Demirci Eğitim-Bir Sen Başkanı Kaya:

MANİSA (AA) - Demirci Eğitim-Bir Sen Şube Başkanı Mustafa Kaya, 28 Şubatçıların asıl hedefinin Türkiye'deki dindar kesimi yok etmek olduğunu söyledi.

Manisa'nın Demirci ilçesinde Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim-Bir-Sen) Başkanlığını yapan Kaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Demirci İmam Hatip Lisesini bitirdikten öğrenci yetiştirmek amacıyla tercih ettiği Marmara İlahiyat Fakültesini 1993 yılında kazandığını anlattı. Öğrenci iken yürürlüğe konulan "28 Şubat MGK Kararları" nedeniyle öğretmen olamadığını ifade eden Kaya, kahvehanede çalışıp inşaat işçiliği yaparak zorlu süreci atlattığını belirtti.

Kaya, "28 Şubat kararları"na karşı eylem yaptıklarını, başörtüsü yasağına karşı düzenlenen ve şiddet içermeyen demokratik haklarını kullandıkları eylemlerde coplandıklarını, dayak yediklerini söyledi.

Öğrencilik yıllarında öğretmen olmayı İslam dinini yeni yetişen nesillere anlatmayı hayal ettiğini ancak bu arzusunun 28 Şubat 1997'de Milli Güvenlik Kurulu'nda alınan kararlar nedeniyle sekteye uğradığını dile getiren Kaya,1998 yılında mezun olduğunda öğretmen olarak atanamayacağını öğrendiğinde hayallerinin yıkıldığını belirtti.

Kaya, "28 Şubat, hayatımızda mutsuz ve umutsuz bir fetret dönemiydi. Karanlık günler benim için daha da ferdileşmişti. Üniversite mezunu bir genç olarak umutlarım Milli Eğitim Bakanlığının Din Kültürü Öğretmeni atamama kararı ile bir anda dondu. Gerekçe olarak da Din Kültürü Öğretmenine ihtiyaç olmadığı hatta dersin zorunlu olmaktan çıkarılacağı duyurulmuştu" dedi.

- "28 Şubatçıların hedefi Türkiye'deki dindar kesimi yok etmekti"

28 Şubat sürecini "Türkiye için kara ve hüzünlü yıllar" olarak niteleyen Kaya, 3 yıl işsiz kaldığını, sonra çok kısa bir dönem kimsenin gitmek istemediği köylerde vekil öğretmenlik yaptığını belirtti.

Bu süreçte kahvehanede çalışıp inşaat işçiliği de yaptığını dile getiren Kaya, şöyle devam etti:

"O günlerde en çok zorumuza giden söz 'hocam size bu işler yakışmıyor. Sizin asıl yeriniz öğretmenlik. Öğretmen eksiği televizyonlarda ifade edilirken siz neden atanamıyorsunuz? Devlete karşı mı geldiniz?' cümlesiydi. İçimiz ağlıyordu ama kimseye derdimizi anlatamıyorduk.

2001 yılında önce imam oldum. İmamlık mesleğinden en çok beklediğim yaz tatilinin gelmesiydi. Çünkü çocuklar yaz kursuna gelecek bende onlara bir şeyler öğretecektim. 2005 yılında ilk fırsatta kurumlar arası geçiş yolu ile hasret duyduğum öğretmenlik mesleğine adım attım. Öğretmenliğe geçer geçmez ilk olarak iadesi için ne yapabilirim diye araştırma yaptım. Sendika üyeliğinin memurlara bu hakkı tanıdığını öğrendim. İlk yılımda Memur-Sen'e bağlı Eğitim-Bir- Sen'e üye oldum. Meslektaşlarımın teveccühü ile sendika başkanı seçildim. Sendikacılık faaliyetlerinde dindarların dinlerini özgürce yaşayabilmeleri için çalıştık. Beni sendika başkanı olmaya zorlayan 28 Şubat'taki zulümdür. Bundan sonraki en büyük hedefim vatanını, milletini seven bir öğretmen olarak dindar bir nesil yetiştirmeye katkı vermek ve bir sendikacı olarak da memurların özgürce dinlerini yaşamalarını sağlamak olacaktır. Bence 28 Şubatçıların asıl hedefi Türkiye'deki dindar kesimi yok etmekti."