Çözüm takvimi

Kısa vade, orta vade, en fazla 1 yıla yayılır. Uzun vade ise -engellemelerden doğacak bütün duraksamalara rağmen- 2 yılda tamamlanır.

Şöyle söyleyeyim:

- 3’ncü köprü bittiğinde, Kürt Sorunu da tamamen çözülmüş olur.

***

Engellemeler dedim.Â

Orayı biraz açayım.

Engellemek kolay deÄŸil.

Ama Türkiye’ye vakit kaybettirir. Engellemek isteyenlere de hiçbir şey kazandırmaz.

Onlara önerim şudur:

- Katkıda bulunmak istemiyorsanız bulunmayın.

Ama sakın gölge etmeyin.

***

Oy’a tahvil meselesine gelince.

Sahi, bir de o var.

Seçim ve çözüm 2011’de örtüşürlerse, sandık etkilenmez olur mu? Kimi parti zarar eder, kimi parti kazanç sağlar.

Öyleyse mesleği politikacı olanlar -çözüm istemeseler bile- akıllı olmak zorundadırlar.

Nasıl ki Din Karşıtı gibi gözükmek yüzünden bir türlü seçim kazanamayan partiler var idiyse, şimdi de Kürt Karşıtı gibi gözükmek yüzünden oy kaybedecek partiler de olacaktır.

Demek ki böyle bir izlenim vermemek lâzım. Bu ülkede kimse Kürt Karşıtı değil. Ama bunu anlatamazlar.

Herkes yediği damgayla kalır.

***

Bakın Mustafa Sarıgül’e.

Nasıl kurnaz?

Hiç ağzını açıyor mu? Hayır.

Bekliyor. Dinliyor.

Ve nereden dalacağını düşünüyor.

Neden?

Çünkü hedef koymuştur. 40 yıl bekleyecek hali yok.