Derya Baykal: Seyircim için çarşı pazar gezerim

◊ Hayırlı olsun yeni program... Nasıl gidiyor?
- Teşekkür ederim. Ben boyuna yeniden başlıyorum (gülüyor). Program güzel gidiyor. Her şey yolunda.

◊ Formatta değişiklik var mı?
- Biz yıllardır aynı formattayız, değişmedi. Her zaman çok fazla araştırırız, yeni şeyleri deneriz, risk alırız. Araştıran bir programız. Seyirci ne istiyor, onun nabzını tutarız. Takip ederiz.

◊ Programa konuk da alıyorsunuz değil mi?
- Evet, doktor konuk oluyor, onun haricinde yemek yapma bölümümüz var. Yemek için seyircilerimizi de davet ediyoruz. Halktan izleyenler cesaretlensin diye iyi oluyor. Bu bölüme katılmak isteyen birçok kişi bizi arıyor. Seyirciyi her an iyi tutmalısınız. Ben bir programın ve dizinin bana bir şey katmasını isterim. Bir şey katmıyorsa o programı değiştiririm.

◊ En çok nasıl talepler geliyor?
- Burada hobi, elişi sevenler “bize daha çok örnek gösterin” diyorlar. Aslında bu bir fikir, vizyon programı. Bizim yaptığımız şeylerden izleyicinin fikir sahibi olabilmesi gerekiyor. Ben de bu yüzden programda herkesten fikir alırım. Seyahat ve yemek programlarını izlerim. Benim zamanım çok değerli.

◊ Öğrenmek ve keşfetmek için sokak sokak dolaşanlardan mısınız?
- Dolaşırım, yurtdışı ve yurtiçi her yere giderim. Çok gezerim. Sokağın, çarşının içinde her yeri gezerim. Pazarları severim mesela. Gittiğim her yerde seyircime gösterebilecek, onları bilgilendirebilecek bir şeyler bulmaya çalışıyorum.

HERKESE HİTAP ETMEK İSTERİM

◊ İyi bir gözlemcisiniz o zaman...
- Çok... Kaydederim, not alırım. Her şeyimi yazarak, çizerek yaparım. Türkiye’nin her köşesinden bizi izleyen var. Herkese hitap etmek isterim.

◊ Çalışmalarınızı mevsime göre mi yapıyorsunuz?
- Tabii... Yaz gelince yaza yönelik, kış gelince kışa göre çalışmalar yapıyoruz.

◊ Peki bu programda en önem verdiğiniz nokta nedir?
- İnsanların programda öğrendikleriyle bir şeyler yapıp satması beni mutlu ediyor. İzleyicilerimiz tarafından çok büyük geri dönüşü var. “Bizi yüreklendiriyorsunuz, cesaretlendiriyorsunuz” gibi yorumlar alıyorum. Onları takdir ediyorum. Hatta içlerinden bazılarını programa da davet ediyoruz.

◊ YouTube programınız devam ediyor mu?
- Evet, devam ediyor. Çok iyi gidiyor. Reklam da alıyoruz. Güzel geri dönüşler oluyor.

◊ Yoğun bir temponuz var. Haftanın 7 günü çalışıyor musunuz?
- Neredeyse... Bu bir disiplin işi. Bazı günler yayından sonra YouTube için hazırlık yapıyoruz. Ben bunu seviyorum, sanki her gün prömiyer yapar gibiyim, hep bir program hazırlığım var.

Programım bana heyecan veriyor

◊ Yoğunluktan bunaldığınız olmuyor mu?
- Çok memnunum halimden. Çok güzel geri dönüşler alıyorum. Kadınların ayaklarının üstünde durması, tutumlu olmaları, evlerindeki bir şeyi değerlendirmelerini amaçlıyoruz... Bazılarına çok komik geliyor verdiğimiz fikirler. Geçen gün programda süpürge yaptık, sosyal medyada koydum. O kadar beğeni aldı ki... Bu program benim için heyecan verici oluyor.

◊ Erkekler “Daha çok kadınlara yönelik şeyler yapıyorsunuz” deyip de isyan etmiyor mu?
- Kadınlar, erkekler için de fikirler istiyor. Ben onlara bazen eşlerinin ceketinden, gömleğinden farklı tasarımlar yapmalarını söylüyorum. Eğlendiriyorum onları da... Mesela “Kocanın kazağından oğluna pantolon yap” diyorum. Burada vermek istediğim mesaj aslında atacağınızı düşündüğünüz eşyalarınızı değerlendirebilme şansınızın olması...

◊ İş hayatınız dışında neler yapıyorsunuz?
- Başka bir hayatım yok (gülüyor). Tiyatro yapamıyorum. Benim çok zamanımı alıyor.

◊ Tamamen bıraktınız mı?
- Maalesef tiyatroya zaman bulamıyoruz. Zaten ufak bir boşluğum olursa torunlarımla zaman geçiriyorum. Onlarla oyunlar oynuyorum.

Eleştirilere açığım

◊ Eleştirilere açıksınız değil mi?
- Tabii ki. Ben herkesi ciddiye alırım. Yorumları okurum. Tiyatroda da bu var, oyun bitti diye tiyatro bitmez. Program bitti diye çantamı alıp gitmem. İşimi çok abarttığımı düşünebilirsiniz ama abartmadan olmaz.