Cüneyt Ülsever: 20 yıl sonra; bir gün Cudi Dağı'nda!

Cüneyt ÜLSEVER
Haberin Devamı

GÜNEYDOĞU'da kurulu serbest bölgede, Almanya'dan gelen malların İpek Yolu üzerinden Çin'e sevki ile uğraşan Kürt arkadaşınızı; şirketinin muhasebesinin Hindistan'da mukim muhasebe bürosu tarafından tutulması için ikna etmek bahanesiyle bu kenttesiniz. Başardınız da! İyi komisyon alacaksınız. Arkadaşınız, simülasyonu seyrettikten sonra:

‘‘Vallahi bu kadar da ucuz olduğunu bilmiyordum!’’ diyor. İlave ediyor:

‘‘Zaten bir arkadaş depolarının güvenlik gözlemini taa Malezya'daki bir firmaya verdiğinde bunda var bir iş demiştim.’’

Arkadaşınız sizi güneşli bir pazar günü, esas amacınız olan Cudi Dağı'na götürüyor. Piknik yapacaksınız. Bir yanda mangal hazırlanırken, haberleri dinlemek üzere, defter-bilgisayarınızı açıyor ve kozmik telefon üzerinden BBC'nin anında Türkçe'ye çevrilen servisine bağlanıyorsunuz. Arkadaşınıza gülerek:

‘‘Yakında Kürtçe çeviriye de geçecekler, artık babaannen de dünya haberleri ile haşır neşir olur’’ diyorsunuz. O:

‘‘Yok yahu, o Ajda Pekkan'a taktı. Ajda 20. estetik ameliyatını olduktan sonra, babaannem de 'Zaten onunla yaşıtız, ben niye gençleşmeyecekmişim' diye tutturdu’’ diyor.

Beraber kahkahayı patlatıyorsunuz.

* * *

Arkadaşınız size dağdaki bir kovuğu gösteriyor.

‘‘Düşünebiliyor musun, teröristler burada yaşarmış.’’

Düşünüyorsunuz ve mideniz bulanıyor. İçinizden;

‘‘Eski nesil de amma hödükmüş’’ diye bir cümle geçiyor.

‘‘Gel sana Madagasgar'daki ceketi alalım.’’

‘‘Üstüme uyar mı?’’

‘‘Ölçülerini ver, hemen modele bir tane giydirelim.’’ Arkadaşınızın ölçüleri ile ekranda onun tıpkısının aynısı prototipi beliriyor. Arkadaşınız kendi prototipine bakarak;

‘‘Ulan fast-food kaburga kebabı yemekten göbek ne hale geldi’’ diyor. Vücuduna tam uygun bir modeli bilgisayarda ısmarlıyor, postalanacağı adresi bildiriyor.

‘‘Ben babamdan kalan bütün mağazaları da artık kapadım. E-ticaret ile maliyetler % 40 düştü, ciro % 27 arttı’’ diyorsunuz. ‘‘Peder direnmedi mi?’’

‘‘Kıyameti kopardı! Üstelik, Hintli muhasebeciye bağlanıp cukkaları hakkında hesap da soramadığı için iyice kuduruyor. Neyse ki chat-servisinden kendisine Yemen'de yaşayan Türk asıllı, yaşıtı bir hanım bulduk. Onunla gün boyu konuşup duruyor.’’

‘‘Vay sanal-anne ha!’’

‘‘Yok be oğlum. Beraber kah Sultanahmet Camii'ne, kah Yemen'de bir camiye bağlanıp, namaz kılıyorlar; el ele tutuşup sanal álemde Mekke'yi geziyorlar.’’

Kebaplara takılı alet ötüyor. Demek ki etler orta kıvamda pişmiş. Mangaldan ellerinizle alıyor, doğru miğdeye indiriyorsunuz.

‘‘Kömür ateşini de hiçbir şey tutmuyor!’’ Re-mix rakı damlalığının tıpasını açıyorsunuz. Otomatik olarak 0.05 cc. rakı konsantresi bardağa akıyor.

‘‘Aman çok koyma, sonra çarpıyor!’’

Yazarın Tüm Yazıları