Demirel: Yargıtay Başkanı'na kulak verilmeli

Sedat ERGİN
Haberin Devamı

Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Yargıtay Başkanı Mehmet Uygun'un yeni adli yılın başlangıcında yaptığı çıkışı nasıl değerlendiriyor?

Demirel, Uygun'un özellikle ‘‘Cüzdanımızla vicdanımız arasında sıkıştık’’ şeklindeki sözleri için ‘‘Bunlar üslup meselesi. O sıkıntısını söylüyor. Bundan yanlış şeyler çıkartmamak lazım’’ diye konuşuyor.

Cumhurbaşkanı'nın şu sözlerinde, Uygun'un yanlış anlaşılmasını önleme çabası hemen seziliyor:

‘‘Diyor ki, hâkimler sıkıntı içindedirler. Kendisi 40 sene devlete hizmet etmiş çok değerli bir hâkimdir. Maksadını aşan bir şey söylemez. Ayrıca, siyasi bir kişiliği yoktur söyleyenin. Asıl sözlerinin altında ne var, ona bakmak ve tedbir bulmak lazım. Ve devleti yönetenler tedbir müessesesidir.’’

Cumhurbaşkanı'nın aktardığına göre, Uygun'un sözleri, geçen hafta ortasında Başbakan Mesut Yılmaz'la yaptığı görüşmede de gündeme gelmiş. Bu noktada, Demirel'in hükümete telkini şu yönde:

‘‘Hükümetin de bunu başka türlü anlamamış olması lazım. Bence devleti yönetenlerin bu söylenenlere karşı bir alınganlığa girmeyip, aksine söylediğini iyi anlayıp, tedbirlerini alması lazım. Hapishaneler olayı devletin meçhulü değil. Kendi üslubu içinde eleştiriyorsa, eleştiriye karşı çıkmak meseleyi ortadan kaldırmıyor. O meselenin üzerine varmak lazım.’’

Demirel, yeni yılla birlikte kurulması öngörülen düşük profilli hükümete ilişkin tartışmalara nasıl bakıyor?

Cumhurbaşkanı, ‘‘Eğer bana bunu yarın sabah için soruyorsanız, 'Ülkede bir hükümet vardır. Herkes işine baksın' derim. Yok 31 Aralık'ta ne olur diye soruluyorsa, o zaman da şöyle derim: Gün ola harman ola...’’

Görüleceği gibi Cumhurbaşkanı, aralık sonuna dönük yeni hükümet formülü tartışmasında, kendisini daha bugünden bağlamaktan dikkatle kaçınıyor.

Demirel'in son günlerde dikkat çeken adımlarından biri de geçen perşembe günü Köşk'te düzenlediği dış politika zirvesi oldu. Demirel, bu toplantıya neden ihtiyaç duyduğunu açıklarken, dış politika sorunlarının bugünlerde ‘‘çok ön plana çıkmaya başladığına’’ dikkat çekiyor.

Cumhurbaşkanı bu çerçevede, Ortadoğu barış sürecini, Türkiye'nin İsrail ve Arap dünyası ile ilişkilerini, S-300'ler sorununu ve Rusya'daki krizin Türkiye'ye etkilerini hatırlatıyor.

Bu noktada Demirel'in ‘‘Washington, Kuzey Irak'a karışmaya başlamıştır. Ankara süreci dediğimiz olay Washington'a kaymıştır’’ şeklinde eleştirel bir çizgide konuşması dikkat çekiçi.

Cumhurbaşkanı'na göre, bütün bu sorunlar devletin tepesinde bir koordinasyon ihtiyacını ortaya çıkarttı:

‘‘Bunları takip eden devletin üniteleri var. Bir koordinasyon lazımdı. Bunu hissettim, onun için bu toplantıyı yaptım. Takip edeceğim politikanın istikametinde bir ihtilaf yok, ama söylemlerde ağız birliği edilmiş olması lazım ki, Türk dış politikasında zaafiyet gözükmesin. Onu yaptık. Önümüzdeki günlerde bir defa daha yapacağız.’’

Çankaya zirvesi, özellikle hükümet cephesinde belirsizliğin gündeme gelmesiyle birlikte, Cumhurbaşkanı'nın en azından dış politika alanında ipleri eline almaya başladığını gösteriyor.













Yazarın Tüm Yazıları