Derin çelişkiler

TÜRBAN tartışması yüzünden cumhuriyetin 80'inci yılını ağız tadıyla kutlayamadık.

Gerçi halk, devletin tepesindeki tartışmayı pek takmadı.

Sokakları, meydanları coşkuyla doldurdu.

Halkın bu coşkusunun içinde biraz AKP iktidarına inat vardı gibime geliyor.

Aslında Türkiye'nin bugün yaşadığı türban sorunu, AKP iktidarının varlığından kaynaklanan bir sorun.

Bana göre çözümü de yok.

Çünkü...

AKP dünya görüşü, uygar toplumlarda ortak yaşamın din kurallarına göre biçimlendirilemeyeceği gerçeğini bir türlü içine sindiremiyor.

Dini kuralların geçerli olmasını, laik, demokratik cumhuriyetle, onun getirdiği yaşam şekliyle çelişmeyeceğini iddia ediyor.

O nedenle de laikliğin kendi anlayışına göre uygulanmasını istiyor.

Çankaya resepsiyonu ile ilgili anlaşmazlığın temel nedeni de budur.

Çankaya, Cumhurbaşkanı'nın resmi konutudur. Yani kamusal alandır.

Cumhurbaşkanı'nın burada verdiği davet, resmi davettir.

Resmi davetlerin kılık kıyafet kuralları da bellidir.

‘‘Canım ne var bunda, benim karım tesettürlü haliyle katılıverse ne olur?’’ diyemezsiniz.

Nasıl ki modern bir toplumda, modern hukuk yerine şeriat hukuku uygulayamayacağınız gibi...

Çağdaş toplumu, çağdaş eğitim yerine, dine dayalı eğitimle yaratamayacağınız gibi...

* * *

AKP milletvekillerinin Çankaya boykotunu, TBMM, Anıtkabir ve geçit törenlerine yaymasının mantığını anlamak hiç de zor değil.

Onlar sadece Cumhurbaşkanı'nın kendilerine haksızlık yaptığına inansalar öteki törenlere katılırlardı.

Ama katılmadılar. Yoksa amaçları cumhuriyeti boykot muydu?

Herkes cumhuriyeti sevmeyebilir. Ama bağlılık nutukları atarak cumhuriyete karşı olmak dürüst bir yaklaşım değildir.

Siz Cumhurbaşkanı'na kızabilirsiniz, ama bu, tüm cumhuriyet törenlerine katılmamanızın gerekçesi olamaz.

Ayrıca Anayasa Mahkemesi Başkan Vekili ile Sayıştay Başkanı'nın da boykota katılması cumhuriyet adına üzüntü vericidir.

Bu bayram işte böyle bir hırgürle geldi geçti.

Ama şu kesin ki, türban ülkemizde sorun olmaya devam edecektir.


Çadır şov


TÜRK milleti olarak her şeyin ölçüsünü kaçırmak galiba bizim genel karakterimiz.

Belediyelerin ramazan çadırı uygulaması tam anlamıyla panayır şova dönüştü.

Kutsal ramazan ayı boyunca fakir fukaraya yemek ikramını mutlulukla karşılıyorum ama bunun o insanların onurlarını kırmadan, onları küçük düşürmeden yapılmasından yanayım.

Yardımlar canlı yayınlarla olmamalı.

İslam da bunu böyle emreder.

Çadır iftarları artık çadır tiyatrosuna dönüştü.
Yazarın Tüm Yazıları