Dayağa ve hakarete meraklı erkekler asla değişmiyor

Sevgili Güzin Ablacığım, geçenlerde köşenizde mektubunu yayınladığınız bir genç hanımla aynı kaderi paylaşıyorum. Neredeyse aynı şeyleri ben de yaşadım.

Yedi senedir kişilik bozukluğu olan bir adamla evliyim. Eğitimim, çabalarım, yaptığım fedakârlıklar, ilgim, sevgim, ailemin iyi niyetleri hiçbir işe yaramadı. Vermeye çalıştığım bütün güzelliklere rağmen kaba kuvvet, kötü sözler ve davranışlarla karşılaştım.
Senelerce düzeleceğine inandım ama boşuna...
Birlikte birçok psikiyatriste gittik, yine de olmadı. Normal bir insanı değiştiremezken, kişilik bozukluğu olan birini hiç ama hiç değiştiremiyorsunuz.
Üstüne üstlük siz değişiyorsunuz, hem de kötü anlamda...
Oldukça sakin ve hoşgörülüyken, sinirli biri haline geldim ben. Panik atak belirtileri ortaya çıktı, hayattan zevk almamaya başladım.
Bir süre önce boşanmak için dava açtım. Ancak eşim ayrılmamak için elinden ne geliyorsa yaptı. Kesinlikle kabul etmedim, etmeyeceğim de.
Senelerce önce kaç defa evi terk ettim, her seferinde yalvardı, özürler diledi, gerçek değerimi fark ettiğine beni ikna etti, her seferinde ona dönmeyi kabul ettim. Ama her seferinde eski canavar haline dönmekte gecikmedi...
Buradan okurlarınıza sesleniyorum, bu tür insanların vaatlerine, özürlerine, yalvarmalarına kanmasınlar. Bu tip erkeklerle evlilik yürümez... Dayağa, hakarete, eziyete meraklı erkekler buna alışmışlardır bir kere... Ne kadar söz verseler de tutamazlar...
Kısa zamanda bir yanlışlık yaptıklarını anlamışlarsa, kararlarından geri dönmesinler, kurtarsınlar kendilerini. Bu tip insanlar adeta ömür törpüsü gibidir, insanı tüketirler.
Bunlar ailesinden, çevresinden zarar görmemiş, mutlu bir geçmişleri olan, sessiz, sakin, huzurlu insanları adeta bir av gibi belirleyip, onları seçiyorlar kendilerine.
Görüştüğüm bütün psikiyatrisler hemen kendimi kurtarmam gerektiğini söyledi. Onları dinlemedim, her şeye rağmen evliliğime devam ettim ama boşuna zaman kaybetmişim.
Neyse ki sonunda aklım başıma geldi. Bugün ise geçmişe değil önüme bakıyorum.
Böyle kararsız durumda kalan hemcinslerime tavsiyem, psikolojik yardım almaları. Neden böyle psikolojisi bozuk bir kişiyi kabullendiklerini ve hâlâ geri dönme konusunda kararsız olduklarını psikiyatrislerle paylaşsınlar.
Bu tedavi, bir daha bu tip kişileri hayatlarına sokmamalarını da sağlayacaktır.
Bizlere yardımlarınızdan dolayı size de çok teşekkür ediyorum.
Rumuz: Yonca

Yaşadıklarından edindiğin tecrübeleri bizimle paylaştığın için çok teşekkür ederim sevgili okurum. Dediğin gibi, böyle psikolojik bozukluk içinde olan erkeklerle beraberliklerini bir türlü noktalayamayan hanımlara güzel bir örnek vermişsin...
Yazarın Tüm Yazıları