Demirtaş: Erdoğan, Başbakan'ı taşeron işçi gibi kapı önüne koydu

Güncelleme Tarihi:

Demirtaş: Erdoğan, Başbakanı taşeron işçi gibi kapı önüne koydu
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 01, 2016 00:35

Demirtaş: Erdoğan, Başbakan'ı taşeron işçi gibi kapı önüne koydu

Haberin Devamı

Ali LEYLAK - Ömer ŞULUL/ŞANLIURFA, (DHA) - HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı eleştirerek, "Onunla yola çıkan herkes onun ihanetine uğradı. Partiyi beraber kurdukları yoldaşları, çalışma arkadaşları, herkes ihanetine uğradı. Yüzde 49.5 oy almış Başbakan'a geçici işçi, taşeron işçi muamelesi yaptı. Tek bir gün çalışmamış gibi sosyal haklarını bile vermeden kapı önüne koydu" dedi.
Demirtaş, Şanlıurfa parti teşkilatının Turgut Özal Parkı’nda düzenlediği iftar programına katıldı. Yaklaşık 2 bin kişinin katıldığı programda polis, zırhlı araç ve bariyerlerle iftar yemeğinin verildiği parkta güvenlik önlemi aldı. İftara gelenler, polisin uygulama noktasında arandıktan sonra içeriye alındı. Bu sırada polisin arkasında bulunan partinin görevlileri de tedbir amaçlı gelenlerin üst araması yapıp çantalarını kontrol etti. Yaşanan bu durum üzerine polis müdürleri, parti yöneticilerine uyarıda bulanarak, polis dışında arama yapılmamasını istedi. Bu uyarıya itiraz eden partililer ile polis arasında kısa süreli tartışma yaşandı.
Programda konuşan Demirtaş, barış ayında Anadolu'nun her tarafının yangın yerine döndüğünü savundu. Ülkede bir şeylerin yanlış gittiğini ve bu yanlışta en büyük pay sahibinin siyasetçiler olduğunu kaydeden Demirtaş, şöyle dedi:
"Eğer doğru yapılsaydı, bu kadar kan dökülmezdi. Türkiye'de öngörüsüz, çözümsüz, basiretsiz bir yönetime sahip olmanın bahtsızlığını yaşıyoruz. Son 14 yılda ne yaptınız dediğimizde bize 'yol yaptık' diyorlar. Sen yol yaptın ama senin yaptığın yollardan ülkenin dört bir yanına genç bedenlerin cenazeleri gidiyor. Ana babalar senin yaptığın yollardan çocuklarının cenazelerini taşıyorlar."
'İYİ KANDIRIYORLAR'
Türkiye'deki turizm krizine değinen Demirtaş, şöyle devam etti:
"Ekonomi alarm zilleri çalıyor. Turizm sezonun başını yaşıyoruz, ama ekonomi alarm zilleri çaldı. Yakında yaptıkları yollarda gidecek araç kalmayacak. Omurgalı, ciddi politika gerekli. 14 yıldır dile kolay ülkenin tek bir ciddi sorununu çözememiş olmalarına rağmen yalan ile, döneklik ile halkı aldatmayı başardılar. En büyük yeteneği halkı aldatmak. Dünyanın en iyi yalanını konuşan, söylediğini haftaya inkar eden, ama yüzü kızarmayanlar ile karşı karşıyayız. Hiç kimse onlar kadar halkın gözünün içine baka baka yalan söyleyemiyor. Bunun en önemli örneği Mavi Marmara, 9 kişi yaşamını yitirdi. O dönem bu beyefendi 'Haberimiz var' dedi. Çıktığı her meydanda Mavi Marmara'da yaşamını yitirenler üzerinden oy topladı. Çıktığı her meydanda isimleri söyletti. 'Bunun hesabını halka verecekler' dedi. Şimdi çıkıp diyor ki 'Mavi Marmara ile giderken bana mı sordunuz?', 'İsrail devleti terör devletidir' diye yılladır oy topluyorsun. Çıkarların onu gerektirdiğinde 'Dostum' diyorsun. Yüzü kızarmıyor bunların. Ama biz unutmayacağız, unutturmayacağız. Mısır meselesinde de aynı. 'Rabia' diye çıkıp meydanlarda oy topladı. Şimdi Rabia diyen var mı? Göreceksiniz yine diplomatik ilişkiler kuracaklar. Göreceksiniz Esad'la da bunu yapacaklar. Alttan alta görüşüyorlar hep birlikte göreceğiz."
'OMURGASIZLIKLARINI SAVAŞLA ÖRTÜYORLAR'
"Rusya uçağı düşürüldüğünde oraya gittik diye 10 gün boyunca gazeteleri ile bizi hain ilan ettiler. İnsanın rakibi de, düşmanı da kaliteli olmalı" diyen Demirtaş, şunları söyledi:
"Kürtleri kandırdılar, Alevileri, İşçileri, Romanları, başörtülüleri kandırdılar. 2007 yılından bu yana 'AB müzakereleri sürdüreceğiz' diyorlar. AB konusunda her türlü desteği vereceğimizi söyledik ama yok. Bütün bu omurgasızlığı öretecek bir şey lazım. Bir örtü lazım, o da savaştır. Diyor ki 'bu topraklar kanla sulanmadıkça vatan olmaz' bu topraklar tarihten bu yana hep kan gördü be. Bu topraklar neler görmedi ki, en çok kan var, sudan çok kan var. Kan beyefendiyi doyurmuyor. Tabutların üzerine örttükleri bayraklar ile çirkinliklerini örtmek istiyorlar. Çünkü cenaze olunca kimse bunları sorgulamıyor. Eğer Türk ve Kürtler buna itiraz etmezse, Kürt ve Türklerin anası ağlamaya devam edecek. Yeterki bu beladan kurtulalım, yeterki ülkeye musallat olanlardan kurtulalım. Haklı olan, dik duran asla yenilmeyecektir. Bizler dik durdukça, bunlar bir şey yapamazlar. Yakın zamanda gelişmeler olacaktır. Artık halk üzerinde bu baskıyı sürdüremeyecekler. Artık etrafında ona inanan kimse kalmadı. Onunla yola çıkan herkes onun ihanetine uğradı. Partiyi beraber kurdukları yoldaşları, çalışma arkadaşları, herkes ihanetine uğradı. Yüzde 49.5 oy almış başbakana geçici işçi, taşeron işçi muamelesi yaptı. Tek bir gün çalışmamış gibi sosyal haklarını bile vermeden kapı önüne koydu. Bunu yapan, her şey yapar. Beraber yürüdüğü cemaatler, arkadaşları düşman. Başbakan yaptığı adam düşman. Bütün herkes düşman, elinde olsa bizi çiğ çiğ yer. Yapamıyorsa gücümüzdendir. Bizi güçlü kılan halk gücüdür."

FOTOĞRAFLI

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!