Davos ruhu ve Türkiye

Gila BENMAYOR
Haberin Devamı

1988 yılında Cumhurbaşkanı Özal ile Yunanistan Başbakanı Papandreu, Davos'ta el sıkıştıklarında pek benimsemiştik ‘‘Davos ruhu’’nu.

Neysi ‘‘Davos ruhu?’’

Siyaset, ekonomi, teknoloji, kültürün içiçe geçtiği bir atmosferde diyalog ve sorunları masaya yatırarak çözümler üretme. İsviçre'nin karlarla kaplı bu köyünde ‘‘Davos ruhu’’ 11 yıl sonra devam ediyor.

Belki oyuncular değişik, biz iki gazeteci Hasan Cemal ile ben ve çalışmalarını ABD'de sürdüren kalp uzmanı Dr. Mehmet Öz dışında Türkiye olarak hiçbir varlık gösteremiyoruz.

Allah aşkına, Osmanlı İmparatorluğu'nun 700'üncü yıldönümünü kutladığımız bu günlerde ‘‘Tarih bir dönüm noktasında mı?’’ panelinde konuşacak bir tarihçimiz yok mu?

‘‘Rusya krizinin etkileri’’nin ele alındığı toplantıda bu krizin Türkiye'yi nasıl etkilediğini anlatacak bir ekonomistimiz de mi yok?

Ne zamandır 2000 yılı için din teması ağırlıklı bir turizm projesinden söz ediyoruz.

Efes, Kapadokya gibi benzersiz hazinelere turist çekmek için 2000 yılı gibi kaçırılmayacak bir fırsat var önümüzde.

Davos'ta ‘Bethlehem 2000’ projesinin tanıtımını bizzat Arafat yapıyor.

Parkinson hastalığı nedeniyle konuşurken dudakları titrese de, adımlarını güçlükle atsa da, Arafat burada bir yandan ekonomik destek arayışında, diğer yandan Hazreti İsa'nın doğum yeri diye bilinen Beytüllahim'de 2000'de yapılacak kutlamaları anlatıyor.

‘Bethlehem 2000’ projesini global barışın sembolü diye lanse ediyor. Dikkat ediyorum, Ortadoğu Barışı değil, global barış diyor.

Bizi yakından ilgilendirecek toplantıların sayısı o kadar çok ki.

‘‘İslam dünyası, kendi içinde bölünmüş mü?’’ ya da ‘‘İslami aktivizm ve devlet politikaları çatışmalı mı yoksa uzlaşmalı mı?’’ panelinde Türkiye'nin söyleyecek sözü yok mu? Üstelik programda Türkiye, İslami aktivizmle çatışan ülkelerin arasında gösterilmiş.

Brezilyalı yazar Paulo Coelho klonlama döneminde insan doğası değişebilir mi? sorusunu ortaya atıyor. Warren Beatty ‘‘Yeni medya devrimi’’ panelinde Hollywood'u anlatacak.

‘‘Terörizmle nasıl baş edilir?’’ ‘‘Pop kültürünü kim kontrol ediyor?’’, gözüme çarpan başlıklardan bazıları.

‘‘Pop kültürü’’ panelinde yine Paulo Coelho İsrailli şarkıcı Noa gibi isimler var. Noa, ‘‘Yarının yüz global lideri’’ listesinde. Listede Türk olup olmadığına bakmadım bile. Bir şey daha dikkatimi çekiyor. Türkiye'nin dışında varlık göstermeyen diğer iki ülke Irak ve Suriye.

Kral Hüseyin'in hastalığı ve yeni veliahtın toyluğu nedeniyle belirsizlikler içinde yüzen Ürdün'ün başbakanı dahi burada. Davos'a kar usul usul yağarken, hüzünlenecek sayısız neden var.

Yazarın Tüm Yazıları