GeriSeyahat Deniz ve eğlenceden fırsat bulun tarihine doğru bir yolculuğa çıkın
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Deniz ve eğlenceden fırsat bulun tarihine doğru bir yolculuğa çıkın

Deniz ve eğlenceden fırsat bulun tarihine doğru bir yolculuğa çıkın

Turistler, dünyanın 7 harikasından çok şey görmeyi umarak seyahate çıkarlar. Aslında piramitlerin dışında hiçbirinden geriye fazla bir şey kalmamıştır. Bunların ikisi birbirinden 150 kilometre mesafede, Ege kıyılarında bulunuyor. Bunlardan biri, Efes Artemis Tapınağı. Diğeriyse, batı sınırı Menderes Nehri, doğu sınırıysa Dalaman Çayı olan Karya bölgesindeki antik çağın en ünlü kentlerinden biri olan Halikarnassos üzerine kurulu Bodrum’daki Mausoleion.Yat Limanı’na varmadan önce Tepecik Cami’den yukarı doğru çıkan yoldan da buraya ulaşmak mümkün. M.Ö. 4. yüzyılın ortalarında Pers satrabı Mausolos’un kendisi için yapımını başlattığı, karısı ve aynı zamanda kızkardeşi olan Artemisia tarafından tamamlanan bu dev anıt mezarı, bugünün 20 katlı bir apartmanının yüksekliğinde olup zamanının en görkemli yapılarından biriydi. En tepesinde bir atlı arabanın içinde Kral Mausolos ve Artemisia’nin heykellerinin bulunduğu, 1500 yıl ayakta kalabilmiş bu yapı, 1300 yıllarında şiddetli bir depremde yıkılmış, 1400 yıllarında ise taşları, St.Jean Şövalyeleri tarafından kalenin inşasında yapı malzemesi olarak kullanılmıştı. 19. yüzyılda ise İngilizler tarafından askeri kraliyet gemisiyle Londra British Museum’a götürülmüştü. Dünyanın 7 harikasından biri olmaya hak kazanmasının nedenlerinden biri, yeraltında olan gömü odasını rutubetten korumak için temelindeki olağanüstü su tahliye kanalları. Diğer bir nedense, anıtın dört yanının yapımını başmimar Pytheos olmak üzere, devrin en ünlü dört mimarının ayrı ayrı üstlenmiş olması. Mouseleion’un müze bölümünde ise British Museum’da bulunan kabartmaların kopyaları ve anıt mezarın bir maketi var. Daha sonra balistik silahların gelişmesi sonucu tekrar kale duvarlarını yükseltmek ihtiyacını duyan ve 1481’de anıt mezarın özellikle yeşil sürgerimsi taşlarını almaya gelen şövalyelerin günlüklerinde yazdıklarına göre, gömü odasına doğru giden koridordan geçebilmek için, iki yanındaki heykelleri kırmaları gerekir. Bu odanın girişindeki taş bloku çektiklerinde, içeride parıldayan altın ziynet eşyaları ve ipek kumaşlar görürler. Ne var ki tam o sırada sokağa çıkma yasağı uyarısını duyunca kaleye dönmek zorunda kalırlar. Ancak ertesi günü mezara döndüklerinde, odayı bomboş bulurlar.19. yüzyılın ortalarında İngiltere elçisi Lord Stradford, Osmanlı padişahından izin alarak kalede bulunan ve Mausoleion’a ait olan 13 kabartmayı İngiltere’ye taşır. Bunları gören İngiliz Sir Newton, 11 yıl sonra Bodrum’a gelerek antik yazarların tasvirlerinden yararlanarak anıt mezarın yerini bularak British Museum’a götürür. İsmi Bodrum’la özdeşleşen Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir Kabaağaçlı, Mausoleion’dan götürülen parçaları geri istemek için Kral Edward’a bir mektup yazar ve mektupta, ‘’Bu tapınak ancak Halikarnas denizinin mavisi ile güzeldir, onu bize iade edin’’ der. Kral Edward’ın cevabıysa oldukça alaycıdır, ‘’Evet, çok haklısınız; biz de tavsiyenize uyarak anıtın bulunduğu salonun duvarını Bodrum mavisine boyamaya karar verdik.’’ Mausoleion Müzesi (Turgutreis Cad. No:113, 0252 316 12 19), pazartesi hariç, her gün 08.30- 17.30 saatleri arasında açık. EN ÖNEMLİ SUALTIARKEOLOJİ MÜZESİAnadolu’nun en eski tiyatrosu olan Bodrum Tiyatrosu, Halikarnassos’un Karya’nın başkenti olduğu devre ait. M.Ö. 4. yüzyıla ait, Helenistik tarzda inşa edilmiş. 10 bin kişilik tiyatro, nefes kesici bir Ege Denizi ve Bodrum Kalesi manzarasına hakim. Yaz aylarında burada birçok konser ve etkinlik yer alıyor. Bodrum’da iki liman arasında, bir yarımada üzerine kurulu, 15. yüzyıl ortalarında Anadolu’daki tek Hıristiyan kale olan Bodrum Kalesi, tarihi önemi bir yana, dünyanın en önemli sualtı arkeoloji müzesine sahip. Müze, M.Ö. 16. yüzyıldan M.S. 13. yüzyıla kadar olan bir zaman dilimine ait ve l960’tan beri ortaya çıkarılan batıklar ve içindekilerle özellikle sualtı tutkunları tarafından ziyaret edilmeli. 13. yüzyılın ortalarında Menteşe Beyi tarafından Bizanslılar’ın elinden alınan Bodrum’da bir kale inşa edilir. 1402 yılında Timur’un İzmir’deki kalelerini yıkması üzerine, St. Jean Şövalyeleri, Sultan I. Mehmed’den (Çelebi) bir toprak parçası isterler. Menteşe Beyi’nin direnmesine rağmen, Türk Kalesi’nin bulunduğu Dor akropolünün üzerine kendi kalelerini kurarlar. Yüzyıllar boyunca kalenin yapımı devam etmiş ve bunda çevredeki başka kalıntılardan, özellikle dünyanın 7 harikasından biri olan Mausoleion’dan taşlar kullanılmış. Osmanlı döneminde hapishane, I. Dünya Savaşı’nda ise İtalyan kuvvetlerinin karargahı olmuş. 1960’lı yıllarda burayı dünyanın en önemli sualtı müzelerinden biri yapma çalışmaları başlar. Ektiği ağaç ve bitkilerle, getirdiği tavus kuşları, güvercinler ve hint horozlarıyla, kaleye bugünkü yaşayan görünümünü veren, mükemmel sergileme tarzıyla burayı sıradışı bir müze haline getiren ve 1978’den yakın bir zamana kadar müzenin müdürü olan, özverili Oğuz Alpözen, Bodrum için önemli bir isim. Biletinizi alıp biraz ilerledikten sonra, duvarlarında hálá şövalyelere ait armaların bulunduğu kalenin ilk inşa edilen binası şapeli göreceksiniz. Osmanlı devrinde camiye çevrilenin yapının orijinal minaresi, I. Dünya Savaşı’nda Fransız gemisi Duplex’in bombardımanıyla yıkılmış, bugünkü minare 1994’te yapılmıştı. Bugün ise burada Roma devrine ait bir batık sergileniyor. Buradan yukarıya doğru kıvrılınca, yol boyu, çevredeki antik kentlerden kalıntılar göreceksiniz. Sağınızda, kalenin en güzel sergilerinden biri olan ve farklı devirlerdeki batıklardan elde edilen cam objelerin, güzel bir atmosfer yaratılarak sergilendiği bir yapı var. Ayrıca buradaki akvaryumda sualtı kazılarının nasıl yapıldığı canlandırılıyor. Tam karşısında birkaç basamak aşağıdaki Cam Batığı’nı ziyaretinizin sonunda görmenizde yarar var. Çünkü Cam Batığı’nın çıkışı sizi kale turuna başladığınız yere getirecektir. Yukarıya doğru yürümeye devam edin. Solunuzda, yine Alpözen’in ilginç bir sergisi var. Yılanlı Kule’deki bu sergide, batık gemilerde, özellikle şarap ve zeytinyağı taşımada kullanılan amforalar adeta bir anfitiyatroda konferans dinleyen seyircilermişçesine yerleştirilmiş. Ayrıca arkadan dolaşarak ulaşabileceğiniz kulenin üst katında, bir dönemin tıp araç ve gereçleri var. Buradan bir iki basamak sağa doğru yönelince, Bodrum’un kalabalık merkezini görebilirsiniz. Uzaktan görülen yolun karşı tarafında da, tiyatro bütün ihtişamıyla duruyor. 5 VE 25 BİN DALIŞLA ÇIKARILAN BATIKLARTiyatronun hemen altındaki yeşil alan ise Mausoleion’un bulunduğu yer. Şimdi geriye dönüp, merdivenlerle, yukarıda bulunan Fransız ve İtalyan kulelerine doğru çıkalım. Merdiven boyunca, Osmanlı mezartaşlarına rastlayacaksınız. Kapıdan girer girmez solda, yeni sergilenen bir batık var; Tektaş Burnu Batığı. 1996’da, Çeşme açıklarında Tektaş Burnu’nda bulunan bu batık, M.Ö. 5. yüzyıla ait, Atina’daki Pire Limanı’nın ticarette tekrar önem kazanmasının bir kanıtı. 1999- 2001 yılları arasında beş bin dalışla ortaya çıkarılmış. Bir başka yeni batık da Gölcük Gölü Kütük Kayığı. Anadolu bölgesinde şu ana kadar bulunan en eski göl kayığı olan bu kalıntı, bir akvaryumda sergileniyor ve M.S. 13. yüzyıla tarihlendiriliyor. Tektaş Burnu Batığı’nı geçer geçmez, bir terasa çıkılıyor. Bodrum koylarının en güzel fotoğraflarından birini buradan çekebilirsiniz. Hemen girişin solundaki sergi, ünlü satrap Mausolos’un kızkardeşi Prenses Ada’ya ait. İngiltere’de Manchester Üniversitesi’nde bir profesör, Karyalı prensesin kafatasını etlendirerek, gözlerini, saçlarını ve derisini renklendirerek, nasıl göründüğüne dair ipuçları veriyor. Ancak bu çalışmasından, arkeolojiden çok dünyada kriminoloji alanında, kaçak suçluların bulunmasında yararlanılmış. Hemen sola kıvrıldığınızda, kendinizi bir merdivenin başında bulacaksınız. Aşağı iner inmez, sağda İngiliz Kulesi, solda ise Tunç Çağı Batıkları var. İngiliz Kulesi’nde, İngilizce konuşan şövalyelerin yiyip içtikleri, sosyalleştikleri ortam yaratılmış. Ayrıca Türk bayrağının evriminin yanısıra şövalyelerin armaları gibi objeler de sergileniyor. Bu kulenin hemen karşısında, sualtı müzesinin en önemli bölümü sayılan ve Kaş’ın güneydoğusunda bulunan, dünyanın bilinen en eski batığı Uluburun’dan çıkanlar, Tunç Çağı Batıkları Salonu’nda. 20 metre uzunluğundaki sedir ağacından yapılan ve M.Ö. 13. yüzyıla ait bu batık, 11 yılda 25 bin dalış yapılarak çıkarılmış. Bu batıklar bize modern tekne yapım tekniklerinin uzun bir süreç içinde geliştiğini kanıtlıyor. Ayrıca para ve ölçü birimleri, seramik ve cam yapımı ve ticaretle ilgili birçok ipuçları veriyor. Uluburun Batığı’nın en ilginç yanı, ingot denilen ve bir öküz derisinin değerine eşit olan paralar. Ayrıca geminin maketinin üst bölümünde, gemi batmadan önce taşınan malların nasıl yerleştirildiği, alt kısmında ise batığın dalış sırasında nasıl bulunduğu gösteriliyor. Hazine Odası’nda ise geminin Mısır’dan geldiğini gösteren ve özellikle Nefertiti’ye ait tek altın mührü ve yeryüzünün bilinen en eski kitabını göreceksiniz. Batıktan çıkış buradan. Hemen karşıda, Osmanlı devrine ait tuvaletler var. Ayrıca kale zindanında, yerin tam 3.5 metre altında, ayakları prangalı 14 forsa iskeleti canlandırılıyor. Kale zindanı zamanında işkence odası olarak kullanılmış. Yolu takip ederek, yeniden Yılanlı Kule’ye varacaksınız. Buradaki geçişten girince, biraz aşağıda, Cam Batığı olarak adlandırılan Bizans devrine ait bir Arap gemisi var. Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi (0252 316 25 16, www.bodrum-museum.com), Pazartesi hariç her gün, 09.00- 12.00 ve 13.00- 18.30 saatleri arasında açık. Kaledeki bazı ünlü salonlar, personel eksikliği nedeniyle, özellikle haftasonları kapalı. Sergilenenlerin çoğunu görebilmek için müzeyi haftaiçi gezmekte yarar var. HALİKARNASSOS SURLARIVE ZEKİ MÜREN MÜZESİKarya satrabı Mausolos’un M.Ö. 377 yılında inşa ettirdiği ve bugün bir bölümü ayakta kalabilmiş, yaklaşık yedi kilometre uzunluğundaki Halikarnassos surları, Batı Anadolu antik mimarisinin bugüne kalabilmiş ender şaheserlerinden sayılıyor. Bodrum koyuna adeta bir anfitiyatro gibi yayılan antik kenti çevreleyen bu duvarlar, bugün yer yer belli bir yüksekliğe kadar korunmuş olmalarına rağmen, 1970’li yıllarda inşa edilen karayolu ve yapılaşma nedeniyle birçok yerde farkedilemez durumda. Cumhuriyet Caddesi’nin sonundaki Halikarnas Disko’yu geçip, sola yukarı doğru kıvrılan yoldan devam edince, Zeki Müren’in yaşamının son yıllarını geçirdiği ve sanatçının anısına küçük bir müzeye dönüştürülen evine, yani Zeki Müren Sanat Müzesi’ne varırsınız. Müren’in plaklarının, sevdiği eşyaların, değişik sahne kıyafetlerinin ve resimlerin sergilendiği müzeyi gezerken, bir taraftan da kadife sesiyle yorumladığı şarkıları dinliyorsunuz. (Zeki Müren Cad. No:11, 0252 313 19 39) Pazartesi hariç, her gün 08.30- 12.00 ve 13.00- 17.30 saatleri arasında açık. Malum, geceleri bir başka álemBodrum’un gece hayatında klasikleşmiş birkaç isim var; çarşı içindeki eski yerinden taşınıp, Kaledibi’nde manzaralı bir konuma yerleşen, düzenlediği festival ve konserlerle Bodrum’un canlı müzikteki umutlarından biri olan Hadi Gari (Dr. Alim Bey Cad. Kaledibi. 0252 313 90 87), Bodrum’a yakışır bir mekanda olmayı sürdüren, yılların eskitemediği Mavi Bar (Cumhuriyet Cad. sonu) ve Bodrum tatillerinin çılgın yüzü Halikarnas Disco (Cumhuriyet Cad. No: 178, 0252 316 80 00)... Hadi Gari’den baktığınızda, denizin ortasında dans etmek isteyenlerin tercihi Katamaran Disko’yu (0252 313 36 00) göreceksiniz. Bu yıl yakın takibe alınması gereken bir mekan, da Neyzen Tevfik Caddesi’nin sonundaki şık Marina Yacht Club (Milta Bodrum Marina, 0252 316 12 28). Her iki haftada bir sahne alan ve kıpır kıpır müzikleriyle gelenleri coşturan Latin ülkelerine ait farklı gruplar, burayı ekim sonuna kadar sık sık uğranacak bir mekan haline getiriyor. Barlar Sokağı’nın en iyi müzik çalan ve en yapmacıksız barları arasında, sabah 5’e kadar açık Körfez Bar (Kumbahçe Mah. Uslu Sok. No:2, 0252 316 59 66) ve Adamik (Eski Banka Sok. No:25, 0252 316 27 83) var. Bodrum’un en eski barı, 28 yıllık Veli Cafe- Bar’da (İstiklal Cad. Hava Sok. No:12, 0252 316 15 84), haftanın yedi günü canlı müzik dinleyebilirsiniz. Aralarında, iyi müzik ve canayakın bir servisle karşılanacağınız Avlu Bar’ın da (No:9, 0252 316 57 81) bulunduğu meyhane ve barların sıralandığı Meyhaneler Sokağı, Bodrum’daki eğlence rotasının, uygun fiyatlara içki ve güzel mezeler bulabileceğiniz önemli bir durağı. Buradaki Rock 66, tıklım tıklım.Barlar Sokağı’nda müzikleri sokağa taşan Campanella Bar (0252 316 53 02) ve Filika Latino Club (No: 37, 0252 316 60 40) da rağbet edilen mekanlar. Yine çarşıda, deniz kıyısında nargile içmek isteyenlerin tercihi Old Cafe (Cumhuriyet Cad. No. 110, 0252 313 04 67). Bodrum çarşısının dar bir sokağında, bilmeyenin ayıplandığı bir başka Bodrum klasiği saklıdır; Seyfi Bar (Taşlık Hamam Sok. No: 23, 0252 316 52 17). Bu 170 yıllık, musandıralı eve mutlaka bir gecenizi ayırın. Çarşı içindeki bu ilk lüks Bodrum evi, taş ve toprakla örülmüş duvarları, kepenkleri, en büyük fırtınalarda bile yanabilen şöminesiyle görülmeye değer. Aynı zamanda ilk gaz yağının ve ilk dikiş makinesinin kullanıldığı bu ev, 30 yıldır Seyfi Bey’in müdavimlerinin avluda, asmaların altında caz ve canlı Türk pop müziği dinledikleri ve dans ettikleri bir gece kulübü. Bodrum Marina’ya doğru devam eden Neyzen Tevfik Caddesi üzerinde, İstanbul’daki Ortaköy- Kuruçeşme hattında bulunan gece kulüpleri tarzında, her yıl açılıp bir sonraki sezon yerlerine yenileri açılan barlar sıralanıyor. Küba Bar gibi kalıcı olanlar da var kuşkusuz. Fink, Talia, A Plus gibi barların arasında bu yıl açılan Pure, çizgisi ve müziğiyle iddialı. BODRUM’DA ALIŞVERİŞ40 yıldır makine değmeden, Bodrum’la özdeşleşen sandaletleri üretmeyi sürdüren Ali Güven (Çarşı içi, Ziraat Bankası karşısı, 0252 313 22 16), bir yıl boyunca palamut çam kabuğuna yatırılan derileri 300 farklı modele göre işliyor. Bir zamanlar Romalılar’ın, bugünse Mick Jagger gibi sayısız ünlünün giydiği sandaletleri yapan, Donna Karan’dan teklif alan Güven’in, tabakçı ustaları ölmüş, işi öğrettiği genç kalfalar başka iş bulmak için göç etmiş. Ustadan sandalet alabilmek için uzun zaman beklemeniz gerekiyor. Sempatik sahibi Ahmet Hıdır’la ve samimi ortamıyla popüler olan Hızma (Cumhuriyet Cad. No:47/A, 0252 316 67 16), adeta anneannenizin çeyiz sandığı. YAZARIN SEÇİMİBir yıl önce açılan, Bodrum’un ilk ve tek canlı müzik kulübü Kedi Müzik Kulübü (Oasis Kültür ve Eğlence Merkezi, 0252 317 11 68, www.kedimuzikkulubu.com), özellikle gürültüsüyle popüler bu tatil beldesinde, kulaklarının pasını silmek isteyen Bodrumlular’a ve iyi müzik dinlemek isteyen turistlere ilaç gibi geliyor. Nedense kaliteli müzik Bodrum’da fazla yaşamıyor. Örneğin Gündoğan’daki Zeze bu yıl kapalı. Cazdan rock’a, latinden Türk müziğine, alternatif müzikten yeni akımlara, haftanın altı günü canlı performansların sahne aldığı kulübün en keyifli zamanlarından biri de jam session yapmak için ünlü sanatçıların toplandığı pazar geceleri. ‘’İyi müzik satmak’’ amacıyla yola çıkan ve Bodrum’da bir tür İstanbul’un Babylon’unu yaratan Kedi’nin iki idealist sahibi Volkan Göknel ve Murat Erkal, çoğu arkadaşları olan sanatçıları sahnelerinde ağırlıyorlar. Neşet- Nükhet Ruacan, İlhan Şeşen, Erkan Oğur, Bülent Ortaçgil, Birsen Tezer, Fatih Erkoç bu sanatçılardan sadece birkaçı. 23.00’ten sonra iyi müzik dinlemek için uğrayın.SANAT GALERİLERİBodrum’daki sanat galerileri, mekanları ve sergiledikleriyle vakit ayrılması gereken keyifli yerler. Osmanlı Tersanesi ve Sanat Galerisi (Neyzen Tevfik Cad. No: 5, 0252 316 18 60), Galeri Arteo (Cumhuriyet Cad. No:44, 0252 316 10 56), Jazz Now Sanat Galerisi (Oasis Kültür ve Eğlence Merkezi, 0252 317 07 28) bunlardan bazıları. NEREDE YENİR?Saklı lezzetlerBodrum’da işyerlerinin arasında, bir alışveriş merkezinin içinde ya da arka sokaklarda olduğundan, turistlerin kaçırabileceği ancak birçoğunu Bodrumlular’ın bildiği saklı mekanlar var. Yöresel yemekler mabedi Kısmet Lokantası (Akşamları ve pazarları kapalı. Atatürk Blv. No: 156, Konacık, 0252 319 18 23) bu listenin başında yer alır. Bodrumlu ev kadınlarını biraraya getirerek, yok olmaya yüz tutmuş yemekleri canlandıran Orhan Dumanlı’nın lokantasında, otlu- çökelekli börek, kabak çiçeği dolma, lokum pilavı, keşkek, karnıbahar çiçek graten ve kalburabastı tiryakisi olunacak kadar özel. Bodrum’un en güzel sokaklarından birinde, kireç beyazı duvarlarla çevrili Bodrum Bodrum Restaurant’da ise (Atatürk Cad. Uslu Sok. No:8, 0252 316 65 45), yaşlı bir palmiye ağacının gölgesindeki 120 yıllık Rum evinin avlusunda, kırmızı ve mavi ahşap sandalyeleri görünce zaman tünelinde 30 yıl geriye gidip eski Bodrum’u yakaladığınız hissine kapılıyorsunuz. Ağırlama ve yemekler tek kelimeyle kusursuz. Tahin pekmezden peksimete kadar eksiksiz bir kahvaltı, sakızgırıkta köfte, zeytinyağlı ahtapot kavurma, Bodrum ev köftesi (kızartma), hardumya, çiğ balık, çökertme, 8 çeşit patates ve çikolata sufle... Bir başka eski Bodrum evindeki Epsilon’un (Türkkuyusu Mah. Keleş Çıkmazı No:5, 0252 313 29 64) Hollandalı ev sahibesi Lon, yemeğe flütüyle eşlik ediyor. Oasis Kültür ve Eğlence Merkezi’ndeki Begonvil Rest. (0252 317 13 66), Bodrumlular’ın sabahın erken saatlerinden itibaren uğradığı, gazete ve dergi okuyup vakit geçirdikleri, her gün 25 çeşit ev yemeğinin çıktığı geceyarısına kadar açık bir kafe. Kahvaltıda diyabetikler için özel reçeller var. Kahvaltı yapmak için Umurça Mahallesi Derviş Görgün Caddesi’ndeki Umurça Unlu Mamulleri’nde (No: 12, 0252 316 38 74) leziz kahvaltılıkların yanında karşıdaki fırından çıkan sıcak kepekli poğaça denenmeli. Yine aynı sokakta, mandalin ağaçlarıyla kaplı hoş bir bahçe içinde, Ege ve Akdeniz mutfağı sunan Tam Tam Restaurant & Cafe Bar (No:37, 0252 316 57 91), her akşam canlı müzikle ve dansla şenleniyor. Kübalı şarkıcı Xiomi ve grubunun yanısıra, bazı geceler 70’lerden pop batı müziği çalınıyor. Ayrıca haftada iki gün tango ve salsa dans workshop’ları düzenleniyor.CumhuriyetCaddesi üzerinde...Denize paralel olarak Halikarnas Disko’ya kadar uzanan Cumhuriyet Caddesi ya da halkın deyişiyle Barlar Sokağı üzerinde deniz kıyısında ya da bu caddeyi kesen sokaklarda, dikkate değer birçok yer var. Caddenin sonundan başlayarak, terası harika bir Bodrum manzarasına hakim, ünlü Berk Balık’ta (No: 167, 0252 313 02 39) boş masa yakalamak kolay değil. Mezeler de balıklar da bu ünü haklı çıkartıyor. Balık ve mahsullerinde uzmanlaşmış bir başka lokanta, çakıl taşları üzerinde, denize sıfır, kale manzaralı, 43 yıllık Hey Yavrum Hey. (No: 94, 0252 316 88 11). Spesiyalitelerinden biri Kafkas mantısı. Kokusu çok uzaktan duyulan dondurmalı waffle’lar için, Waffle Cafe’ye (No: 55, 0252 313 28 50) uğrayın. Hemen arka sokakta, günlük ‘’anne yemekleri’’nin çıktığı, Ilgın Hanım’ın 24 saat açık lokantası Bedesten (Dr. Alim Bey Bedesteni, No: 51, 0252 316 06 06) var. Deniz kıyısındaki Trança (No: 36, 0252 316 66 10), Bodrum’da balık denince listenin başında yer alır. Günün her saati, önünden ağzınızın suyu akarak geçeceğiniz Yunuslar Karadeniz Fırını (No:13, 0252 316 17 48) kahvaltı, tatlıları ve börekleriyle de Karadeniz Börekçisi (Taşlık Sok. No:9, 0252 316 89 45) 24 saat açık. Meyhaneler Sokağı’nın 25 yıllık sakini İbo Restaurant’da (0252 2316 17 84) etler kömürde pişiriliyor. Küçük bir Rum meyhanesi olan Yasu Coş Meyhane’de (Çarşı Mah. Y.Cansevdi Sok. No: 5, 0252 313 25 03), soğan dolma, ahtapot ızgara, nohutlu işkembe, beyaz peynirli karides, yaprak ciğer gibi mezeler ud ve keman eşliğinde sunuluyor. Uygun fiyatlı Saray Ocakbaşı (Eski Adliye Sok. No:12/A, 0252 316 68 47), turistlerin favorilerinden. Bodrum’un efsane ismi Şalvarağa Restaurant (Atatürk Cad. No: 128, 0252 316 83 11), Bodrum’un en güzel günbatımlarının yanısıra her gün çıkan ve altı saat kara fırında pişirilen tandırıyla ünlü. Bodrum içinde beach barCumhuriyet Caddesi üzerinde bulunan ve Bodrum içinde, kale manzarasına karşı, temiz bir denizde yüzebileceğiniz Moonlight Beach Bar (No: 60/ B, 0252 313 20 85) ile Seagull Beach Bar (No: 62/A, 0252 313 81 65), sabah 10.00’dan itibaren plaj, akşam saatlerinden sabah 4.00’e kadar da bar olarak oldukça rağbet görüyor. Neyzen Tevfik Caddesi üzerinde...Meydandan Milta Bodrum Marina’ya doğru devam eden Neyzen Tevfik Caddesi üzerinde, kaldırım üzerindeki masaları ve Bodrum Kalesi’ni gören teraslarıyla, Bodrum’un en köklü restoranları sıralanıyor. Yol üzerinde park etmek mümkün ancak bu durum haftasonları imkansızlaşıyor. Her gün değişik mönü ve çorbalarla Türk ve Osmanlı mutfağından leziz seçenekler sunan, 24 saat açık Şurup Türk Lokantası (No:116, 0252 313 87 08), kuzu etiyle yapılan yemekleri, elbasan tavası, zeytinyağlıları, damla sakızlı muhallebisi ve samimi servisiyle ünlü. Ağırlamada kusur etmeyecek bir başka isim de 160 yıllık, taş bir Bodrum evinin muhteşem avlusunda caz ve klasik müzik eşliğinde servis veren, Bodrum’un en eskilerinden Kocadon Restaurant. (Saray Sok. No: 1, 0252 316 37 05). Atmosferi yaşamaya değer. Atmosfer denince, Yağhane Restaurant (No:170, 0252 313 47 47) atlanamaz. Restore edilmiş bu eski yağhane, akşamları ışıklandırıldığında her zamankinden daha çarpıcı. Balık ve deniz mahsulleri için akla gelen en köklü isim Körfez Restaurant. (No:2, 0252 313 82 48). Marina’ya yakın Gemibaşı da (Eski Çeşme Mah. Fırkateyn Sok. No:76, 0252 316 12 20), subye yumurtası, sıcak mürekkepli subye, iç bakla, çiğ balık, yerli otlar ve haftasonları ahtapotlu pilav var. Çin yemekleri için, açık mutfağında aşçısıyla tanışabileceğiniz Hong Kong Restaurant (No: 204/A, 0252 3116 84 37) ve Bodrumlular’ın favorisi, mönüsü sınır tanımayan Sünger Pizza (No: 216, 0252 316 08 54) uygun fiyatlarıyla popüler. Yoğurtlu, soslu, liman köftesi Liman Köftecisi’nin (No.172, 0252 316 50 60) spesiyalitesi. Marina Yacht Club’da ise (0252 316 12 28), Bodrum’un en kaliteli yemeklerini yiyebilirsiniz. NEREDE KALINIR?Havuzlu, avlulu Bodrum evlerinde konaklamaBarlar Sokağı’nda, ‘’ultra’’ merkezi bir konuma sahip, köklü Baç Pansiyon (0252 316 16 02), Bodrum’un gece hayatına ve çarşıya birkaç adım mesafede olmak isteyenlerin vazgeçemediği bir adrestir. Şık odaları ve olağanüstü kale manzarasına rağmen, civardan sabaha dek gelen müzik nedeniyle, pansiyonun sahibi Sedat Baç bile, rezervasyon yaptırmadan önce bir kez daha düşünmenizi öneriyor. Amerikalı Patrick, dünya seyahati sırasında Bodrum’a uğramış ve bir daha da buradan ayrılamamış. Bugün ortağı Faruk Helvacı’yla birlikte, Bardakçı koyunda, Ege Denizi ve Kos Adası manzaralı, lüks villa tarzındaki sekiz odalı Butterfly Bodrum Hotel’i (0252 313 83 58, www.thebutterflybodrum.com) işletiyor. Marinaya beş dakika yürüyüş mesafesindeki otelin, Hürriyet Seyahat okuyucularına özel indirimi var. Merkeze bir kilometre mesafede, Bardakçı koyunun en güzel ve sakin yerinde, özel plajı ve muhteşem Bodrum Kalesi manzarasıyla, Salmakis Beach Resort (0252 316 65 06, www.salmakis.com.tr), yıllardır en çok rağbet gören dört yıldızlı otellerden. Araç girmeyen bir arka sokakta Su Hotel & Cottages’ın (0252 316 73 91- 316 69 06, www.suhotel.net), balkonları canlı renklere boyanmış, her biri farklı banyolu odaların bulunduğu otel bölümü, iç açıcı, konforlu ve samimi. Merve Park Suites Hotel (0252 316 15 46) merkezdeki şık otellerden. Begonviller arasına saklı, teraslar halinde havuza ve Bodrum Kalesi’ne uzanan, ince bir zevkle döşenmiş odalarıyla, sade Bodrum mimarisinin en güzel örneklerinden biri olan Antik Tiyatro Oteli’nin (0252 316 60 53, www.premierehotels.com) restoranı, 97’de New York Times’da Türkiye’nin en iyileri arasında yer almıştı. Bodrum pansiyonlarının ilklerinden olan, kale manzaralı Artemis Pansiyon’un (Cumhuriyet Cad. 0252 316 15 72, www.artemispansiyon.com), önünde plajı var. Marinanın karşısındaki Seçkin Konaklar (Neyzen Tevfik Cad. 0252 316 13 51, www.seckinkonaklar.com), Bodrum’un en köklü otellerinden. Yine Bodrum’un ilk otellerinden olan Gurup Otel (Karantina Caddesi’nde, 0252 316 11 40), merkezi konumu, deniz , kale ve liman manzaralı, balkonlu odaları nedeniyle tercih ediliyor. 15 yıllık Hotel Mert Apartments (0252 313 59 33, www.hotelmertapartments), Golden Key oteller zincirinin Bodrum halkası olan Golden Key Bodrum (0252 313 03 04, www.goldenkeyhotels.com), da seçenekler arasında.
False