Cumartesi Anneleri'nin sembol davasına zamanaşımı

Güncelleme Tarihi:

Cumartesi Annelerinin sembol davasına zamanaşımı
Oluşturulma Tarihi: Kasım 22, 2016 12:15

Türkiye'nin sembol faili meçhul cinayetlerinden olan, 'Cumartesi Anneleri' eylemlerinin başlamasına yol açan Hasan Ocak'ın öldürülmesine ilişkin soruşturma zamanaşımından düştü. Ocak'ın cesedi 1995'te kaçırıldıktan iki ay sonra Beykoz'daki kimsesizler mezarlığında bulunmuştu. AİHM, eksik soruşturma nedeniyle Türkiye'yi mahkûm etmişti.

Haberin Devamı

Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 17 Ekim tarihli kararında Ocak’ın gözaltına alınıp işkencede öldürüldüğüne ilişkin delil elde edilemediği ve o tarihten beri olayın faillerinin saptanamadığını belirtildi. Kamu görevlilerinin görevini kötüye kullanması iddiası bakımından da bir eylem ya da failin belirlenmediği anlatıldı. Ocak’ın öldüğü 1995'ten bugüne yirmi yıldan fazla bir sürenin geçtiği, eski Türk Ceza Kanunu’na göre cezası ağırlaştırılmış müebbet veya müebbet hapis cezası olan suçlarda zamanaşımının yirmi yıl olduğu ifade edilerek, kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi. Ocak'ın kardeşi Maside Ocak, karara itiraz için hazırlandıklarını belirtti.

KARDEŞİNİN DOĞUM GÜNÜNE GİDİYORDU

Yasadışı Marksist Leninist Komünist Parti (MLKP) üyesi olduğu öne sürülen Hasan Ocak, 21 Mart 1995’te, kız kardeşi Aysel’in doğum günü için eve yetişmeye çalışıyordu. İddiaya göre Aksaray’da gözaltına alınmış ve en son İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi’nde görülmüştü. Ailesi iki ay boyunca oğlunu bulmak için kapı kapı gezdi. Anne Emine Ocak, oğlunu bulmakta yardımcı olmasını istediği Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) Başsavcısı Nusret Demiral tarafından ‘mahkeme düzenini bozduğu’ gerekçesiyle tutuklanmıştı.

CESEDİ KİMSESİZLER MEZARLIĞINDA BULUNDU

Ocak’ın işkence edilmiş haldeki cesedi, bir ihbar sonucunda, 17 Mayıs 1995’te İstanbul Altınşehir’deki Kimsesizler Mezarlığı’nda bulundu. Ocak’ın ayakkabı bağcığıyla boğularak öldürüldüğü ileri sürüldü. Cesedi bulunduğunda saati, kemeri, ayakkabı bağcıklarının olmayışı, gözaltında öldürüldüğünün kanıtı oldu. Ve 200 metre yakınındaki başka bir mezarlıktan, kendisiyle aynı gün kaybedilen Rıdvan Karakoç’un cesedi çıktı. Oğulları ve kızlarını kaybedenlerin anneleri, iki genci toprağa verdikten sonra beyaz tülbentleriyle 27 Mayıs 1995’te İstanbul Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelme kararı aldı. İleride ‘Cumartesi Anneleri’ olarak tanınacak kadınların eylemleri böylece başladı.

Ocak Ailesi’nin başvurusu üzerine AİHM, 2004 yılında Türkiye’yi yaşam hakkını ihlal ettiği gerekçesiyle 25 bin Euro manevi tazminata mahkum etmişti. Kararda, Ocak’ın ölümünün yeterince soruşturulmadığı belirtildi.

BAKMADAN GEÇME!