Dalgın dahi

ROBIN Williams'ın Dalgın Profesör'ü (Flubber), hem çocuklar hem de ebediyen çocukluklarını kaybetmeyenler için ideal bir seçim.

Nedense profesörlerin başına konulan bir çok sıfat arasında, dalgınlık en çok rastlanandır. Kendilerini bir işe adamış olanların işleri dışındaki dalgınlıklarıyla neden dalga geçildiğini ben bir türlü anlayamam.

Belli bir işte konsnatre olmayıp da daldan dala konanların durumu normal oluyor da, profesörlerin ki neden garip?

Üstelik kendini bir işe adayanlar, ömürlerini ona verenler, bir çok insandan daha iyi yüreklidir. Çünkü etrafa kötülük yapacak vakitleri yoktur.

Bir Walt Disney Filmi olan Dalgın Profesör'de makine ile insan dostluğunun da sevimli bir örneği var. Evinde can yoldaşı olarak onu bulunduruyor.

Evde her şey teknoloji eseri, sabah yumurtalarını robotlar kırıyor, kahvaltısını onlar hazırlıyor.

İyi niyetli profesörümüz bir türlü sevdiği kadınla evlenemiyor, ne yapsın? Çünkü kilisedeki törene bir türlü yetişemiyor. Seviyor, aşık ama işine biraz daha fazla aşık.

Üstelik çalıştığı koleji de kurtarmaya çalışıyor. Tuttuğu basketbol takımı boyuna yeniliyor.

Ne yapabilir? İcatlarıyla takımını insanüstü bir güçle rakibi yenecek hale getirebilir.

Bu amaçla çok sevimli, Flubber adında haraketli bir kauçuk yaratıyor. Yaratık deyip de geçmeyin. Dans ediyor, geziyor, tozuyor vurduğunu deviriyor.

Sonunda bulduğu bir madde ile basket takımındaki oyuncular, oynamıyor uçuyor. Kolejini kurtarıyor ve sevdiği kadınla evlenebiliyor.

Elbette Robin Williams olağanüstü oyunculuğuyla, sevimliliğiyle bütün filmi sürüklüyor.

Böyle bir filmde genelde iyiler kazanır, aç gözlüler kaybeder. Herşey de dalgın profesörün zaferidir.

Böyle filmleri bilirsiniz, seyrederken bol bol güler, birez sıkıntınızı atarsınız, sonra da aklınızda bir şey kalmaz.

Ferahlarsınız, eğlenirsiniz.