Cumhurbaşkanı Erdoğan: Ne akla ne vicdana sığar

Güncelleme Tarihi:

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Ne akla ne vicdana sığar
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 23, 2016 12:35

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dünya İnsani Zirvesi kapsamında düzenlenen 'Çatışmaların Önlenmesi İçin Siyasi Liderlik 'panelinde konuştu. Erdoğan, "Biz her fırsatta dünya beşten büyüktür diyoruz. İnsanlığın kaderini beş ülkenin insafına bırakmak ne akla ne vicdana sığar" dedi.

Haberin Devamı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kararlı, hızlı, şeffaf ve hesap verebilirlik ilkesi doğrultusunda çalışan bir Güvenlik Konseyi'ne ihtiyaç olduğunu belirterek, "Biz her fırsatta bu soruna işaret ediyor ve dünya 5'ten büyüktür diyoruz. İnsanlığın kaderini, 5 ülkenin siyasi çıkarlarına mahkum etmek, ne akla, ne vicdana ne de hakkaniyete sığmaz" dedi.

Haberin Devamı

 Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen Dünya İnsani Zirvesi'nin "Çatışmaları Önlemek ve Bitirmek İçin Politik Liderlik" konulu
"1. Yüksek Düzeyli Yuvarlak Masa Toplantısı"nda, zirvenin en önemli oturumlarından biri olarak gördüğü bu toplantıda katılımcılara hitap etmekten büyük memnuniyet duyduğunu dile getirdi. Birleşmiş Milletler (BM) teşkilatının bundan 70 yıl önce kurulmasındaki temel amacın, insanlığı ölüme, yıkıma ve az gelişmişliğe mahkum eden çatışmaların önlenmesi olduğunu ifade eden Erdoğan, "Ancak 70 yıllık tarihine bakınca BM'nin en büyük başarısızlığını da bu konuda yaşadığını görüyoruz. Bunda hepimizin en çok da BM Güvenlik Konseyi'nin sorumluluğu bulunuyor. 6 yıldır devam eden Suriye krizinde bunu çok net bir şekilde gördük, yaşadık. Veto hakkını zaman zaman sorumsuzca kullanarak, maalesef krizlere ve çatışmalara etkin biçimde müdahale edilmesine mani oluyor. Bunun bedelini ise çocuklar, kadınlar, siviller başta olmak üzere tüm dünya ödüyor. Bu konuda herkesin elini vicdanına koyup düşünmesi ve gerekli adımları atması şarttır." diye konuştu.

İnsani krizleri, esasen günümüzde çevre, kalkınma, çatışma, terör, yoksulluk, altyapı eksikliği gibi diğer sorunların tetiklediğini ifade eden Erdoğan, sadece hastalığın belirtileri olan krizlere değil, aynı zamanda hastalığın kendisine de odaklanmalı, onu ortadan kaldıracak politikaların izlenmesi gerektiğini vurguladı.

Bu tarihi zirve vesilesiyle, katılımcı ülkelerin siyasi güçlerini ve liderliklerini ortaya koymak, taahhütlerde bulunmak üzere bir araya geldiğini aktaran Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çatışmaları, insanlığın kaderi olmaktan çıkarmak için hepimize düşen görev ve sorumluluklar var. Türkiye olarak Sayın Genel Sekreterin 'siyasi liderlik' başlığı altında belirlediği 5 temel taahhüdün tamamına destek veriyoruz. Bu çerçevede ilk olarak şu hususu vurgulamak istiyorum. Çatışma riski barındıran ihtilafların zamanında tespiti, bunlara vakitlice ve etkin şekilde müdahale edilebilmesi, önlenebilmesi için kritik öneme sahiptir. Bunun için de kararlı, hızlı, şeffaf ve hesap verebilirlik ilkesi doğrultusunda çalışan bir Güvenlik Konseyi'ne ihtiyacımız bulunuyor. Biz her fırsatta bu soruna işaret ediyor ve dünya 5'ten büyüktür diyoruz. İnsanlığın kaderini, 5 ülkenin siyasi çıkarlarına mahkum etmek, ne akla, ne vicdana ne de hakkaniyete sığmaz. Türkiye, Güvenlik Konseyi'nin reforma tabi tutulması, bölgesel ve kültürel dağılımı yansıtacak bir yapıya kavuşması için çalışmaya devam edecektir."

TÜRKİYE'DEN DESTEK MESAJI

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-mun'un başlattığı "BM'nin barışı koruma ve inşa faaliyetlerinin gözden geçirilmesi" süreçlerine desteğini tekrarlayan Erdoğan, Finlandiya ile BM platformunda oluşturulan "Arabuluculuk Dostlar Grubu"nun faaliyetlerine siyasi ve mali desteğin süreceğini, Dünya İnsani Zirvesi'nin sonuçlarını dikkate alarak ara buluculuk faaliyetlerinin insani boyutunu güçlendirmek üzere çalışılacağını anlattı.

Erdoğan, sorunların diyalogla çözümü için birçok ülke ile başlatılan üçlü iş birliği mekanizmalarının öncelikler arasında bulunduğunu dile getirdi.
Çatışmalara neden olan saiklerin ortadan kaldırılmasına odaklanmasının sürdürüleceğini vurgulayan Erdoğan, "Bu çerçevede Türkiye olarak BM Barışı İnşa Fonu'na 2020 yılına kadar toplam 1 milyon dolar tutarında ilave mali katkıda bulunmayı taahhüt ediyoruz. Son dönemde dini, mezhepsel ve kültürel farklılıkların çatışmalara temel oluşturacak şekilde artan biçimde istismar edildiğini görüyoruz. Bu eğilimi önlemek için 2005'te İspanya ile temelini attığımız Medeniyetler İttifakı Girişimi'ne gerek siyasi, gerekse mali desteğimiz sürecektir" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, tüm BM üyesi ülkeleri ve paydaşları söz konusu girişimlere daha güçlü destek vermeye davet ederek, katılımcılara, "Bugün burada açıkladığımız taahhütlerin somut adımlara dönüştüğünü gördüğümüz gün, farklı bir geleceğin temellerini atmış olacağız. Hepinizi bu oturumda ele alınan taahhütlere destek vermeye, verilen sözlere bağlı kalmaya, gerçek liderliğinin gerektirdiği sorumluluğu dirayeti ve kararlılığı ortaya koymaya davet ediyorum" şeklinde seslendi.

BAKMADAN GEÇME!