Delege filan...

CHP kurultay yapacak...

Deniyor ki:

"Baykal ne derse, delegeler onu yapacak, böyle demokrasi olur mu?"

*

Kardeşim!

Tayyip Erdoğan "Adaydır kardeşim!" diye kestirip atmasa, Çankaya’ya çıkabilir miydi Abdullah Gül?

Cumhurbaşkanlığı makamı bile iki dudağın arasındayken, bakanlar bakan olduklarını, hangi bakan olduklarını televizyondan öğreniyorken, hangi delege iradesinden bahsediyorsunuz siz?

Bakın, geçenlerde üniversitede hadise çıktı, Devlet Bahçeli’nin kafası bozuldu, cart diye Antalya Teşkilatı’nı kapattı...

Hani delege?

*

365 gün 24 saat demokrasinin faziletlerinden bahseden partilerimizde, demokrasi memokrasi hikáyedir.

*

Şimdi sıkı durun...

*

Türkiye’de demokrasi "sadece" Anayasa Mahkemesi’nde, Yargıtay’da ve Danıştay’da vardır.

Seçimle gelir.

Geldiği gün, gideceği gün bellidir.

Mesela, vadesi doldu, Danıştay Başkanı 20 gün sonra gidiyor... Danıştay üyelerini ayarlayıp, ’’sevdim bu koltuğu, iki sene daha oturayım’’ diyebilir mi?

*

Asker desen...

Oturduğu gün, kalkacağı gün belli.

Kazık çakmak yok!

*

Aslına bakarsınız, siyasilerin hukuktan hoşlanmama sebebi bu... Çünkü, demokrasiye inanan, uygulayan, dolayısıyla demokrasiyi kollayan bi hukuk var.

Ve sanırım o yüzden, onca darbeye, höt zöte rağmen, milletin kendi seçtiği vekillerine güvenme oranı yüzde 10’larda sürünürken, askere güveni yüzde 90.

*

CHP’ye dönersek...

Benzeme başkalarına.

"Gelmek"ten ibaret değildir demokrasi.

"Gitme"yi bilmektir asıl.
Yazarın Tüm Yazıları