Depolarda bekleyen ilaçlar

Bu ilaçlar bekliyor, bekledikçe kullanım süresi doluyor, Türkçesi depolarda çürüyor.

Bu rakamı nereden biliyorum?.. AKP Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez’in Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın yanıtlaması istemiyle, TBMM Başkanlığı’na verdiği soru önergesinden. Çömez, Bakana soruyor:

‘Depolarda bekleyen ilaçların Türkiye genelinde bir katrilyon liralık değere sahip olduğu doğru mudur?..’

YENİSİNİ VERMEK

Sorunları deşen, bağlı olduğu partinin iktidarını sorgulayan ender milletvekillerinden biri Turhan Çömez. Pek çok farklı konuyu araştırıyor ve iktidardaki partisini denetliyor. Cesaret ister!..

Çömez iki gün önce, bu kez Sağlık Bakanı Akdağ’a çok ciddi sorular yöneltiyor. Olay şu:

Eskiden SSK hastaneleri, ilaç satın aldığı firmalarla sözleşme imzalıyor. Bunlar standart sözleşmeler. Hepsinde benzer madde var:

‘İlaç süresi geçtiği halde, depoda hala varsa, süresi geçtiği için, o firma, o hastaneye aynı ilacın yenisini vermek zorunda.’

Buraya kadar tamam.

151 GLİVEC

Şöyle bir sorun doğuyor.

İlaçları satın alan SSK hastaneleri. Ancak, hastanelerin devrinden sonra, sözleşmeler yenilenmiyor. İlaçlar depolarda çürümeye terkedilmişken, özellikle ayakta tedavi edilen hastanelere bu ilaçlar verilmiyor!..

Bunu nereden biliyorum?.. Yine, Çömez’in Bakan’a yönelttiği önergede yer alan sorulardan birinden.

Dolayısıyla, ayakta tedavi için verilmesi gereken ilaçlar daha fazla çürüyor. Örneğin, kan kanseri tedavisinde kullanılan ilaçlardan biri 151 Glivec adında bir ilaç. Depolarda milyarlarca liralık bu ilaç var. Ama, nedense verilmiyor!..

GENELGE YETER

Peki, çözüm?..

Firmalarla yapılan anlaşmada, ‘süresi geçince yeniden verilmesi gerek’, maddesi SSK hastaneleri için geçerli. Şimdi, aynı uygulamanın devamı için, Bakanlığın bir genelge çıkarması yetiyor. O maddenin Bakanlık hastanelerini de, bağlamasını öngören bir genelge.

Böyle bir genelge henüz yok. Onun için, bu ters uygulama ya da gözden kaçan durum, devlete çok pahalıya mal oluyor. İlaçlar süresi dolduğu halde, yenilenmiyor.

Türkçesi, aynı ilaçları yeniden satın almak gerek!..

Bu göz göre göre, en hafif deyimle, israf değil mi?.. İçimden geçen kötü ruhları kovuyorum!.. İhmal sonucu yolsuzluk amacı mıdır, nedir, gibi aklıma gelen kötü soruları bir yana bırakıyorum. İlaçlar çürüyecek, hastaneler yenilerini satın alacak, ilaç firmalarına gün doğacak, gibi kötü soruları kimseye yakıştıramıyorum.

Bir katrilyon lira!.. Korkunç bir rakam!..

Bakan Akdağ’ın, partiden arkadaşı Çömez’e vereceği yanıtları merakla bekliyorum.

İlk adım CHP’den!..

MECLİS’e çok acele kaydıyla bir yasa tasarısı gönderiliyor.

Çeşitli partilerden milletvekillerinin birbiri ardına istifası, farklı partilere geçmeleri, AKP’yi harekete geçiriyor. Bu partilere Hazine yardımı verilmesini önleyen bir yasa tasarısı hazırlanıyor ve önceki gece hızla yasalaşıyor. Demokrasiyle uzaktan yakından ilgisi olmayan bir kısıtlama!..

Olayın geçmişi bu sütunda birkaç ay önce yer alıyor. Böyle bir yasa önerisini önce bazı CHP milletvekilleri hazırlıyor. Bugünkü yasayla özdeş o öneriyi, o tarihte ayrıntısıyla yazıyorum.

Neden önce CHP?.. Çünkü, CHP’den kopma olacağı belli. CHP yönetimi de, CHP’den istifa eden milletvekillerinin bir partiye girmelerini ya da yeni bir parti kurmalarını önlemek amacıyla, Genel Merkez yanlılarına böyle bir öneri hazırlatıyor.

Ben o tarihte bunu aktarınca, önerge altında imzası bulunan milletvekilleri bu sütuna benim kasıtlı yazı yazdığımı içeren açıklamalar gönderiyor.

Ya bugün?.. CHP ile AKP aynı safta birleşiyor!.. Gerisi size ait!..