Demokrasinin en üst aşaması: Koalisyon

ŞERİAT, yolsuzluk, cemaat kayırması ve avanta cephesinin gözdesi olan Başbakan R.T. Erdoğan 19 Ocak 2006 günü Ankara Sanayi Odası’nın ödül töreninde yaptığı çok veciz bir konuşmada demokrasi anlayışını bir kez daha iki hamlede açıklamıştır.

İHANET İÇİNDEKİLERE FIRSAT VERMEYİZ

Birinci hamle:

" Kimse erken seçim beklentisi içinde olmasın. Biz ülkemize ihanet hesapları içinde olanlara fırsat vermeyiz."
(Milliyet, 20.1.2006)

Erken seçim beklentisi içinde olmak bireylerin ve partilerin en demokratik hakkıdır. Böyle bir demokratik hakkı kullanmak istemenin vatana ihanetle ne gibi bir ilişkisi olabilir? Erken seçim istemenin ülkeye ihanetle hiçbir ilişkisi yoktur. Ama erken seçim beklentisi içinde olmayı ülkeye ihanet olarak tanımlamak tam anlamıyla demokrasiye ihanettir, tipik bir despotik tavırdır.

İKİNCİ HAMLE GÖZ KAMAŞTIRICI

Çok partili dönemden (1950) bu yana, 59 yılda 59 hükümetin değiştiğini hatırlatan ve güven ve istikrarın temelinde tek parti iktidarı bulunduğunu vurgulayan Erdoğan’ın ikinci hamlesi birincisinden de göz kamaştırıcı:

"Türkiye maalesef koalisyon kültürüne hazır bir ülke değil. Koalisyon kültürünü hazmedememiştir. Ülkedeki bir koalisyon dönemlerine, bir de tek partili iktidarlara bakın. Koalisyon dönemlerinde Türkiye kazandıklarını kaybedip geri gitmiştir."

Yetenekli bir savcı Başbakan’ın bu cümlesini hiç sıkıntıya düşmeden TCK’nın 301. maddesine sokabilir! "Türkiye’nin koalisyon kültürünü hazmedememesi ne demek? Türklüğe hakaret değil mi?" diye sorabilir. Başbakan böyle bir soruya layıktır!

Öte yandan, Başbakan yüzmenin havada ve karada değil denizde ya da suda öğrenildiğini bilmiyor galiba. Koalisyonla yönetilmeden koalisyon kültürünü nasıl özümseyecek bu ülke?

KUŞTAN KORKAN DARI EKMEZ

Koalisyon, o pek sevilip sık sık tekrarlanan milli iradenin tecellisi değil midir? Siz yüzde 25 oyla TBMM’de yüzde 65’lik bir çoğunluk sağlayıp tiranik bir saltanat kuracaksınız, yüzde altmış dolaylarında oy alan üç partinin kuracağı koalisyon hükümeti muteber olmayacak!

Gerekçe: Nazenin istikrar kaygısı! Kuştan korkan tarlaya darı ekmez, istikrarsızlıktan korkan demokratik seçim, demokratik yönetim istemez. Bu kadar basit!

Bilmeyenlere haber vereyim: İtalya, politik istikrarsızlıklara karşın kalkınmayı becermiştir!

İSTİKRAR DEMOKRASİ ÖLÇÜSÜ OLURSA...

Seçimler yaklaştıkça ve AKP iktidardan uzaklaştıkça başta Avrupa Birliği şövalyeleri ile yurtiçinin AB silahşörleri olmak üzere birtakım zevatın koalisyonu kötülediklerine tanık olacağız. Şunu kesinlikle söyleyeyim demokrasinin istikrar sağlamak gibi bir amacı yoktur. Demokrasi ilkin halkın oyunu yansıtır, sonra kurum ve kuruluşlarının demokratik ilkeler içinde ve doğrultusunda uygulanmasına dikkat eder.

Ülkenin güvenliği söz konusu olduğu zaman "demokrasi de demokrasi" diye tepinenler, demokratik düşüncenin gerçek yansıması olan koalisyona karşı çıkıyorlar. İstikrar demokrasinin ölçüsü olduğu zaman her türlü despotik rejim meşruiyet kazanır.
Yazarın Tüm Yazıları