Demokrasinin nimetlerini istismar

Güncelleme Tarihi:

Demokrasinin nimetlerini istismar
Oluşturulma Tarihi: Nisan 24, 2017 09:20

TÜRKİYE’de yapılan referandumdan sonra Almanya’da en sık duyduğum şeylerden biri de, “Kendileri Almanya’daki özgürlükçü demokratik sistemin tüm nimetlerinden sonuna kadar yararlanıyorlar ama Türkiye’deki vatandaşlarına diktatörlüğü layık görüyorlar” söylemidir.

Haberin Devamı

Demokrasinin nimetlerini istismar

Politikacısından medya mensubuna, bilim adamından sokaktaki sıradan vatandaşa kadar, herkesin Türkiye’deki Anayasa değişikliği ile ilgili referandumda ‘Evet’ diyenler için söylediği bu.

Özgürlüğün büyük harflerle yazıldığı Almanya gibi demokratik bir hukuk devletinde, insanların düşüncelerini özgür bir biçimde ifade edebilmelerinden, akıllarından geçenleri özgür bir biçimde söyleyebilmelerinden daha doğal bir şey olamaz.
Bu, sağ popülist Almanya İçin Alternatif (AfD) yandaşları için de geçerlidir.

***
Euro’yu Koruma Şemsiyesi’ne tepki olarak Almanya’da 2013 yılında kurulan sağ popülist AfD’nin seçim programını saptamak için kurultayı vardı hafta sonunda.
Köln’de düzenlenen bu kurultayda, demokrasinin tüm nimetlerinden sonuna kadar özgür bir biçimde yararlanan AfD’li politikacıların da, delegelerin de tam bir popülist yaklaşım sergiledikleri, demokrasinin bu nimetlerini çok açık bir biçimde özgür bir şekilde istismar ettikleri gözden kaçmadı.
AfD’nin, sağ popülist bir parti olduğu bilinmektedir.
Hatta aşırı sağcı Almanya Nasyonal Demokrat Parti’yi (NPD) terk eden 3 binden fazla üyenin AfD’ye kapak attığı da.
Yani AfD üyelerinin bir bölümü aşırı sağcıdır.
AfD’yi terk eden eski yöneticilere göre bile bu parti ırkçıdır, yabancı düşmanıdır, İslam düşmanıdır.
Kurultayda kürsüye çıkan AfD Eşbaşkanı Jörg Meuthen, Almanya’da iktidarda bulunan Hıristiyan Demokrat/Hıristiyan Sosyal Birlik Partileri (CDU/CSU) ile Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD) göç politikasına verip veriştiriyor.
Ama asıl hedef iktidar partileri değil, göçmenleri ve göçmen kökenlileri karalamak.
“Kendi kentimde dolaşırken korkuyorum” diyor.
“Gerçekten bunu abartmadan söylüyorum” diyor.
“Tek tük Alman görüyorum” diyor.
Jörg Meuthen acaba bizlerin hiç bilmediği başka bir ülkede mi yaşıyor?
Yalanın böylesine gerçekten de pes.

Haberin Devamı

***
Resmi verilere göre 82 milyon nüfuslu Almanya’da 8 milyon civarında yabancı yaşamaktadır.
Yabancılarla birlikte toplam göçmen kökenli sayısı 17 milyon civarındadır.
Yani bu insanların 9 milyona yakını Alman vatandaşıdır.
İşte Jörg Meuthen de, yandaşları da saf kan Arie-Aryen) olmayan bu insanlara hala “Bizden değiller” gözüyle bakıyorlar.
Yani Meuthen ve yandaşları, bile bile kuyruklu yalanlarla özgürlükçü demokrasinin nimetlerini istismar ediyorlar.

Haberin Devamı

***
AfD’nin programına bakıyorum.
Tam bir felaket.
“İslam Almanya’ya ait değildir. Başörtüsü yasaklansın. Minareler yasaklansın. Ezan okunması yasaklansın. Okullarda İslam dini dersleri verilmesi yasaklansın” gibi bir dizi yasak...
Yani apaçık İslam düşmanlığı yapılıyor.
Almanya’da süresiz oturma izni olanların asimile edilmeleri, yani kendi kimliklerini, benliklerini ve kültürlerini yitirmeleri isteniyor.
Suç işleyen göçmen kökenli Alman vatandaşlarının pasaportlarının ellerinden alınması ve sınır dışı edilmeleri isteniyor.
Bir dönemler CDU’lu bazı politikacıların da gündeme getirdikleri gibi AfD de, çok kültürlülük yerine; Musevilik, Hıristiyanlık ve Aydınlanma temeline dayalı öncü kültür diyor.
Almanya’nın Avrupa Birliği’ni (AB) terk etmesi, euro yerine yeniden eski para birimi Deutsche Mark’a geçilmesi için referanduma gidilmesi AfD’nin programında yer alıyor.
Tabii Türkiye’nin AB üyeliğine karşı olunduğu da.
AfD’nin programıyla Almanya tam bir yasaklar ülkesi haline getirilmek isteniyor.
Yani AfD’liler, özgürlükçü demokrasinin tüm özgürlüklerinden sonuna kadar yararlanarak, özgürlükçü demokratik hukuk devletini yok etmek istiyor.
Hem de sonuna kadar yararlandıkları özgürlükçü demokrasinin nimetlerini sonuna kadar istismar ederek.
Alman halkı buna izin vermeyecektir.
Daha önceki yıllarda politika sahnelerine çıkan, ancak belirli bir süre yalan dolanla oy toplayıp başarılı olduktan sonra sönüp giden aşırı sağcı NPD, Cumhuriyetçiler (REP), Almanya Halk Birliği’ne (DVU) olduğu gibi, sağduyu Almanlar AfD’ye bir yerde dur diyecektir.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!