Cumhurbaşkanlığı için senaryolar

Güncelleme Tarihi:

Cumhurbaşkanlığı için senaryolar
Oluşturulma Tarihi: Aralık 28, 2006 14:04

Eski Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu’nun gündeme getirdiği cumhurbaşkanlığı seçimi sırasında TBMM Genel Kurulu’nun toplantı yeter sayısı ile karar yeter sayısı ilişkisi nedeniyle başlayan tartışma Ankara kulislerinde çeşitli senaryoların ortaya atılmasına yol açtı.

Haberin Devamı

Siyasi kulislerde en çok konuşulan senaryolar derlendi. Başta Meclis kulisleri olmak üzere çeşitli çevrelerde konuşulan siyasi senaryolar, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Köşk’e çıkıp çıkmaması ekseninde oluşturuluyor.

Ankara kulislerindeki senaryolara geçmeden Sabih Kanadoğlu’nun dile getirdiği zorunluluğu, Kanadoğlu’nun iddiasına açıklık getirmek amacıyla danıştığı hukukçular şu değerlendirmeyi yaptı:

“Anayasa’da toplantı yeter sayısı ve karar yeter sayısı ile ilgili kurallar var. İlgili madde söyle diyor: Anayasa’da aksi belirtilmediği taktirde, toplantı yeter sayısı üye tam sayısının 1/3 dür (yani 550/3 = 184). Karar yeter sayısı ise toplantıya katılanların yarısından bir fazlasıdır. Hiçbir koşulda karar yeter sayısı üye tamsayısının ¼ ünün bir fazlasından az olamaz ((550/4)+1=138) . Buradan söyle bir sonuç çıkıyor. Toplantı yeter sayısı, karar yeter sayısından az olamaz.

Anayasa, karar yeter sayısı olarak bazı durumlarda değişik kurallar uyguluyor. Mesela Anayasa değişikliği ya da Cumhurbaşkanlığı seçimi. Bu istisnalardan Anayasa değişikliğinde Anayasa yapıcı hem toplantı yeter sayısını belirtmiş hem de karar yeter sayısını. Ama Cumhurbaşkanlığı seçiminde yalnızca karar yeter sayısını belirtmiş ama toplantı yeter sayısını belirtmemiş.

Haberin Devamı

Bu karar yeter sayısı ilk 3 turda 2/3, son turda ise salt çoğunluk. Bu arada Meclis içtüzüğü de Cumhurbaşkanlığı seçimindeki toplantı yeter sayısını ortada bırakmış ve bir açıklık getirmemiş. Ancak burada Anayasa’nın “toplantı yeter sayısı karar yeter sayısından az olamaz” kuralı gereği ilk turda karar yeter sayısı olan 367 oy aynı zamanda toplantı yeter sayısıdır.

Buna NİTELİKLİ TOPLANTI YETER SAYISI ismini verirsek, seçim kapalı oy ile yapılacağından, önceden toplantı yeter sayısı yoklaması istenemez ama sandıktan en az 367 oy çıkmazsa, NİTELİKLİ TOPLANTI YETER SAYISI sağlanamadığından hukuken ilk tur sonuçlanıp, ikinci tura geçilemez.

Anayasaya göre 20 gün içinde Cumhurbaşkanı seçilemezse, Genel Seçimlere gidilir.

Eğer hukuk zorlanıp da, ben yaptım oldu mantığı ile toplantı yeter sayısı olmamasına rağmen ilk üç tur geçilip, 4.turda salt çoğunlukla Cumhurbaşkanı seçilirse konu Anayasa Mahkemesine gider. Genel olarak Meclis kararları Anayasa Mahkemesi denetiminde değildir (yasalar, değil kararlar) ve Cumhurbaşkanlığı seçimi bir Meclis kararıdır. Ama bu durumda toplantı yeter sayısı ile ilgili içtüzük ihlali söz konusu olacaktır ve bu konu Anayasal Yargının denetimi altındadır. Yani bu şekilde seçilen Cumhurbaşkanı yargı kararı ile geçersiz yöntemle seçilmiş sayılacak ve Anayasal sürede Cumhurbaşkanı seçilemediği için Genel Seçimlere gidilecektir.”

SENARYOLAR

Öne çıkan 9 senaryonun özeti şöyle :

1- AKP siyasi gerilimin sonuçlarını görerek, kayıtlı seçmenin yüzde 25’i, kullanılan oyların yüzde 34 ile hakim oldukları yüzde 64 Meclis çoğunluğuna siyasi etiğe ve hukuka aykırı olarak Cumhurbaşkanı seçtirmekten vaz geçer. Mart sonu veya Nisan ayında erken genel seçimlere gider. Seçim sonrası alınacak sonuçla oluşacak yeni Meclis Cumhurbaşkanını seçer. (En geç Nisan ayı, normal genel seçimlere 6 aydan az zaman kaldığında erken seçimlere gidilemiyor)

2- AKP yaşanan tüm gelişmelere karşın uzlaşmayı reddeder. Ancak ilk turda Sabih Kanadoğlu’nun gündeme getirdiği NİTELİKLİ TOPLANTI YETER SAYISI sorunu ortaya çıkar. İlk tur bir türlü geçilemeyince Anayasal süre dolacak ve Mayıs ayında Meclis feshedilerek zorunlu olarak genel seçimlere gidilecek. Bu durumda yeni Cumhurbaşkanı yeni Meclis’çe seçilene kadar mevcut Cumhurbaşkanı’nın görevi devam edecek.

3-AKP her şeye rağmen, NİTELİKLİ TOPLANTI YETER SAYISI savını yok sayarak Cumhurbaşkanı’nı seçer. Ama ana muhalefet partisi CHP cumhurbaşkanlığı seçimini Anayasa Mahkemesi’ne iptali için götürür. Anayasa Mahkemesi bu kararı içtüzük aykırılığından bozar. Ve Haziran ayında Genel Seçimlere gidilir. Görev süresi dolan Cumhurbaşkanı Sezer’in, görevi anayasa hükümlerine göre yenisi seçilene kadar uzar.

4-Sabih Kanadoğlu’nun iddiaları karşısında seçimi hukuken sağlama almak isteyen AKP, milletvekili transferi, gizli anlaşma veya açık uzlaşma ile istenen sayıya ulaşarak cumhurbaşkanı seçimini yapar. Ancak muhalefetin her ihtimali pazarlık olarak niteleyerek yaratacağı siyasal etik tartışmaları arasında Başbakan Erdoğan Köşk’e çıkar.

5-Yine Sabih Kanadoğlu’nun iddiaları karşısında seçimi hukuken sağlama almak isteyen AKP, Başbakan Erdoğan’ı böyle bir duruma düşürmek yerine anayasa değişikliğine gider, toplantı ve karar yeter sayısını düzenleyen maddeyi açıklığa kavuşturacak ve sıkıntı yaratmayacak sayıya bağlayacak değişikliği yapar. Düzenlemenin anayasa gereği kendiliğinden ya da Cumhurbaşkanı tarafından referanduma götürülmesini engellemek için milletvekili transferini veya uzlaşmasını bu sırada yaparak Erdoğan’ın oylamasının tartışılmasını önler.

6-Başka bir senaryo daha önce de gündeme gelen 5+5 formülü. Buna göre herkesin üzerinde anlaşabileceği AKP’li bir vekil 5 yıllığına Cumhurbaşkanı seçilir. Seçimler Kasım da normal süresinde yapılır. Bu formüle göre Cumhurbaşkanın görev süresi 2012 yılında dolar. AKP’nin tekrar iktidara gelmesi halinde de yine seçimleri zamanında yapar, yani 2012 yılında. Ve cumhurbaşkanı da yine AKP belirler ve Başbakan Erdoğan’ı o Meclis Çankaya’ya çıkartır.

7-Başbakan Erdoğan’ın veya AKP’nin tek başına Cumhurbaşkanını uzlaşmadan belirlemesinde ısrar etmesi olasılığı karşısında, başta ana muhalefet partisi CHP olmak üzere muhalefet partileri TBMM’den çekilecek. Sine-i Millet baskısına dayanamayacak AKP seçim kararı almak zorunda kalacak

8-AKP’nin uzlaşmayarak ortamı germesi üzerine merhum Bülent Ecevit’in başörtüsüyle Meclis’teki yemin törenine katılan Merve Kavakçı tartışmasında TBMM kürsüsünden dile getirdiği formül hayata geçer. Genelkurmay Başkanlığı’nın ışıkları gece söndürülmez. Harp Okulu öğrencileri önce TBMM’nin etrafında yürür, ardından localara gelerek turları izlerler.

9-Son senaryo da şöyle: AKP uzlaşmanın kaçınılmaz olduğunu görecek ve Mayıs ayında tüm kesimlerin üzerinde anlaştığı bir aday Cumhurbaşkanı seçilecek. Genel seçimler de zamanında yani Kasım ayında yapılacak.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!