Göksel de eski 45’lik modasına uydu nostaljik albüm çıkardı

Güncelleme Tarihi:

Göksel de eski 45’lik modasına uydu nostaljik albüm çıkardı
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 02, 2009 00:00

Pop rock türündeki bir önceki albümü Ayda Yürüdüm’ü iki yıl önce çıkaran Göksel, bu kez eski 45’likleri yorumluyor. Şarkıların hüznü görünümüne de yansımış. Kıyafetleri, hüzünlü bakışları, uzun saçlarıyla sanki karşımızda 1970’lerdeki Türkan Şoray oturuyor. İlk kez kendi besteleri yerine yorumunu ön plana çıkarıyor.

Her şarkıda kendinden bir şeyler olduğunu anlatıyor: “Nostalji şarkıları söylediğim için çok mutluyum. Bütün şarkılar kimliğimle örtüştü. Ruhuma yakın oldu. Adeta sözleri ben yazmışım gibi hissettim.” Göksel, biten evliliğini, yeni albüm Mektubumu Buldun mu’yu ve değişimini anlattı.

Göksel, iki yıl içinde özel hayatında ve kariyerinde pek çok değişim yaşadı. Bir buçuk yıl önce eşi Alper Erinç’ten boşandı. Aynı zamanda aranjörü olan eski kocasından müzik alanında da koptu. Şimdiye kadar albümlerini çıkardığı Sony Müzik’le anlaşmasını bitirip Avrupa Müzik’e geçti. Menajerinden kayıtçısına bütün iş arkadaşlarını değiştirdi.
Alper Erinç olmadan albüme başlamanın kolay olmadığını söylüyor: “Başlarda zordu. Sonra her şey yoluna girdi. Artık üç ayrı aranjörüm var. Tabii Alper’le yaptığım albümleri çocuklarım gibi görüyorum. Bu albümün annesi benim, babası yok.”
Ayrılık Göksel’e müzikal açıdan yaradı. Uzun yolculuklara çıkıp iç sesini dinledi. Yeni pek çok şarkı üretti. Bu şarkılarla sonbaharda bir albüm çıkarmaya hazırlanırken Avrupa Müzik’ten nostaljik bir çalışma yapması için teklif aldı. Zaten Göksel, cover yapılmış şarkıları eski tadında dinleyememekten şikayetçiydi. Teklifi hemen kabul etti:
“Aslında çok zor karar veririm, bir şeyi 40 gün düşünürüm. Bu teklif hayatımda verdiğim en hızlı karar oldu. İlk şarkımdan beri dinleyiciler beni eski şarkıcılar ve film yıldızlarıyla özdeşleştiriyordu. Çünkü benim beğenilerim, yaşam şeklim zaten öyle. Geçmiş dönemlerden izler hep albümlerimde olurdu. Sesimin rengi de eski şarkılara uygundu.”

İNTERNET YOLUYLA 5 BİN ŞARKI TOPLADI

Kayıtları tamamen anolog yapılan albümün repertuvar çalışması için dijital ortamdan yardım alındı. Göksel, eski plaklara ulaşmak için pek çok dükkan gezdi. Tanıdıklarının kapısını çaldı. Fakat en büyük kaynak, internet paylaşım sitelerindeki plak arşivcileriydi. Rize’den Kars’a pek çok şehirden koleksiyonere e-posta gönderdi. Eline ulaşan 5 binden fazla şarkıyı gece gündüz dinledi.
Şarkıların orijinaline yakın olmasını istiyordu. Sırf bu yüzden, eski 45’liklerin 1970’li yıllarda kaydını yapan İhsan Akça’ya ulaştı. Ada Müzik stüdyolarından kayda birlikte girdiler. Günümüz ritmleri ve alt yapılarının hepsi farklı orkestralar tarafından stüdyoda canlı çalındı. Böylece albüme onlarca insanın emeği geçti.
Gerçekten de albümü dinlerken yeni bir kaydı değil de, orijinal versiyonları dinliyor hissine kapılıyorsunuz. Peki orijinali varken şarkıları neden Göksel’den dinleyelim? Bu soruyu şöyle cevaplıyor: “Bu bir tercih. Tabii o şarkıları yeniden yorumladım. Ayrıca insanlar sevdikleri parçalara tek bir albümde ve iyi kayıtlarla ulaşabilecek. Kimi çok sevecek, bazıları ilgi göstermeyecek, ama sonuç beni mutlu etti. Günümüz müziğinde sesimi doya doya kullanamıyordum. Bu albümde mutlu bir kuş gibi şarkılarımı söyledim ve sesimi değerlendirdim.”

GÖNÜL YAZAR ŞARKISINI GECE YARISI KEŞFETTİM

Albümün ismi “Mektubumu Buldun mu?”. Zeki Müren’den Ajda Pekkan’a, Gönül Akkor’dan Seyyal Taner’e pek çok isimden toplam 12 şarkı var. Çoğunluğu 1970’li yıllara ait. Son dönemde herkes tarafından söylenmemiş olanlardan yana yapmış seçimini. Özellikle o yıllara yoğunlaşması tamamen tesadüf. 1972 doğumlu şarkıcı, “Çocukluğumda dinlediğim şarkıları biraraya getirdim” diyor: “Şarkılarda hüzün de olsa ben çocukça bir mutluluk ve şen bir duyguyla söyledim. Suadiye’de büyüdüm. Adalar’ı Suadiye’ye benzettiğim için de albüm fotoğraflarını Büyükada’da çektirdim.”
Albüme ismini veren şarkı, Gönül Yazar’a ait. Beş bin şarkı içinden seçim yaparken, ilk kez bir gece yarısı duymuş parçayı. O kadar etkilenmiş ki, sabaha kadar uyumamış: “Sanki Fikret Şeneş (söz yazarı) bir mektup yazmıştı, onu Gönül Yazar okumuştu ve yıllar sonra ben okuyordum.”
Söylemekte en çok zorlandığı şarkı, hocası olarak tanımladığı Sezen Aksu’nun Ağlamak Güzeldir isimli parçası oldu. Aksu’yu hocası olarak gördüğünden, bir tür sınav stresi yaşadığını anlatıyor. En çok duygulandığı şarkılar ise Ajda Pekkan’a ait olanlar. Gönül Akkor’u bu albüm sayesinde tanıdı, hayran oldu. Bilemedim isimli şarkısını seçip aldı.
Albümün ilk klibi, Murat Küçük yönetmenliğinde, eskiden Ajda Pekkan’ın söylediği Baksana Talihe isimli şarkıya çekildi.

TÜRKAN ŞORAY KADAR GÜZEL DEĞİLİM

Göksel fiziği ve özellikle gözleriyle Türkan Şoray’a benzetiliyor. Zaten o da kendini Türkan Şoray’a benzettiğini itiraf ederek ekliyor: “O benden çok daha güzel bir kadın. Ben sadece anımsatıyorum. Küçüklüğümden beri Türk sinemasına çok ilgim vardı. Eskiden de kendimizi Türkan Şoray veya Filiz Akın zannederdik. Yeni fotoğraflarımı görenler yanıma Tarık Akan oturacak sanıyor. Bu arada Tarık Akan benim ilk aşkımdı. Güle Güle Sana şarkısını ilk kez bir Tarık Akan ve Gülşen Bubikoğlu filminde dinledim ve çok etkilendim. Bu sefer şarkıda Gülşen Bubikoğlu yerine ilk aşkım Tarık Akan ile ben vardık.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!