×
Değer mi hiç?
Paylaş
Halk’a soralım demek başka, halk’ı “evet” oyu vermeye davet etmek başka.
Soracaksak soralım.
Ama ihsas-ı rey yanlış olur.
***
Sorulacak şey nedir?
O cümle henüz tespit edilmedi ama mealen “anayasa değişikliği paketine evet mi hayır mı?”
Dibinde yatan esas soru ise:
“Cumhurbaşkanını halk seçsin mi?”
Normal olarak hiçbir halk buna “hayır” demez.
Öyleyse “evet” diyeceği önceden belli bir halk’ı, “evet demeye davet etmek” hiç gerekmez.
Başbakan, lüzumsuz bir davette bulunuyor.
Bence fair-play’e de aykırı davranıyor.
***
Aynı hatayı Turgut Özal yaptı.
Siyasi hakların iadesine ilişkin referandumda “hayır” kampanyası açtı. Yâni taraf oldu.
Halbuki taraf olmaya hiç gerek yok. Madem halk’a bir şey soruyorsun, bırak cevabını halk versin.
Ya da hiç sorma.
***
Esasen referandumlarda evet oylarının daha şanslı olduğu, istatistiklerle sabittir.
Evet... Yâni, olumlu bakış.
Hayır... Yâni, ret cephesi.
Gerçi sualin biçimi çok mühimdir ama insanların evet demeye daha meyilli olduklarını görüyoruz. Nitekim Türkiye’de kaç referandum olduysa bir tanesi hariç hepsi evet çıktı.
Hele 82 Anayasası, yüzde 93 evet.
Bu bakımdan, halk’a bir takım telkin ve tavsiyelerde bulunmaya lüzum yok. Esasen 21 Ekim referandumunda hayır kampanyası açacak bir cephe yok.
Öyleyse?
- Başbakan kiminle yarışıyor?
Paylaş
