Demokrasiye sahip çıkalım

Güncelleme Tarihi:

Demokrasiye sahip çıkalım
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 18, 2016 09:53

.

Haberin Devamı

Demokrasiye sahip çıkalım

BERLİN’in Neukölln İlçesi’nde Türk kökenli gençler öncülüğünde düzenlenen bir etkinliğe konuşmacı olarak katıldım geçtiğimiz Cuma akşamı.

İslami terör ve Avrupa’da yaşayan Müslümanlara bakış başlığı altında düzenlenen bir etkinliğe.
Fransa’nın Nice kentinde Tunus kökenli bir Müslüman Fransız’ın giriştiği katliamı konuştuk ağırlıklı olarak.
Tabii Türkiye ve başka Avrupa ülkelerinde aşırı İslamcılar tarafından girişilen canlı bomba saldırılarını da.
Almanya’da son dönemlerde yapılan kamuoyu yoklamalarından ve Almanların Müslümanlara yaklaşımlarından örnekler verdim uzun uzun.
Kızlı-erkekli gençler, özellikle son dönemlerdeki gelişmelerden ve Almanya’da bazı çevrelerin kendilerine yaklaşımlarından son derece tedirgin olmaya başladıklarını söylediler.
Kendilerine potansiyel terörist gözüyle bakılmaya başlandığını söyleyenler bile oldu.
Burada doğup büyüyen, burada eğitim gören, tüm sosyalizasyonunu burada alan kızlı-erkekli bu gençler, kendilerinin bu toplumun bir parçası olarak görülmemesine çok açık bir biçimde üzülüyorlardı.
Hem çok.
İşte bu tablo beni de hüzünlendirdi.

Haberin Devamı

***
Etkinlik bittikten sonra eve dönerken bir arkadaş aradı telefonla.
“Türkiye’de darbe oluyor” dedi.
İnanmak istemedim.
“Gerçekten öyle” dedi.
Eve gelir gelmez televizyonun başına geçtim.
Evet, gerçekten de öyleydi.
Televizyon kanalları canlı yayın yapıyordu.
“Terör belasıyla boğuşan Türkiye’nin başına bu zor dönemde bir de bu mu gelecekti?” diye mırıldandım kendi kendime.
Saatlerce ekran başından ayrılmadım.
Darbe girişimi haberlerini izlerken birden kendimi yıllar öncesinde buluverdim.

***
27 Mayıs 1960’da yapılan Türkiye Cumhuriyeti tarihinin ilk askeri darbesini düşündüm.
O zamanlar henüz 10 yaşındaydım.
Dönemin Başbakanı Adnan Menderes, Maliye Bakanı Hasan Polatkan ile Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu idam edildiler.
Çok üzülmüştüm.
12 Mart 1971’de Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) verdiği muhtıra ile hükümet istifaya zorlandığında Fransa’da öğrenciydim.
12 Eylül 1980’deki askeri darbeyi ise Türkiye’de yaşadım.
Almanya’da Bochum Ruhr Üniversitesi’nde Komünikasyon Bilimleri, Politik Bilimler ve Genel Dil Bilimleri bölümlerini bitirip diplomamı aldıktan sonra Türkiye’ye tatile gitmiştim.
12 Eylül sabahı herkes gibi ben de ihtilal (askeri darbe) haberiyle uyandım.
Sokağa çıkma yasağı vardı.
Bu askeri darbeden birkaç gün sonra Almanya’ya geri döndüm.
Türkiye’de 28 Şubat 1997’de post modern darbe, 27 Nisan 2007’de e-muhtıra süreci yaşandı.
O zamanlar da Almanya’daydım.
Avrupalı Türkler de tedirgin oldular Türkiye’deki bu gelişmelerden.

Haberin Devamı

***
Ama Cuma akşamki darbe girişimi Avrupalı Türkleri de sokaklara döktü.
Binlerce Türk ve Türk kökenli insan, Türkiye’nin Berlin Büyükelçiliği, Essen, Hamburg Başkonsoloslukları önünde toplanıp darbe girişimini protesto ettiler.
Önceki gün yine binlerce Berlinli Türk, Türkiye’nin Berlin Büyükelçiliği’nin önünde bir araya geldiler.
Aralarında çok sayıda genç de vardı.
“Demokrasiye sahip çıkalım” diyorlardı.
“Ülkemize sahip çıkalım” diyorlardı.
“Cuntacılara hayır” diyorlardı.
İşte bu, sağduyulu Avrupalı demokrasi sevdalısı Türk insanın sergileyebileceği en demokratik bir tepkiydi.
İşte bu tablo da beni umutlandırdı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!