ve yarım saatte doldurdum. Sonra yine bankaya. Yine kuyruk. Memure “Şu yazılan matbu yazıyı elle şuraya yazın” demez mi. Sanki bankadan fabrika kurma kredisi istemişim gibi. Tabii yazdık. Nüfus cüzdanımı aldı. 10 gün sonra bizzat gelip bankamatiki almamı istedi. Ben hazır başlamışken aynı broşürde yer alan kredi kartı bölümlerini de doldurmuştum. Yani oldu olacak hem bankamatik alayım hem de kredi kartı, bir kenarda dursun dedim. Verilen süre içinde uğradım. Henüz hazır değildi. 15 gün sonra bankamatiki imza karşılığı aldım, kredi kartımı sordum.

Haberin Devamı

Bir başka bölümden alacağımı söylediler. Kredi kartları veren bölüme gittim. Araştırdılar. Yok. Gelmemiş. Nasıl olur dedim. Meğer broşürü verirken, kredi kartı da istediğimi belirtmeliymişim ki kayda alınsın ve o kart da düzenlensin. Hemen elime bu kez 18 sayfalık bir form verdiler.

Elim gitmedi bu formu doldurmaya ve kredi kartı almaktan vazgeçtim.

Gelelim bu işin özelleştirmeyle ilgisine.

Şöyle ilgisi var. Gidin bir özel sektör bankasına beş dakika içinde bilgiler alınıyor. Hatta özel bir görevli kapıdan giren herkese “Kredi kartı ister misiniz?” diye sorup beş dakikada işi hallediyor. 4-5 gün sonra da kartınız evinize geliyor.

Haberin Devamı

Hatta süpermarket önlerinde masalar kuran özel bankalar kredi kartı vermek için yarışıyorlar.

Şimdi Halk, Ziraat ve da VakıfBank özel banka olsaydı, insanı kredi kartı almamak için yokuşa mı sürerdi, yoksa özel bankaların yaptığı gibi yarış içine mi girerdi?

Devletin bankası olmaz mı, diyenler çıkabilir.

Tabii ki olacak.

Merkez Bankası ne güne duruyor?

Hatta devletin gazetesi de var.

Adı üstünde Resmi Gazete.

Sevgiler,

Sezai

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!