Cüneyt Ülsever: Bir ekonomik tragedya olarak intihar!

Cüneyt ÜLSEVER

Kafam karışık! İntihara yeltenen Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Sayın Hikmet Uluğbay mı, yoksa bizzat Türkiye ekonomisinin kendisi mi?

Görüşümü yansıtma olanağı bulduğum her ortamda, sistemin en önemli zaaf noktasının ekonominin % 60'ının devlet aygıtı tarafından yönlendirilmesi olduğunu belirtiyorum.

Devletin ekonomiyi denetleyeceği yerde bizzat onun en büyük aktörü olduğu bir ülkede hukuk devleti yerleşemez. Zira ekonomik aktörleri devletin denetlemesi gerekirken ekonomik açıdan aktif devlet, üzerinde başka bir kurum da olamayacağına göre, kendi kendisini denetleme durumunda olan bir taji-komik aygıttır.

Türkiye tam anlamı ile meyhanecinin dostunun sermayeci olduğu bir ülkedir.

Bu ülkede üretimden kár etme çabası enayiliktir, aklı olan sermayesinin önemli bir bölümünü Ankara ilişkilerine harcar!

* * *

Bütçeye bakınız! 1999 bütçesine göre ödediğiniz vergilerin % 72.5'u faiz giderlerine gidiyor. Bütçenin içinde faiz giderlerinin toplam payı da tam tamına % 37! Devletten hizmet almak için ona vergi ödeyen vatandaşlar, karşılarında bir sivil hizmetkár yerine hem ayakta durabilmek için sürekli borçlanmaya muhtaç bir müflis, hem de devlet olmanın dayanılmaz cazibesine kapılmış ceberrut bir aygıt buluyorlar.

Bizde devlet aygıtı hem kel, hem de fodul.

Gelelim borsaya! Borsa, sermayenin tabana yayılmasının en önemli aracı. Hatta borsa, refahın da paylaşılmasının önemli bir yönlendiricisi. Ancak, sağlıklı bir borsa, devletin özerk kurumları ile denetlenmek zorunda. İlgili devlet kurumları ile borsa arasında sadece kurallar çerçevesinde ilişkiler olabilir; aksine tutum, değil ilgili bakanı, hükümeti götürür.

Bizde ise borsa, akraba veya yandaşları ekonomi bürokrasisi ve siyasete yerleşmiş 4-5 spekülatör ve bankacıya bırakılmıştır. Örneğin, ANAP 21. dönem milletvekili Sayın Nesrin Nas daha önce nerede çalışıyordu? Milletvekili olması için kim bastırdı?

* * *

Bu tezgáhta da tezgáh altından yapılan bilgi ve para alışverişleri borsamızın oksijenidir!

Radikal Gazetesi'nde Sayın İsmet Berkan'ın hazırladığı tablo her şeyi gözler önüne seriyor. Borsa günlük hacim itibari ile 60-80 trilyon arasında gezerken, geçtiğimiz hafta sıra ile 143.5 trilyona, sonra 152.8 trilyona, nihayet ‘‘kara cuma’’ günü de 172.5 trilyona vuruyor. Aynı borsa hemen ardından ‘‘normal seyrine’’, önce 78.5, sonra da 65 trilyona inerek, dönüyor!

Şimdi ‘‘nereden buldun yasasının’’ mimarı partinin genel başkanı ve Başbakan Bülent Ecevit'e soruyorum:

Üç gün içinde borsayı günlük 80 trilyon hacimden 172.5 trilyon hacme taşıyan 92.5 trilyon borsaya nereden geldi? Ortalama kayıp 2.5 milyar dolar kimlerin cebine girdi?

Necip Türk milleti, lütfen bu sorunun cevabının peşini bırakmayın!