Ben artık şarkıcıyım başka hiçbir şekilde de anılmak istemiyorum

Güncelleme Tarihi:

Ben artık şarkıcıyım başka hiçbir şekilde de anılmak istemiyorum
Oluşturulma Tarihi: Kasım 20, 2010 00:00

Kemal Doğulu, 10 parmağında 10 marifet olanlardan. Hande Yener ve Sıla gibi isimlerin imaj danışmanlığını yapıyor. Klip ve fotoğraf çekiyor. Bütün bunların yanında profesyonel şarkı söylüyor. Üç yıl önceki ilk single’ından sonra şimdi altı şarkılık yeni bir albüm çıkardı. Geçen sürede sesini ve şarkı söyleme tekniğini geliştirdi. Müzik tarzını yeniledi. Sinan Akçıl, Sıla, Fettah Can ve Alper Narman gibi isimlerden şarkılar aldı. Niyeti dinleyicilerini albümünün ismi gibi ‘ters köşe’ yapmak

10 yılı aşkın süredir kuaförlükten klip yönetmenliğine bir sürü iş yapıyorsunuz. Bu kadar işe nasıl bulaştınız? Açgözlülük mü, şıpsevdilik mi yoksa hırs mı?
- Aslında temelinde, benim işlerimi tamamlayan diğer işlerdeki yetersizlikleri görmem var. Örneğin saç yaparken makyaj, makyaj yaparken fotoğraf beni tatmin etmiyordu. Hepsinin mükemmel olmasını istiyordum. Sonunda kendi kendime yetebileceğimi düşündüm. Çok bilinçli olmadan, zaman içinde kendimi bu kadar çok iş yaparken buldum. Pozitif anlamda hırslı olduğumu söyleyebilirim. Ama şıpsevdi değilim. Çünkü yaptığım hiçbir işi yarıda bırakmıyorum. Açgözlülükleyse alakam yok. Örneğin müzikte üç yıldır bir sürü patlayacak şarkı çıkarabilirdim ama en doğru zamanı bekledim. Ayrıca eskiden işlerimden iyi paralar kazanırdım. Şimdi durum değişti. Kazandığım paraları müziğe yatırıyorum.

Çocukluk hayallerinizin içinde en ağır basan meslek hangisiydi?
- Kuaförlüktü. Ama çok başarılı olduktan sonra kesmiyor. “Hayatım boyunca sadece bunu yapamam” diye düşünüyorsunuz. Şarkıcı olmaksa aklımın ucundan geçmezdi. Ama zamanla tesadüfler, şans ve Hande Yener’in içime attığı müzik virüsü beni buraya getirdi. Yaptığım işlerin hepsinde kendi kendimi yetiştirdim. Arkamda kimse olmadan bunları başardım!

Peki isminizin başına hangi sıfatı koymalıyım. Kuaför, şarkıcı, fotoğrafçı, yönetmen, imaj danışmanı...
- Ben artık şarkıcıyım. Şarkıcılık meselesi sonradan geldi ama çok sert geldi. Şu an başka hiçbir şekilde anılmak istemiyorum.

“Şarkıcılığa Hande Yener kıyağıyla başladı” yorumları yapılıyor...
- Şuurum yerinde, her şeyin farkındayım. Tabii ki Hande Yener’in desteği oldu. Herkes birinin desteğini almıyor mu? Hande arkadaşım, sürekli birlikteyiz. Ben de şarkı mırıldanıyordum. Bir gün “Ne güzel, değişik bir ses rengin var. Şarkı söyler misin?” dedi. Kim hayır der ki? Erol Temizel’in stüdyosunda şarkı okuduk, bir kez de vokali gelmeyince sahneye ben geçtim ve hikayemiz başladı. Bence artık iyi şarkı söylüyorum. Çok güçlü bir sesim yok ama şarkıları iyi ifade ediyorum. Sesimi bilerek doğru şarkıları seçiyorum.

AŞKTA SERT SEVİYORUM

Albümün ismi ‘Ters Köşe’. Dinleyicileri ters köşe mi yapmak istediniz?
- Aynen öyle. Üç yıl boyunca önyargıları yıkmak için çok uğraştım. Elektronik şarkılarda sesimin teknolojiyle o hale geldiğini düşündüler. Bu yüzden de slow bir şarkıyla çıkış yaptım. Albüm de genelde akustik parçalardan oluşuyor zaten.

Çıkış şarkınız ‘Makaslı Film’de “Tek gecelik bir aşktı, sadece uzun sürdü” diyorsunuz... Tek gecelik aşklarınız çok olur mu?
- Çok olmaz! Tek gece diye başlar üç sene sürer (Gülüyor). Tabii tek gecelik aşkları herkes yaşamıştır ama benim hayatımda hep uzun süreli ilişkilerim oldu. Bir ilişkim altı, diğer ikisi üçer yıl sürdü. Ama kesişmeyi, flört etmeyi de severim. Aramda hiçbir şey olmayacağını bildiğim biriyle bakışmak da hoş olabilir.

Şarkı bir nevi platonik ve imkansız bir aşkı anlatıyor. Siz de platonik takılır mısınız?
- Hayır. Hiç platonik aşk yaşamadım. Realist bir adamım, karşımdakini hemen çözerim. Uzaktan uzağa birini beğenirsem yakından yakına beğenmeye dönüşür. Ayrıca ihtiraslı bir adamım. Sevgimi çok gösteremem ama gösterdiğimde de sert gösteririm!

‘Para Veriyor’ şarkınızda da “yoldan çıktım” diyorsunuz. Şarkıdaki gibi dağıtan, marjinal yaşayan bir adam mısınız?
- Hiç öyle bir şey yok. Bu imajın nedenini de anlamıyorum. Tamam Türkiye’ye göre müziğim farklı olabilir ama yaşamım da marjinal olacak anlamına gelmiyor.

Evinizde çılgın partiler verdiğiniz söyleniyor...
- Müzik tarzınızı karakterinize yapıştırıyorlar. Kulağıma kendimle ilgili çok şey geliyor. Ama dejenere bir hayatım yok. Ben evde oturur, yemek yapar, sinemaya giderim. Sigara içmiyorum, iki birayla sarhoş oluyorum. Eğer kulübe gitmek marjinallikse seni de görüyorum kulüpte o zaman sen de marjinalsin!

Evinizde ana kapı dışında üç kapı varmış. Biri de yatak odasından dışarıya açılıyormuş ama...
- Oturduğum ev iki daireymiş, ev sahibi birleştirmiş. Bu planlanan bir şey değil ve o kapıları hiç senin ima ettiğin tarzda kullanmadım emin ol! (Gülüyor)

KADİR’LE HANDE ARASINDA BEYAZ BÖLGEDEYİM

İmaj danışmanlığı devam ediyor mu?

- Evet ama en az şekilde. Şimdi sadece Hande Yener ve Sıla’yla çalışıyorum. Yeni bir imaj yaratmak için yerli-yabancı dergileri karıştırıyor, moda şovlarını izliyorum. Yenilikleri kişinin müziğine ve tarzına göre uyguluyorum.

Hangi fotoğraf manşet olur bileceğinizi iddia ediyorsunuz...
- Evet. Gazetelerde kadın kontenjanı vardır. Erkek olunca 1-0 geri başlıyorsunuz zaten. Ayrıca fotoğrafta estetik olarak et de görünmeli. Benimle çalışan kadını güzel görünme garantisi veriyorum. Çamura da yatırsam güzel gösteririm. Her parayı verenle çalışmam. Karşımdakini ve müziğini sevip, onunla eğlenebilmeliyim.

Hande Yener kardeşinizden ayrıldıktan sonra çalışmaya devam ettiniz...
- Kardeşimle ilişkisi başlamadan önce Hande’yle çalışıyordum. Ayrıca onlar ayrıldıysa ben neden işimi gücümü bozayım? Profesyonelim, kardeşim dahil işim kimseyi ilgilendirmez.

Hiç mi arada kalmadınız?
- Hayır. Ben baştan söyledim. Beyaz bölgedeyim. Biri sağda biri solda. İkisi de arada kalmamam için bana bir şey anlatmaz.

SIĞ VE CAHİL GÖRÜŞLER

Başka işleri taklit ettiğimi söylemek sığ ve cahil görüşler. Dünyada moda ve müzikte bir tarz, kolektif bir bilinç var. O zaman Christina Aguilera, Lady Gaga ve Madonna da birbirini mi taklit ediyor? Ayrıca bizim yurtdışından önce yaptıklarımız var. O zaman onlar bizden mi çaldı?

SEKSİ BULUNAN BİR ADAMIM

Annem babam Mersin’de. Erkek kardeşim çok yakışıklı, kimya okuyor. Birlikte yaşıyoruz. Kız kardeşim Eskişehir’de moda tasarım eğitimi alıyor. Ben hep zayıf bir adamdım. Sürekli yiyorum ama kilo almıyorum. Bakım ürünleri kullanmam. Yüzüme hiç krem sürmem. Kendimi yakışıklı buluyorum. Seksi de bulunuyorum. Güzel bakıyorum. Herhalde Araplık olduğu için gözlerim de biraz güzel. Tanımayanlar çok soğuk bulur ama tanıdıklarında fikirleri değişir. Gözüm ilişkilerde tabii güzeli arar. Ama güzel diye birine yaklaşırsan büyük hayal kırıkları oluyor. Beni güzellikten önce zeka ve bir söz tavlıyor.

OLGUNLUK MÜZİĞİME YANSIDI

30 yaşındayım. Artık daha olgunum. Bu fotoğraflara ve müziğe de yansıdı. Alternatif şarkıları bir araya getirdim. Akustik de, elektronik şarkılar da var. Kapı kapı gezmeden, ilk gördüğüm şirket olan Sony’le anlaştım. İki cover şarkım var: Çok uzağa gitmeyen ama çok da yakında yapılmamış ‘Üzgünüm’ ve ‘Yanındaki Var Ya’.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!