Devlet Bahçeli: Hilal düşerken Bilal yükseldi

Güncelleme Tarihi:

Devlet Bahçeli: Hilal düşerken Bilal yükseldi
Oluşturulma Tarihi: Ekim 19, 2015 07:01

Ankara’daki bombalı saldırı nedeniyle geçen hafta pazar günkü İzmir mitingini iptal eden MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 1 Kasım seçim maratonunu dün İstanbul’dan başlattı. Devlet Bahçeli Yenikapı’daki mitingde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a açılım süreci ve oğlu Bilal Erdoğan üzerinden yüklendi. Bahçeli, “Bilal yükselirken hilal düşüyordu. 57 Müslüman ülke varken kaçacak, doktora yapacak Vatikan’ı mı buldun?” diye sordu.

Haberin Devamı

MHP Genel Başkanı, yaklaşık 1 saatlik konuşmasında özetle şunları söyledi:

DANTELLİ KEFEN GİYENLER

“Terör yedekleri, bu açık hava toplantımızı sabote etmek için sosyal medyadan dedikodu yaymışlar, emniyet konusunda şüphe uyandırmaya azmetmişlerdir. Neymiş, burada da bomba patlayacakmış... Biz dantelli kefen giyenlere, etek giyip nifak kusanlara çok şükür hiç benzemedik, benzemeye de niyetimiz yoktur. İster toplarını tüfeklerini alıp, bombalarını kuşanıp gelsinler, biz buradayız.
Recep Tayyip Erdoğan, 27 Nisan 2013 tarihinde terörün bittiğini ilan etmişti. Makûs talihin değiştiğini müjdelemişti. Analar ağlamayacak, ülkede bahar havası esecekti. Söyleyiniz bana, Türkiye’de ağlamayan ana kaldı mı? Şimdi de ne mutlu şehit analarına diyecek kadar alçalıyor, milletle alay ediyorlar. Utanmadan kıyamete kadar şehadetin süreceğini söyleyip yeni bir savunma hattı kuruyorlar. Bunlarda ne izan, ne ahlak, ne milli haysiyet, ne de vicdan kalmıştır.

Haberin Devamı

FITRATINDA SIVIŞMAK VAR

Türk ordusunu seyirci bırakırsanız, teröristler her yere konuşlanır. Ama Erdoğan ve Davutoğlu’nun fıtratlarında sıvışmak ve teslim olmak vardır. Bunlara göre millete ve vatana kastetmek çok normaldir. Süleyman Şah’ın on asırlık kutlu naaşını bir avuç çapulcu önünden kaçırırken de bunu yaptılar. Boyun eğerek oturdukları masalardan özür dileyerek kalktıkları Ermeni dayatmalarında da bunu gördük.

VESAYET ALTINA ALDI

Erdoğan, devleti süreç ihanetinin vesayeti altına aldı. Aynen Mondros şartları gerçekleşti. Teröristler sözde mahkeme kurup haraç alırken, Erdoğan kaçak saray inşa ediyor, pahalı uçaklarla geziyor, harcırah topluyordu. Teröristler hendekler kazıp sözde özerk yönetimler ilan ederken Erdoğan ve Davutoğlu 400 milletvekili çetelesi tutuyor, demokrasiye kumpas kuruyordu. Devletin egemenlik haklarına sistemli ve organize saldırılar yapılırken, Erdoğan yolunu buluyor, kendi yapımı olan paralel avıyla meşgul oluyor, villaya haram ve rüşvet yığınağı yapıyordu. PKK silah depolayıp militan devşirirken, Erdoğan ve Davutoğlu milliyetçiliği ayaklar altına alıyor, girdikleri haçlı saflarında Türklüğe karşı küfür yağdırıyorlardı. Evlatlar yetim kalırken, bakan ve başbakan çocukları hortumculukta ustalaşıyor; kutulara, yatak odalarına, vakıflara, banka hesaplarına milletin alın terini saklıyorlardı. Bilal yükselirken hilal düşüyordu. 57 Müslüman ülke varken kaçacak, doktora yapacak Vatikan’ı mı buldun?

Haberin Devamı

YAKAYI KURTARMAK İÇİN

Erdoğan ve Davutoğlu terörün kanlı yüzünü görünce birden bire millilik taslamaya, milliyetçilik yarışına girmişlerdir. Bunlar için millilik, sandık görününce hatırlanan bir istismar vasıtasıdır. Bunlar için yerli olmak yakayı kurtarmak için müracaat edilen bir can simididir. Fakat papaz elbisesi giymek Erdoğan’ın kiliseye ait olduğunu göstermeyeceğine göre, millilik demekle de kendisi ve yandaşları milli olmayacaktır. Bayrağı tahrik unsuru gören Erdoğan’dır. Türklüğe kefen biçen Erdoğan’dır. Milliyetçilik ise Erdoğan’ın yeryüzü cehennemidir.

MODEL DEĞİL MASKARA

Türkiye küresel cinayet projelerinin yörüngesindedir. BOP’a eşbaşkan olmakla övünen Erdoğan bölgesel gelişmeleri okuyamamış, Ortadoğu’ya model olacağım derken maskara olmuştur. Türkiye’nin etrafı nevzuhur terör örgütlerinin egemenliği altına girmiştir. AKP’nin dış politikası tamamen çökmüştür. Sıfır sorundan sıfır komşuya gelinmiştir... Erdoğan’ın Şam’da namaz kılma hezeyanları, yerini canlı bombaların tezgâh ve eylem hakikatine bırakmıştır.

Haberin Devamı

NEYİN KIMILDADIĞI ORTADA

Serok Ahmet ‘Ortadoğu’da bizden habersiz yaprak kımıldamaz’ diyordu, neyin kımıldadığı, kimlerin coğrafyayı kımıldattığı ortadadır. ‘Tribünden izlemeyeceğiz, gelişmelere yön vereceğiz, sözümüz dinlenecek, Suriye iç meselemizdir, men dakka dukka, katil Esad, vallahi hesap vereceksin’ diyen kokuşmuş şahsiyetler sınırlarımızdan içeri girerek içimizde patlayan canlı bombaları yalnızca seyretmektedir. Davutoğlu fikren, zihnen, ahlaken ve siyaseten perişandır. Davutoğlu post davasında, millet can derdindedir. Davutoğlu ve Erdoğan koltuk, Türkiye milli bekasının peşindedir. Siyasi canlı bombalardan Türkiye’yi kurtarmalıyız.

KOALİSYONA YANAŞMADI

Haberin Devamı

Koalisyon kurmaya yanaşmayan, bunu aklının dahi ucundan geçirmeyen Erdoğan’dır, Davutoğlu’dur. Erdoğan kavga ve ihtilaftır. Davutoğlu yetkisiz, etkisiz, korkak, saray diplerinde gezen, sinsi ve icazetlidir. Başbakan Bursa mitinginde, bize yönelik ‘Yahu bir kez de millete evet deyin’ sözlerini kullanmıştır. Sayın Davutoğlu, biz millete evet deriz, millet için kendimizi de feda ederiz. Sen rahat ol, serokluğuna devam et. Sen de bir kez olsun, onurlu davranıp, haysiyetli bir şekilde Erdoğan’a ‘hayır’ diyebildin mi, buna cevap ver.”

2 bin ülkücüyle

Miting güvenliği için emniyetle sık sık görüşmeler yapan MHP yetkilileri, alanda 2 bin ülkücü genci devreye soktu. Ülkücü gençler şehir dışından araçlarla gelenlerin toplandıkları yerde polislerle birlikte hareket ederek önlem alınmasına yardımcı oldu.
Miting alanına gelenlere Türk bayrağı ve üç hilal bulunan bayrak dağıtıldı.
Miting alanına gelenlerin üst araması yapılırken, polislerce yapılan arama noktalarına güvenlik kameraları konuldu.
Miting alanında vinçlere MHP bayrakları asıldı.
Alanda müzik yoktu, “Devletin başına devlet gelecek”, “Ne mutlu Türküm diyene” ve “Şehit Fırat Çakıroğlu” sloganları atıldı.
Bahçeli miting alanına gelmeden önce sahneye çıkan sanatçı Ahmet Şafak, ‘Yalnız Kurt’ ve ‘Sarıkamış’ şarkılarının güftelerini mitinge katılan ülkücülerle birlikte şiir olarak okudu

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!