Dalaman-Rodos Çukuru’na tsunami cihazı

PASAPORTU yok. Coğrafya tanımıyor. Önlem alınmazsa, etkisi çok fazla, önlem alınırsa, etkisi azalıyor. Uluslararası işbirliği şart.Bu tanımlamalarla kastedilen tez ne?.. Doğal Afet Sınır Tanımaz!..Anlamlı bir tez!.. Bu tezin son kuralı yani, uluslararası işbirliği koşulu, bugün birbiriyle çatışan iki toplumun teknik elemanlarını, uzmanlarını bir araya getiriyor.Uzmanlar bir toplantı için, ortak çağrıda bulunuyor. Ortak çağrı yapan iki kurum var. Biri Kıbrıs Türk İnşaat Mühendisleri Odası, diğeri Kıbrıs Rum İnşaat Mühendisleri Odası. Toplantının konusu, Doğal Afet Sınır Tanımaz.Toplantı bugün Kıbrıs Ledra Palas’ta.SİYASETİ AŞMAKDünyanın çeşitli bölgeleri, hemen her gün depremle sarsılıyor. Ardından, denize kıyısı bulunan ülkelerde tsunami tehlikesi, herkesin korkulu rüyası.Bu kaygılar siyasal anlaşmazlıkları aşıyor. Uzmanların öncülüğünde, aynı kıyıları paylaşan ülkeler, siyasetten bağımsız, bir araya gelerek, soruna ortak teknik çözüm arıyor.Ortak çözüm arayışlarının en anlamlı olanı, bugün Ledra Palas’ta. Deprem ve tsunami tehlikesi, son zamanlarda yeniden alevlenen Kıbrıs Sorunu’na bağlı, yıllardır süren anlaşmazlığı ve ülkelerin farklı siyasal tutumlarını geride bırakıyor. Uzmanlar siyasal anlaşmazlıkla ilgilenmiyor.Onların ilgi alanı, depreme ve tsunamiye karşı ortak önlemi birlikte nasıl alabiliriz, sorusu.TİTREŞİMİ ÖLÇMEKBugün Ledra Palas’ta Türk ve Rum teknisyenler, bilim adamları Akdeniz’in jeolojik yapısını tartışıyor.Akdeniz’in yapısını tartışmak, aslında Türkiye, Yunanistan ve Kıbrıs açısından tsunamiyi tartışmakla eş anlamlı. Çünkü, Kıbrıs’ın tarihinde tsunami var.Geçmişteki bu olaydan hareketle, gelecek için teknik bir karar alınması söz konusu. Belki de, günü geldiğinde, binlerce insanın hayatını kurtaracak olan bir proje:Türkiye ile Yunanistan Akdeniz’e tsunamiyi önceden haber verecek bir cihaz yerleştirilmesi için, bir süredir ortak çalışma yürütüyor.Bugünkü toplantıda, bu da ele alınıyor. Cihaz sudaki titreşimi ve akıntıyı ölçüyor. Ölçülen değerler anında merkezleri uyarıyor, eğer varsa, tsunami tehlikesini haber veriyor.EN DERİN ÇUKURSoru şu: Türkiye-Yunanistan-Kıbrıs üçgeninde cihazın yerleştirileceği en uygun yer neresi?..En uygun yer en derin çukurun bulunduğu yer. Orası da, Dalaman ile Rodos arasındaki çukur. Tsunaminin bu çukurdan başlayacağı tahmini çok yaygın.Son karar, ister istemez yine siyasal. Ama, bu olayda siyaset artık çok geride. İşbirliğine herkes hazır görünüyor.15 yerine 4 imzalı tutanakKAVGALI, küfürlü, her yönüyle antidemokratik CHP Kurultayı bitiyor, ama perde gerisindeki tartışmalar bitmek bilmiyor.Kurultay konuşmasında Baykal bir ara elinde bir tutanak gösteriyor. 3 Ocak tarihli, Mustafa Sarıgül’ün partiden ihracını reddeden Yüksek Disiplin Kurulu tutanağı.Ortaya rüşvet iddiaları atılmış, bunları Baykal dile getirmiş, bu toplantı açılır açılmaz, rüşvet verdiği öne sürülen Cafer Dursun, kendisine rüşvet önerildiği iddia edilen Ergun Aydoğan’a bağırıyor:‘Doğru söyle, ben sana rüşvet teklif ettim mi?..’Aydoğan ‘Maalesef bana kutu verdi, sonradan baktım, kutudan para çıktı’ deyince, Cafer Dursun bu kez çok sinirli, ‘Sen yalancısın’ diye bağırıyor.Araya Başkan İsmet Çanakçı giriyor, ‘Bu olayı sakın kimse duymasın, basın dışarda, partimiz rezil olur’ diyerek, Sarıgül ile ilgili oylamaya geçiyor.Oylama, bilindiği gibi, 7’ye karşı 8 oyla, Sarıgül’ün partiden ihracını durduruyor. Kararı Yüksek Disiplin Kurulu’nun 15 üyesi de imzalıyor. Bu bir tutanak haline getiriliyor.Kurultayda Baykal da, aynı toplantıyla ilgili bir tutanak gösteriyor. Ne var ki, gösterdiği tutanakta onbeş değil, dört üyenin imzası var!..Yoksa, arada bir başka tutanak daha mı hazırlanıyor?.. İmzası olan dört üye İsmet Çanakçı, Neriman Genç, Bedia Söylemez ve Selahattin Öcal. İlginç olan, bu dört üyeden üçünü Baykal ödüllendiriyor, Öcal hariç, diğer üçünü Parti Meclisi’ne alıyor!..Kare kare, Kurultayın fotoğrafı ibret belgeleriyle dolu!..