Datvi’den sonra Bambi

Fotoğraf sanatçısı Cemal Gülas, 2007’de evlat edindiği ayısı Datvi’den sonra yine vahşi doğadan bir hayvanla arkadaş oldu: Karaca Bambi!

Haberin Devamı

Kaçkar Dağları’nın yamacında yaralı bulunan Bambi, tedavisini yapan Gülas’ı hergün ziyaret ediyor; onu ıslık çalarak selamlıyor. / Zeynep BİLGEHAN

Fotoğraf sanatçısı ve belgeselci Cemal Gülas tam bir doğa insanı. Yıllar önce birçok şehirlinin hayalini kurduğu şeyi yapıyor; kentin kaosuna isyan edip Rize’de Kaçkar Dağları’nın eteklerine yerleşiyor. Gülas; “Bir gün fark ettim ki insanlar sürekli mutfakta durunca pişen yemeğin sadece kokusunu alıyor, tadına varamıyor. Ben de kentlerde yaşamayı böyle görüp, mutfaktan çıkmaya karar verdim. Doğa içinde ufkunuz genişliyor, üretkenliğiniz artıyor. Hayata bambaşka bir gözle bakıyorsunuz” diyor ve merkeze, ilçelere, her yere uzakta, orman kenarına evini kuruyor. Tüm ekibini, ofisini buraya taşıyor. Onlara en yakın yerleşim birimi on hanelik bir köy... Gülas ve ekibi burada doğayla iç içe yaşıyor.
Mayıs ayında bir gün, köylüler bacağı kırımış bebek bir karaca bulup Cemal Gülas’a getiriyorlar: “Yeni doğmuştu, daha bir veya iki günlüktü. Boyu sadece 14 santimdi... Bana getirdiklerinde ölmek üzereydi. Karaca vahşi doğada yaşayan bir hayvan. Vahşi hayvanları insanlara maruz bırakmak ve alıştırmak, onlara yapılacak en büyük kötülük. Hayvanı kesinlikle doğasından uzak tutmamalısınız. Bu nedenle veterineri yaralı karacanın olduğu yere getirdik.”
Tedaviden sonra Cemal Gülas, yaralı karacanın bakımını üstleniyor. Adını, dünyanın en meşhur çizgi film karakterlerinden birinden esinlenerek Bambi koyuyor. Bambi, Gülas’ın himayesinde süt içiyor, yemek yiyor. 10 günde sağlığına kavuşuyor: “Bambi, beni annesi gibi gördü. Ancak ona kucak açan sadece ben değildim. Evde aynı zamanda bir kangal köpeğimiz var; o dönem onun da yavruları olmuştu. Kangal, kendi yavrularıyla birlikte Bambi’ye de süt verdi. Bu nedenle aslında bize çok da ihtiyacı olmadı. Karaca, köpek yavrularıyla birlikte büyüdü.”

Haberin Devamı

ISLIKLA SELAM VERİYOR

Serpilip büyüdükten sonra Gülas, onu ait olduğu yere, doğaya bırakıyor. Ancak Bambi, bakıcı ailesini unutmuyor. Özgürlüğüne düşkün bir vahşi hayvan olmasına rağmen eski evini sık sık ziyaret ediyor: “Karacalar, evcil hayvanlar değil. Bu nedenle evde bakımını yaptığımız zaman bile Bambi’yi asla onun doğal algısı dışında evcil bir kedi veya köpeği sever gibi sevmedik. Buna rağmen Bambi, ne beni ne de süt kardeşlerini unuttu. Şimdilerde kangallara orman gezintilerinde eşlik ediyor, onlarla çete gibiler! Bizi ziyaret etmeyi de ihmal etmiyor. Evin etrafında taze otlar var, vahşi karacalar her sabah saat 6-7 gibi otlamaya gelir. Bambi de geliyor ama diğerleri gibi uzaktan otları yiyip gitmiyor. Bize ıslık çalıyor. Islığının üstünde kafamı çevirip ona el sallayınca da hoplayıp zıplıyor. Karşılıklı selamlaşıyoruz.”
Bambi, Cemal Gülas’ın vahşi doğadan ilk arkadaşı değil. Şu andaysa evinde yaklaşık 40 tavşanı, keklikleri, sülünleri, tavukları ve dört kangalı bulunuyor: “Hayvanlar da hayatın bir parçası. Biz bu dünyada, burada yaşıyorsak onlar da bizim komşularımız. Benim Bambi için yaptığım iyi komşuluk için sadece küçük bir örnekti. Herkes, kim veya ne olursa olsun kendi komşularıyla iyi geçinmeli. Bir arada, barış içinde yaşamalıyız.”

DATVİ KİMDİ

Haberin Devamı

Datvi, Rize Çamlıhemşin köyü sakinlerinin 2007’de bulduğu annesi avcılar tarafından öldürülmüş üç aylık bir boz ayı yavrusuydu. Bakımı bir süre Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü görevlilerince yapıldı. Bursa Karacabey’deki Ayı Rehabilitasyon Merkezine gönderilip kısırlaştırılacakken Cemal Gülas, Datvi’yi evlat edindi. Doğal ortamında, evinin geniş arazisinde 14 ay boyunca büyüttü. Ancak Datvi 100 kiloya ulaşınca, çevreye zarar verebileceğine dair şikayetler üstüne yetkililer tarafından Gülas’tan alınıp Karacabey Rehabilitasyon Merkezi’ne götürüldü.

PAKO PANO

* Köpeğimiz Klayd 23 Ekim’de Maçka Parkı’nda tasmasından çıkarak kaybolmuştur. Sadece altı aylık bir bebek ve çok ürkek. Üç bacaklı kardeşi Bonnie ile ilk defa ayrıldılar. Birbirlerine ihtiyaçları var, bizim de onlara. Lütfen bulmamıza yardım edin. (532) 638 54 21.

Haberin Devamı

* Bir buçuk aylık Çıtır ile Pıtır, kuru mama yiyorlar. Bu bebekleri büyütmek ister misiniz? (533) 622 44 59

* Yaklaşık iki buçuk aylık bu sevimli dişiye evimizde çok fazla kedi olduğundan yuva arıyoruz. (216) 410 40 57

* Üç aylık bir dişi iki erkek siyah kedi sıcak yuva arıyor. Hala anne sütüyle besleniyorlar. (533) 636 45 99

* Oyuncak Müzesi’nde bulunan beş yavru kediden biri öldü, diğeri kör kaldı, ikisi de sokağa atıldı. Kör kedimize yuva arıyoruz. (216) 359 45 50-51

* Yaklaşık iki aylık olan Garfield ve kardeşi Piko prensese sevgiyle bakılacak yuvalar arıyoruz. Son derece sağlıklı ve oyuncular. Anne sütüyle büyüdüler. Şimdi kendi yuvalarına uçma zamanı. Yuvanızı onlarla paylasır mısınız? (533) 529 16 51

Haberin Devamı

* Üç aylıklar, hepsi erkek. Anne sütüyle büyüdüler, dolayısıyla çok sağlıklılar, kuru mama yiyorlar ve tuvalet eğitimleri var. Küçük oğullarımıza onları çok sevecek aileler arıyoruz. Beykoz’dayız. (532) 720 86 20.

* İki buçuk ve üç 3 aylık erkek-dişi birçok yavruya evde özenle bakarak büyüttüm, artık yuvalarına gitme zamanları geldi. Evimde çok kedim olduğu için onları daha fazla tutamayacağım, lütfen bu yavrulara yuvanızı açın. (216) 384 51 65.

* İkisi de Hasdal Rehabilitasyon Merkezi’ne geldiler. İkisi de mutsuz, ikisi de bir evin bir köpeği olmak istiyor. Kızıl labrador yeni doğurmuş, memeleri süt dolu ama neden yavrularından ayrı bilmiyorum. Belki de bebekleri öldü. Bir hafta süresi var bu ikisinin. Bu köpekleri geçici olarak ya da kalıcı tutabilecek birileri var mı? Eğer cins köpek isteyen varsa işte size hem kızıl hem de siyah labrador. (555) 422 88 95.

Haberin Devamı

VETERİNER HEKİM TALAT GÜLBAY

Kaplumbağalarda kabuk yumuşaması

Yemle aldığı A vitamini ve kalsiyum oranlarını düzenleyip yeterli gün ışığı alması sağlandığında problem çoğunlukla ortadan kalkıyor

Kaplumbağalarda kabuk yumuşamasına yol açan hastalıkların başında metabolik kemik hastalığı dediğimiz bir sorun geliyor. Metabolik kemik hastalığı kalsiyum ve D vitamini eksikliklerinde, kaplumbağanın yeterli gün ışığı yani ultraviole alamadığı durumlarda ve karaciğer, böbrek ve paratroid bezi hastalıklarında ortaya çıkıyor. Bu hastalığın en belirgin özelliği kaplumbağanın kabuğunda yumuşama oluşması ve şekil değişiklikleri meydana gelmesi. Metabolik kemik hastalığı olan kaplumbağalarda üst taraftaki kabuk parçalarının piramit şeklinde konik bir hal aldığı çok sık olarak gözleniyor. Kaplumbağanın yemle aldığı A vitamini ve kalsiyum oranlarını düzenleyip yeterli gün ışığı alması sağlandığında problem çoğunlukla ortadan kalkıyor. Ancak karaciğer, böbrek ve paratiroid gibi organlardaki bozukluklardan kaynaklanan kabuk yumuşaması problemlerinde detaylı analizler yapılması ve uygun bir tedavi belirlenip uygulanması gerekiyor.

KABUK ÜLSERLERİ

Metabolik kemik hastalığı dışında kabuklarda yumuşamaya yol açan bir diğer problem de kabukta meydana gelen ülserler. Bu ülserlerin bakteriler tarafından enfekte edilmesiyle tüm kabuğa, hatta bazen ayaklara kadar yayılan bir hastalık tablosu oluşuyor. Böyle bir durumda da yapılması gereken en önemli şey veteriner hekiminizin kaplumbağanızı muayene edip bu ülserler için uygun bir tedavi belirlemesi. Uygun tedavinin yanısıra daha önce yaptığınız gibi her gün kabuk üstünü zarar vermeden fırçalayarak ölü dokuları uzaklaştırmanız faydalı olur. Ülserlerin kabukta yaptığı harabiyet ciddi boyutlarda ve kabukta derin doku kayıplarına yol açmış durumdaysa cerrahi yöntemle ve akrilik gibi maddelerle bu dokuların onarılması mümkün.
Gerek ülserlerin, gerekse metabolik kemik hastalığının yol açtığı kabuk problemlerini tedavi ederken kaplumbağanızın yaşam koşullarındaki ve akvaryumundaki hijyen ve temizlik kurallarını aksatmadan uygulamanız ve beslenme kalitesine ve yeterliliğine dikkat etmeniz onun sağlığına kavuşmasını hızlandırır.

Yazarın Tüm Yazıları