Demirel'in değinmedikleri...

Oktay EKŞİ
Haberin Devamı

Bizde böyle bir âdet yoktu. Ama Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, yıl sonlarında bir basın toplantısı düzenleme ve kamuoyuna bir yıl boyunca ne yaptığı hakkında bilgi verme geleneği başlattı.

Hesap verme sorumluluğu taşımak güzel bir şey. Ama daha önce de yazdık:

Bize kalırsa yıl sonu basın toplantısı yapılacaksa bu Başbakan'ın işi olmalıdır. Çünkü sistemin ‘‘sorumlu’’ tuttuğu insan odur.

Gerçi ABD'de ‘‘yürütme’’nin başında bulunan ‘‘sorumlu’’ Başkan basın toplantısı düzenler. Ama Cumhurbaşkanı'nın ‘‘sorumlu’’ tutulamadığı hiçbir ülkede, Sayın Demirel gibi ‘‘yıllık hesabını verme amaçlı’’ basın toplantısı yapan bir Devlet Başkanı bulunduğunu biz bilmiyoruz. Bilen var da söylerse seviniriz.

Nitekim Sayın Demirel'in dünkü basın toplantısında dağıtılan kitapçık, bir Cumhurbaşkanı'nın doğruca ilgisi bulunmayan sayısız konuyla dolu. Öyle ya.. Terörle mücadele, trafik, kamu maliyesi ve enflasyon, fiyat gelişmeleri, mali piyasalarda gelişmeler neden Cumhurbaşkanı'nın konusu olsun.

İşin tuhafı, ‘‘Organize Sanayi Bölgeleri'nde bulunan sanayi parsellerindeki faaliyetleri gösteren tablo’’ya bile bu kitapçıkta yer verilmiş. Ama doğruca Cumhurbaşkanı'na bağlı bulunan ve onun adına (yargı ve silahlı kuvvetler hariç) aklınıza gelebilecek hemen her kurumda inceleme, araştırma ve denetleme yapma hakkına sahip bulunan Devlet Denetleme Kurulu'nun faaliyetleri hakkında tek kelimelik bilgi yok.

Oysa Anayasa'nın 108'inci maddesine göre ‘‘İdarenin hukuka uygunluğunun, düzenli ve verimli şekilde yürütülmesinin ve geliştirilmesinin sağlanması amacıyla’’ görev yapan bu Kurul, iyi işlemediğinden bizzat Cumhurbaşkanı'nın da şikâyet ettiği idare hakkında incelemeler, araştırmalar, denetlemeler yapıyor. Üstelik bu Kurul'a görevleri bizzat Sayın Cumhurbaşkanı veriyor. Ama ne hikmetse Kurul'un hazırladığı raporlar hiçbir zaman kamuoyuna açıklanmıyor.

Dahası... Sayın Cumhurbaşkanı, örneğin Susurluk yahut Örtülü Ödenek veya Sosyal Güvenlik Kurumları yahut da irtica tehlikesi konusunda bu Kurul'a bir görev verdi mi? Verdiyse ne sonuç aldı bilmiyoruz.

Sayın Cumhurbaşkanı'nın basın toplantısında dile getirdiği görüşlerin pek çoğu biliniyor. O nedenle bunlara girmiyoruz. Zaten yer de yok. Ama Cumhurbaşkanı'nın özellikle ‘‘ifade özgürlüğü’’ başta olmak üzere ‘‘demokratikleşme’’ konularına değinmemiş olmasını ciddi şekilde yadırgadığımızı belirtmeliyiz.

Keza ülkemizde ‘‘işkence’’nin sistemli bir şekilde uygulanmadığına ilişkin mavalı artık kimse yutmadığına göre, beklenirdi ki Sayın Cumhurbaşkanı yıllardır devam edip gelen bu ayıbı ortadan kaldırmak için ne düşündüğünü açıklasın. Ama maalesef o da olmamış.

Oysa insan haklarıyla ilgili en eski belge olan 1215 tarihli Magna Carta'ya değinen Cumhurbaşkanı'ndan Magna Carta'nın 782'nci yılında tatmin edici bir şeyler duymuş olmalıydık.



Yazarın Tüm Yazıları