Daum-Aybaba ve Kumar

Bu ligi seviyorum... Tartışmaları, eleştirileri, dilim varmıyor, kavgaları bile keyif veriyor. Yalan söylemeyin, kızanlar da bayılıyor bu lige.

Her hafta sonu, en kral birinci sayfa haberini unutturup, okurları spor sayfalarına bağlıyor. Sürpriz sonuçları, harika golleri, dayanılmaz heyecanı ile...

Hakemler mi?

Yine haftanın gündemine oturdular... Beşiktaş-Diyarbakır maçında Zago'nun Serdar Samatyalı'ya yönelik hareketin cezası ne olmalıydı?

Kimine göre penaltı. Kimine göre oyna, devam et...

Bursa-F.Bahçe maçında Erman Güraçar'ın, Tuncay'a yüklenişi neydi?

Kimine göre penaltı. Kimine göre, oyna devam et...

Birbirine benzer iki olay ve çelişkilerle dolu tartışmalar. Ve çelişkiler arasında boğulan hakemler.

Ve eleştirilere, bilgilere göre işte haftanın topa tutulan hakemleri...

Selçuk Dereli, Bülent Demirlek, Serdar Tatlı ve Metin Tokat.

* * *

VE
geçiyorum Beşiktaş-Diyarbakır maçına. Beşiktaş'ı konuşmaya başlamadan, Diyarbakır'a bir mesaj göndermek istiyorum...

Tebrikler.

Oynadığınız oyun, yüreğiniz ve kararlılığınız dört dörtlüktü.

Tek noksanları Saffet ve Murat Hacıoğlu idi... Bu iki çabuk adam oynasaydı, sonuç değişebilirdi.

Beşiktaş mı?

Liderin oyununu eleştirenlerden biriydim. Belki de başı çekenlerden... Ancak, dün sabah puan çetveline baktım, 9. haftada F.Bahçe ve G.Saray ile aradaki puan farkı 5'er puana çıkmış. Çığlıkları duyar gibiyim...

Bu derenin altından daha çok sular akar.

Akmasına akar da, bu puan farkı Beşiktaş'ı, G.Saray ve F.Bahçe derbilerine kadar idare eder...

Gerisi Beşiktaş'ın performansına bağlı. Hele hele, bu hafta Gaziantep deplasmanını da atlatırsa...

* * *

BURSA-F.BAHÇE
haftanın maçını oynadılar. 2-2'lik sonuçtan çok iki adam maçın üzerine çıktı.

Biri Hooijdonk, diğeri Christoph Daum.

Hollandalı, haftanın futbolcusuydu, Alman da eleştirilen teknik adam...

Hooijdonk, attığı gollerle F.Bahçe'ye şimdiye dek tek başına 7 puan kazandırdığı için övgülerde boğuluyordu.

Daum'a gelince, yanlış takım tertibi nedeni ile eleştiriliyordu.

Kemal ve Yusuf'u 62 dakika kulübede bekletmenin anlamı neydi?

Böyle bir maçta Aurelio'dan neden yararlanmadın?

Hooijdonk, Rebrov, Tuncay ve Serhat gibi sadece ofansif özellikler taşıyan 4 forvetle oynamak ve orta sahayı rakibe bırakmak riskli bir davranış değil miydi?

Ve eleştiriler bir ortak görüşle noktalanıyordu...

F.Bahçe, Daum'a yakışmayan bir düşünce ve takım tertibi ile çıktı sahaya...

Her şeye karşın bir de madalyonun diğer yüzü vardı.

F.Bahçe, bu sezon ilk kez İstanbul dışında bir deplasman oyununda puan veriyordu.

Ve Daum, kazandığı deplasman oyunlarında bile eleştirilerden yakasını kurtaramıyordu.

Tek fark, eleştirilerin dozajı bu kadar insafsız değildi...

* * *

TRABZONSPOR
'un Denizli deplasmanından aldığı üç puanın değeri tek kelime ile ifade edildi.

‘‘Altın’’

Ve üç puan alan Trabzonspor'un başındaki adam Samet Aybaba'nın sahaya sürdüğü onbir ise, yine tek kelimelik bir eleştiri sözcüğü ile yorumlandı...

‘‘Kumar’’

Olabilir. Belki bir kumar oynadı Aybaba... Ancak, kumarı da genelde iyi oyuncular kazanır.

Ne dersiniz?
Yazarın Tüm Yazıları