Dağcılar, turizme karşı çıkıyor

Güncelleme Tarihi:

Dağcılar, turizme karşı çıkıyor
Oluşturulma Tarihi: Aralık 30, 2000 00:00

Haberin Devamı

Atlas Dergisi Editörü ve uluslararası dağcı Uğur Uluocak, dağların turizme açılmasına karşı olduklarını belirterek, "Buraların Marmaris, Fethiye, Kuşadası, Bodrum gibi çöp ve taş yağını durumuna gelmesini istemiyoruz" dedi.

Dağlara çıkanların türlü amaçları bulunduğunu ifade eden Uluocak, "Spor yapanları, değerli takı ve tarihi kalıntılar arayanları, kelebek avcılarını, botanik ve eczacılıkla ilgili bitki toplayanları dağlarda görmek mümkündür" diye konuştu.

Türkiye’de dağların turizme açılmasının erken ve yanlış oduğunu savunan Uluocak, şöyle devam etti:

"Dağların turizme açılmasına henüz hazır değiliz. Aksi halde buraları Alanya, Kuşadası, Marmaris, Bodrum ve Fethiye gibi çöp ve taş yığını durumuna gelir.

Her dağcının zirve yapma tutkusu vardır. Son yıllarda ticari turlarla "zirve garantisi" verilerek, dağcılık etiğine uymayan, iple çekilerek veya taşınarak para karşılığında zirve yapanlar var. Bunları ayıplıyoruz. Dağcılık, kas gücü ve bedenini kullanarak yapılır. Bu nedenle dağa çıkacakları izin belgesi ve benzeri kayıtlarla disipline etmek gerekir. Bu konuda yerel yöneticiler ve mülki amirlere büyük görev düşüyor."

"DAĞCILIĞI ÜNİVERSİTELER YAPIYOR"

Türkiye’de dağın eteğinde yaşayan insanların dağın nimetlerinden yararlanmadıklarını ve zirveye en son çıkan kimseler olduklarını öne süren Uluocak, şunları kaydetti:

"Dünya genelinde olduğu gibi Türkiye’de de Ağrı, Erciyes, Aladağlar, Kaçkarlar ve benzeri dağların eteğinde yaşayanlar mihmandarlık, taşıyıcılık, aşçılık ve rehberlik yaparak bundan parasal gelir sağlıyorlar.

Dağcılığa üniversite gençliği çok meraklı. Üniversitelerde oluşturulan dağcılık kolları olaya ciddiyetle yaklaşıyorlar. Ancak, ne yazık ki, spor kulüpleri dağcılığa gerekli önemi göstermiyor. Dağcılık Federasyonu’nun da eğitim, malzeme ve benzeri konularda ciddi bir çalışması yok."

MEDYANIN İLGİSİ

Uluocak, tırmanış öncesindeki hazırlıkların büyük önemi bulunduğunu, dağın eteğindeki yerleşim alanlarının ve özelliklerinin bilinmesi gerektiğini ifade ederek, "Tırmanış en az 2 kişiyle gerçekleştirilmelidir. Erkekler fizyolojik güç, kadınlar da esneklik konusunda başarılıdırlar. Kafile oluşturulması durumunda bir doktor ve hatta psikolog bulunmasında yarar vardır" uyarısında bulundu.

Medyanın yalnızca futbolu spor gördüğünü ifade eden Uluocak, "Dağcı yalnızca ölünce haber oluyor. Onun dışında bizimle dağa çıkmak isteyen, söyleşi yapan gazeteci yok gibi. Uluslararası başarı kazansak bile Hülya Avşar’ın tenis maçı sayfa ve ekranlarda bizden daha çok yer alıyor" dedi.

Uluocak, çalışmalarını genişletmek ve olanakları artırmak amacıyla vakıf kurma girişimlerinin yoğunlaştırılarak sürdürüldüğünü de kaydetti.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!