Devlet, kürtaja karşı sistematik bir savaş içinde

Dünkü yazınız için teşekkür ederim.

Haberin Devamı

Bu ülkede mecburiyetten yaşanan bir ikiyüzlülüğü dikkat çekmiş oldunuz.
Bu iktidar, kürtaja karşı sistematik bir savaş içinde. Özel hastanelerin bir kısmı planlı kürtaj yapmıyor.
Bakınız: Memorial, Medikalpark. Yalnızca tıbbi gereklilik halinde izin var.
*
Ama insanlar hamile kalıyor.
Bazı vakalarda istemeden...
Hayatın bin bir türlü hali var, tecavüzü var, çok genç olmak var, hastalık durumu var...
İstenmeyen gebeliğine son vermek isteyen kadınların neleri göze alabileceklerini, kendilerine ne ilkel şartlarda, ne ilkel kötülükler yapabileceklerini hayal bile edemezsiniz.
Çaresizlik insana her şeyi yaptırıyor. Tam da bu yüzden, bir jinekolog olarak kürtaj gibi bir çözüm olduğu için o kadınlar adına şükrediyorum. Bu iğrenç düzende hayata bir nebze tutunabilmelerine yardımcı olabildiğimiz için mutluluk duyuyorum.
*
Ben bir muayenehane hekimiyim. “Muayenehanelerde yapılabilecek işlemler” diye bir liste yapıldı ve o listede kürtaj yok. Elbette ideali, hastane ortamında kürtaj yapmak.
Ne var ki hayatın gerçekleri böyle değil. Kadınlar hastanelerden reddedildiği zaman çaresiz muayanehanelerde kayıt dışı kürtaj yaptırıyorlar. O da olmazsa, kendi kendilerine gebelikten kurtulmaya çalışacaklar, bu da daha vahim sonuçlara yol açacak.
*
İtiraf ediyorum ben de muayenehanemde 2 yıldır, bazı meslektaşlarım gibi, yasa dışı kürtaj yapıyorum.
Ama size soruyorum:
18 yaşından küçük bir çocuk, annesiyle gelip kürtaj olunca mı hayatında yeni bir sayfa açılır, yoksa tüm yapılanların kayıt altına alınıp, Türkiye’nin her yerinden TC kimlik numarasıyla ne yapıldığının anlaşılmasıyla mı?
Ya da kendi çocuk olan bu çocuk, doğum yapmaya
zorlanarak mı?
Bu şartlarda bu ülkede kadın olmak zor, hem kadın hem doktor olmak daha da zor.
Doğmak zorunda bırakılmış, istenmeyen, ‘günah çocukları’nın bu dünyadaki akıbetini anlatmak bile istemiyorum.
(Dr. Sevgi K.)

Haberin Devamı

Hastanelerde yapılamayınca muayenehanelerde kayıt dışı yapılıyor

Mailinizi okuyunca şaşırdım.
Bilmiyordum...
Gerçekten de sözünü ettiğiniz hastanelerde “planlı kürtaj” yapılmıyormuş.
Hatta, bir meslektaşınızdan şöyle bir bilgi aldım.
Bazı doktorlar, istenmeyen gebeliğe son verebilmek için, hastaneye “Bebeğin kalp atışları durdu. Tıbbi zorunluluk” deyip, kürtajı öyle gerçekleştiriyormuş.
Çünkü başka türlüsü olamıyor.
Geriye tek bir seçenek kalıyor.
Kürtajı, muaynehanelerde yaptırmak.
Hastanede gebe olduğu anlaşılanlar, GEBLİZ programına dahil edilince, Sağlık Ocakları tarafından takibe alınıyormuş.
Özel hayatının bu kadar kontrol altında tutulmasını istemeyen hastalar da kayıt dışı yöntemlere baş vuruyormuş. Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık.
Ben diyorum ki devletin görevi, insanların hayatlarını kolaylaştırmak olmalı, zorlaştırmak değil...

Haberin Devamı

Sezaryenin fiyatı ucuzladığı için bu kadar arttı

Sezaryenin fiyatı ucuzladığı için bu kadar arttı. SGK’nin sezaryen için belirlediği fiyat 450 lira. Oysa tüm gelişmiş ülkelerde sezaryen pahalı, normal doğum ucuz. Böylece gereksiz sezaryen yapılmaz. Bakınız Almanya, ABD vs. Popülist sağlık politikaları neticesinde, sezaryen oranı bu kadar arttı. (Sezer K.)

FİYATI YÜKSELTSİN YASAKLAMAYA KALKMASIN

Aslına bakarsanız, “Sezaryen mi, normal doğum mu?” tartışmasında ben de normal doğumdan yanayım. Ama kimsenin nasıl doğuracağına ne de kimin ne yüzden, ne tür bir operasyona ihtiyaç duyacağını söylemeye benim hakkım olamaz, olmamalı! Sezaryenle doğum yapmak isteyen bir kadını, kırbaçla normal doğuma zorlamak insanca bir davranış olmasa gerek. Ayrıca hükümet, sezaryenin fiyatını yükseltsin, kimsenin itirazı yok. Öyle yapmayıp yasaklamaya kalkıyorlar, zurnanın zırt dediği yer orası.

Haberin Devamı

Sezaryen birçok hastane için gelir kapısı

Sezaryen bir doğum yöntemidir. Ama sadece acil durumlarda! Niye, çünkü riskli. Ama ülkemizde, diğer ülkelerde olduğu gibi, sezaryen tercihi birçok hastahane için ekonomik gelir kapısı ve maalesef bazı doktorların hayatlarını kolaylaştırıcı bir çözüm. Adam tatile gidecek ama bir bakıyor, 2 hastasının ne zaman doğuracağı belli değil. Diyor ki: “Ben bunları hemen sezaryenle alayım tatilime gideyim!” Doktorların sorumluluğu hem anneye, hem doğacak çocuğa karşı. Bazı seçimler, anneye bırakılamayacak kadar önemli. Türkiye’de ve dünyada annelerin ve babaların tümü çok bilinçli değil, bizler bu nedenle varız... (Dr. Ahmet S.)

Haberin Devamı

Doktorların doğru yönlendirmesi gerekiyor

Eğer gerçekten söylediğiniz gibiyse, haklısınız. Ama ben bütün doktorların böyle düşündüğüne inanmıyorum, inanmak istemiyorum. Onlar da karşılarında tedirgin bir anne adayı görünce, o ne istiyorsa onu yapıyorlar. Ama haklısınız, doğru yönlendirilmeleri gerekir. Yapılmıyorsa bence de hatadır.

Yazarın Tüm Yazıları