Demokrasi intikamcı değildir

SABAHA karşı cep telefonum çalmaya başladı. "Saddam idam edildi ne düşünüyorsunuz?"

Cuma günü, infazın hızlandırıldığı belli olmuştu. İdamlar hep sabaha karşı olur. Bekliyorduk.

Salona gittim, Iraklı kadınlar tablosunun önünde durdum. Ashwak Alkhaiky, Iraklı genç kadın ressamdan alıp, evime astığım tabloda lacivert karanlıklar arasındaki Iraklı kadınların korku, özlem, bezginlik dolu bakışlarını izledim yine.

Ne değişti o gözlerde?

Saddam rejiminin altında yaşamanın ne demek olduğunu çok dinledim. Birinci Körfez Savaşı’ndan sonra Saddam tanklarının girişiyle Barzani’nin Erbil’i terk etmek zorunda kalışına tanık oldum. Kürtleri dinledim.

Erbil’deki Türkmen Cephesi merkezini basan Irak askerlerinin alıp götürdüğü Türkmenlerin ailelerinin acısını yaşadım.

Yine de ve her şeye rağmen, o nefes aldırmaz rejimin sorumlusu olan Saddam’ın idam edilmesini doğru bulmadım.

***

ABD Başkanı George Bush, "Saddam’ın idamı karmaşayı durdurmaz. Ama bu, Irak’ın demokratikleşmesinde bir kilometre taşıdır" diyor.

Demokrasi yolu idamlarla döşenebilir mi? Bunun imkansızlığını en iyi bilenlerdeniz biz. Saddam Hüseyin’e verilen idam cezasının alelacele infazı demokrasiye değil, Irak’taki intikam sarmalına katkıda bulunur sadece.

Üst düzeyli bir Türk diplomatın dediği gibi, "Irak herkesin birbirinden intikam aldığı bir yer haline geldi."

Herkes kendi hesabını kendi kesiyor. Etnik köken, mezhep farkları, aşiret hesaplaşmaları, çıkar çatışmaları bahanesiyle toplumu saran "intikam" hırsı Irak’ın esas yöneticisi bugün.

"Kana kan intikam" zihniyetinin ilkelliğini frenleyecek düzenin sağlanamadığı bir ülkede, Saddam’ın idamı ile yeni bir intikam gösterisinden medet ummak, üstelik de bunun demokrasiye katkıda bulunacağını söylemek inandırıcı değil.

***

DÜN
, yeni yılın son gününe girerken, Türkiye’de ve dünyada Saddam’ın idam edilmesinin sonuçları tartışıldı. Türkiye, Irak’ın "iç işidir" diyerek tarafsız bir pozisyon benimsedi. Bırakın, işgal altındaki bir ülkenin iç işlerinden söz etmeyi, idam cezasını kaldırmış bir ülke olarak, Ankara’nın idama açıkça karşı çıkmasını beklerdim. Bu Saddam’ın suçlarını görmezden gelmek değildi.

Keşke Saddam, sadece 148 Şii’yi öldürdüğü için değil, Kürtlere, Türkmenlere yaptığı eziyetlerin de hesabını tanıklarla yüzleşerek vermek zorunda bırakılacak kadar uzun yargılanabilseydi. Bu, gelecek yönetimlere de bir mesaj olacak, ülkenin en fazla ihtiyaç duyduğu uzlaşma ortamına katkıda bulunacaktı.

***

SADDAM Hüseyin
’in idamı hangi sonuçlara yol açabilir? Şiddetin tırmanmasına neden olabilir mi? Irak’taki kaos ortamı zaten sürekli kendisinden olumsuz olarak etkileniyor. Şiddet şiddeti doğuruyor. Ama bu idam ulusal uzlaşmayı daha da zora sokacak. Sadece bölgedeki değil dünyadaki Amerikan karşıtlığını artıracak.

Bir başka beklenti de bazı Şii çevrelerin iddia ettiği gibi, "Irak’ta yeni bir sayfa açacak bir adım" olması idamın.

Hayır. Saddam yakalandığında, ya da Zarkavi öldürüldüğünde vaat edilen huzur ortamı sağlanabildi mi? Bu idamın da Irak halkına bir faydası olmayacak.

Hele Irak’ın demokrasi sürecine katkısı hiç olmayacak. Çünkü demokrasi intikamcı değildir.

***

ETRAFTA sıkıntı ve acı çeken birileri varken, bayramlar yarım yamalak olur. Yine de acıların üstüne gitmek, sorunlara çözüm bulmak için bayramları bayram gibi yaşamak geleceğe inancı artırıyor, mücadele azmi veriyor insana. Bayramınız kutluyor, yeni yıla güçlü, umutla girmenizi diliyorum.
Yazarın Tüm Yazıları