Dananın kuyruğu bugün kopuyor

Emin ÇÖLAŞAN
Haberin Devamı

Dananın kuyruğu bugün kopacak da, bir kez mi, yoksa iki kez mi kopacak? Yargıtay bugün Selçuk Parsadan'la ilgili kararını açıklayacak. Acaba Anayasa Mahkemesi de Refah'la ilgili kararını açıklayacak mı?

Eğer ikisi birden olursa, 16 Ocak 1997 Cuma, gerek Türk adalet ve gerekse Türk siyaset tarihinde önemli bir dönüm noktası olacak.

Yargıtay, Parsadan kararını onadığı takdirde, Tansu ablama Yüce Divan yolları açılacak. Devletin, başbakanların namusuna ve şerefine, hem de yasa ile emanet ettiği örtülü ödenek parasını dolandırıcılara kaptırmaktan yargılanacak...

Ve büyük olasılıkla içeri girecek.

İş bununla da kalmayacak. Tansu-Özer ikilisinin başı, başka konulardan da derde girecek.

O yüzden korkuyorlar, bacakları titriyor... Çünkü hesap günü yaklaşıyor.

***

Burada hemen bir hatırlatma yapayım. Afyon Cezaevi'nde yatmakta olan Selçuk Parsadan, geçtiğimiz günlerde Uğur Dündar'la bana bir mektup göndermiş ve bazı iddialarda bulunmuştu.

Azlettiği avukatı Şenol Özel'in kendisine para teklif ettiğini mektubunda yazan Parsadan, kendisiyle cezaevinde yaptığımız söyleşide de olayı doğrulamış ve şöyle demişti:

‘‘Avukatım cezaevine geldi. Bu dolandırıcılık konusunun Tansu Çiller'e Mesut Yılmaz, Uğur Dündar ve Emin Çölaşan'la birlikte kurduğumuz bir tezgâh olduğunu açıklamamı istedi ve karşılığında bana 25 milyar lira teklif etti’’.

Bu konuyu Uğur'la birlikte Şenol Özel'le de konuştuk. Ortada 25 milyar para olduğunu kabul ediyor, ayrıca Parsadan'dan aldığı imzalı bir belge olduğunu söylüyordu. Ancak belgeyi açıklamıyordu. Yargıtay kararı belli olduğu gün açıklayacaktı.

Yani bugün!

Dün Şenol Özel'i aradım ve bu konuyu hatırlattım. Sözünde duracağını ve belgenin fotokopisini bugün kararın açıklanmasından hemen sonra, Yargıtay'da basın mensuplarına dağıtacağını söyledi.

Merakla bekliyoruz.

***

Anayasa Mahkemesi belki bugün, tarihi bir karar verecek. Refah kapatıldığı takdirde siyasette fırtınalar esecek. Refah ve şeriatçı kesim bölünecek, parçalanacak. Yıllardan beri tek ses halinde genel başkanlık yapan Hocaefendi'ye karşı cemaatin isyanı var. İş o boyuta vardı ki, geçenlerde verdiği iftarda Hocaefendi kürsüde konuşurken, Refah milletvekilleri kendi aralarında muhabbeti sürdürüyordu. Hocaefendi onları kürsüden azarlamak zorunda kaldı.

Dahası var! Aynı iftarda Hocaefendi kürsüden anlatıyordu: ‘‘Ford ilk otomobilini 1905 yılında ürettiğinde...’’

Masada oturan ve Refahyol'da bakanlık yapmış Refah milletvekili, yanındakilere eğildi:

‘‘Aynı laflarını bize 1905'inci defa dinletiyor...’’

***

Anayasa Mahkemesi kapatma kararı verirse, o karar bunlara bir ders olacak. Bundan sonra piyasaya çıkıp Atatürk'e, Cumhuriyet'e, laikliğe, Türk Ordusu'na uluorta küfredemeyecekler...

Çünkü mahkemenin kararı, bundan sonra kuracakları partiye veya partilere de yol gösterici olacak.

Siyaset yapacaklarsa, adam gibi yapacaklar. Din sömürüsü, din tüccarlığı gibi yöntemlerle Türkiye'de bir yere varamayacaklarını, Türkiye'nin İran veya Suudi Arabistan olmadığını görmüş olacaklar.

***

Refah kapatıldığı takdirde, işin başına bence İ. Melih geçmelidir. İ. Melih her açıdan son derece yetenekli ve kişilikli biridir. Dürüstlüğü ile ün salmıştır!

Öyle herkese ve her şeye pabuç bırakmaz. Hemen tazminat davası açar. Bugüne kadar Belediye Başkanı sıfatıyla açtığı yüzlerce davadan çok para kazanmış, kendi aleyhine açılan davalardan da çok para kaybetmiştir.

Kâr zarar hesabını sadece kendisiyle avukatı bilmektedir!

El Tayyip, İ. Melih, Abdullah Gül ve benzerleri, şimdi Hocaefendi'ye karşı çıkıyorlarmış. Yıllarca elini eteğini öptükleri büyüklerinin sonunu herhalde gördüler. Partinin kapatılacağını, yaşlanan Hocaefendi'nin siyaset dışı kalacağını anladılar.

Eğer yeni partinin genel başkanlığına İ. Melih seçilirse, evvelallah bütün Türkiye'de milyonlarca siyasi karşıtını mahkemeye verir. Böylece trilyonlar kazanır ve paraları partiye hibe eder!

Böylece, genel başkanlığını yaptığı parti de, İ. Melih'le birlikte köşeyi döner!

Sonracağıma, İ. Melih gözünü budaktan esirgemez adamdır. Televizyonlara çıkar, ona buna laf yetiştirir. Beğenmediği gazetecilerin arkasına adamlarını takar. Hatta onları izlemek için ajans kurmaktan falan dem vurur! Böylece medyayı da susturmayı başarır!

İ. Melih çok önemli adamdır!

Gülmeyin, vallahi öyledir!

Son birkaç yılda Ankara'yı ne hale getirdiyse, genel başkan olursa Türkiye'yi de o hale getirir. Devletin ve milletin trilyonları önce İ. Melih'e emanet edilir, sonra da Allah'a havale edilir.

Üstün zekâlı, iş bitirici İ. Melih'e başarılar diliyorum!

Refah takımı, bu şahsın genel başkanlığını iyi düşünsün!.. Çünkü analar, İ. Melih gibisini bir daha doğuramaz!

ALLAH RAHMET EYLESİN

Türkiye, bu hafta yine çok değerli insanlarını yitirdi. 12 Mart 1971 döneminin ünlü albayı Sadi Koçaş, bilim ve siyaset adamı Tevfik Ertüzün, basketbol adamı Aydan Siyavuş aramızdan ayrıldılar.

Önceki gün ise Atatürk döneminden kalan son büyük sanatçıyı, Safiye Ayla'yı yitirdik.

Kitaplığımda Koçaş ve Ertüzün'ün imzalı kitapları, Safiye Ayla'nın bir gün gazeteye ziyaretime geldiğinde bana imzalayıp armağan ettiği kaseti, en güzel anılar olarak kaldı.

Allah hepsine rahmet eylesin. Nur içinde yatsınlar.






 








Yazarın Tüm Yazıları