Devlet yalan söyleyebilir mi?

Oktay EKŞİ
Haberin Devamı

Herkesin ötekileri enayi yerine koyduğu şu Apo senaryosunun sonuna ulaşsak, galiba hep birlikte rahat edeceğiz.

Şimdi de aynı günün gazetelerinde Apo'nun Rusya'da, Libya'da ve Beyaz Rusya'da olduğuna ilişkin haberleri okuyoruz.

Kimi kaynak ‘‘Başbakan Ecevit Abdullah Öcalan'ın Rusya'da bulunduğuna ilişkin bir dosyayı bu ülkenin Ankara büyükelçisine verdiğini’’ dahi yazıyor.

Ama öte yanda Rusya Federasyonu adına örneğin dün yapılan açıklamada, ‘‘Rusya'da Abdullah Öcalan adında birinin bulunmadığı’’ ifade ediliyor. Sonra da Rusya Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, ‘‘Eğer Abdullah Öcalan'ın Rusya'ya geldiği tespit edilirse, bu konuda daha önce Türkiye'ye verilen güvencenin geçerli olduğunu’’ yani Apo'yu kulağından tutup dışarı atacaklarını tekrarlıyor.

İyi de... Ortada öyle bir maskaralık var ki, insan kime inanacağını tayin edemiyor.

Bu Apo denen adam öyle bir fiziğe sahip ki, tebdil gezmeye kalksa bile, değil yetişkin bir insan, 5 yaşındaki bir çocuk bile onu, bin tane benzerinin arasında şıp diye gösterir.

Buna rağmen Suriye, 15-16 sene süreyle bağrında beslediği, hayatını gizli servis elemanlarıyla koruduğu Apo'nun kendi topraklarında olduğunu ancak Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Şam'a bizzat girip Apo'yu oradan alacağından emin olduğu zaman -lütfen- fark edebildi.

Sonraki Rusya macerasını bir kenara koyun. Onun da Ruslar tarafından savunulabilecek bir tarafı yok ama, hiç değilse topu topu bir hafta gibi bir zaman içinde başlarından def etmeyi becermişlerdi.

Peki ya İtalya'nın hokkabazlığına ne diyeceksiniz?

Her şey bir yana, ‘‘Burası bir hukuk devletidir’’ diyen Başbakan Massimo D'Alema'nın, kendisine ‘‘İyi ama bu adam İtalya'ya pasaportsuz ve vizesiz girdi. İtalyan yasalarına göre bu bir suç olduğuna göre Apo neden yargılanmadı?’’ diye soran gazetecilere, ‘‘Bu tip bir yargılama saçma olurdu’’ yanıtını vermesi, ‘‘bağımsız’’ yargının işine burun sokma anlamına gelmiyor mu?

Hele, ‘‘İtalya'da kalsaydı, yargılanma riski vardı’’ sözünü hiçbir hukuk devletinde hiç kimsenin kabul etmesi mümkün değildir. Çünkü bir hukuk devletinde bir insanın ‘‘oradan ayrılırsa yargılanmaktan kurtulup, kalırsa yargılanma riski ile karşılaşacağı’’ savunulamaz. Yargılanmanın ölçüsü, yasalara göre suçlu sayılıp sayılmamaktan ibarettir. D'Alema'nın sözleri eğer İtalya için doğru ise, bu aynı zamanda İtalya'nın ayıbıdır.

Kaldı ki Apo gibi birinin İtalyan Devleti'nin güvenlik güçleri eşliğinde sınıra (sayınız ki uçağa bineceği havaalanına) kadar gittiğini bilip de o uçağın sonra nereye indiğini bilememek bugünün dünyasında yutulabilir bir yalan mıdır?

İnsanlar kendileri adına yalan söyleyince ayıp olur ama devlet adına söyleyince o kabul edilebilir diye bir kural var da yoksa biz mi bilmiyoruz.



Yazarın Tüm Yazıları